Partiler seçim beyannamelerini açıklamaya başladı. Partilerin seçim vaatlerini gazetemize yorumlayan Prof. Dr. Aziz Konukman CHP ve HDP’nin geniş halk kesimleri ve emekçilere yönünü çeviren bir ekonomi politikası sunduğunun altını çizdi

'Ya sermayeden ya da emekten yana olacaksınız'

NESLİHAN KARATAŞ

7 Haziran seçimlerine hazırlanan partiler seçim beyannamelerini ve vaatlerini açıklamaya başladı. MHP hariç Meclis’te grubu bulunan partilerin iktidara gelmeleri halinde uygulamaya koyacakları programları açıklamalarıyla,7 Haziran seçimlerinin hedef kitlesi belli oldu. CHP,HDP ve AKP’nin ekonomik seçim bildirgelerini gazetemize yorumlayan Prof. Dr. Aziz Konukman ortaya konulan vaatlerin politik bir tercih olduğunu vurgularken CHP ve HDP’nin geniş halk kesimlerine ve emekçilere yönünü çeviren bir ekonomi politikası izleyeceğinin altını çizdi.

AKP SERMAYEDEN YANA
Emekten yana programları ilk kez gördüğümüzün altını çizen Konukman şöyle konuştu,"Üç partinin de seçim bildirgelerini incelediğimiz zaman bölüşümcü,emeğe dayalı politikaları öne çıkaran partilerden biri CHP diğeri ise HDP. AKP için ise emek cephesine dönük rakamlar ve iyileştirmeler çok sınırlı düzeyde kalmış. AKP zaten bölüşüm öncelikli bir yapı değildi. Emekten yana bir politikadan ziyade sermayeden yana kaynak tesisini öncelik alan AKP,yine geçmişteki ekonomi politikalarını sürdürüyor durumda. Burada emekten yana kaynak tahsisini ilk kez CHP ve HDP’nin seçim programında somut olarak gördük ve tüm bunları ilk kez yaşıyoruz. CHP’nin daha önceki seçim programları ‘AKP’den biz bu işi daha iyi yaparız’ tarzında idi. Bugün ise bunun ötesine gidilmiş örneğin mali disiplin,kemerleri sıkma politikasının dışında AKP politikalarının mağdur ettiği geniş emekçi kesimlerine yeniden bir kaynak tahsisini öne çıkarıyor."

ÜÇÜ AYNI DEĞİL
AKP’nin ortaya koyduğu sermayeden yana programın ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını vurgulayan Konukman,"AKP için somut bir örnek verecek olursak ekonomi de bir çok dönüşüm programı açıkladılar ve hala açıklamaya devam ediyorlar. Onlardan biri de mesela ithal girdilere bağımlılığı azaltacağız maddesiydi. Bu aslında 13 yılın bir itirafıydı. 13 yıl boyunca ithalat girdilerine bağımlı bir ekonomiyi yarattıklarının itirafıydı. AKP sürekli bir dönüşüm programı açıklıyor. Dönüşüm programının daha mürekkebi kurumadan ithal girdilerin daha da artmasına yönelik bir teşvik paketine imza atıyor" diye konuştu.

Konukman sözlerine şöyle devam etti:"Dolayısıyla seçimlere yönelik açıklanan bu 3 bildirgeyi aynı kategorik minvalde değerlendirmeyelim. Bunlar birbirine eşdeğer ekonomi modeli değil. 13 yılda ortaya çıkan bütün ekonomik olumsuzluklar sıcak paraya dayalı büyüme modelinin doğal sonuçları. Siz sonuçlara itiraz edip modeli değiştirmeden seçim beyannamesinde boncuk dağıtamazsınız. Örneğin AKP’nin sunduğu seçim bildirgesinde ‘iç tasarı fonunu yüzde 19’a çıkarılacağı ifade ediliyor. AKP iktidara gelmeden önce bu sayı yüzde 20 ve şuan yüzde 14. Deyim yerindeyse adama ilk önce eşşeğini kaybettiriyorsun sonra da buldurdum diye sevindiriyorsun."

YÜZLERİ HAZİRAN'A DÖNÜK
Kaynak sağlama meselesine de değinen Konukman önemli olan kaynağın nereden geleceği değil kaynağı kime dağıtacağınız sorusudur diyerek şöyle konuştu:"CHP ve HDP’nin kaynak meselesi sorunsalına gelirsek eğer burada asıl önemli olan AKP’nin bu seçim bildirgelerinden korkması ve bu işi çok ciddiye alıp tartışma başlatmasıdır. Bu tuzağa düşmemek lazım. Bunlara cevap yetiştirmenin bir anlamı yok. Çünkü iktisatta iktidarlar kaynak tahsisini bütçe fonuyla yaparlar. Eğer iktidar halkın ihtiyaçlarını karşılamıyorsa bilin ki o parayı başka bir grup için harcamıştır. Buradaki mesele kaynak var mı yok mu tartışmasından çok kaynağı kime vereceğiz kime dağıtacağız sorudur. Bunu görmemek olamaz çünkü sınıflı bir toplumda yaşıyoruz. Ortaya koyduğunuz bir program herkese bir şey dağıtamaz.

Ya sermayeden yana olacaksınız ya da emekten yana olacaksınız. Bakan Şimşek CHP’nin ekonomi programı için ‘Biz aptal mıyız biz neden yapmıyoruz’ dedi. Evet yapamazlar çünkü bu onların politik tercihi bu. Tabi ki CHP ve HDP’nin ekonomi programda bazı eksiklikler var oda ortaya konmuş olan bildirgelerin bir plan ve programı yok. Bölgesel planlama,demokratik katılımcılık ve aşağıdan yukarıya bir planlama yok bu her iki metinde de. Bunların dışında CHP ve HDP’nin seçim bildirgeleri emekçi ve halkçı bir bildirge niteliğinde ve Haziran ruhunu taşıyor,gücünü de Haziran ayaklanmasından alıyor."