Sağlık Bakanlığı bünyesinde taşeronlarla beraber sayıları 1 milyonu bulan sağlık emekçisi için ayrılan kreş sayısı 58. En düşük kreş ücreti 10 bin TL. Kreş sayısının artırılması ve ücretsiz hizmet vermesi gerektiğini belirten sağlıkçılar “Çocuklarımızı evde tek bırakmak istemiyoruz, endişeliyiz” diyor.

1 milyon sağlıkçıya yalnızca 58 kreş
Fotoğraf: AA

Sibel BAHÇETEPE

Sağlık Bakanlığı 2022 yılı Sosyal Tesis Faaliyet Raporu’na göre, 753 bin sağlık emekçisi için varolan kreş sayısı 58. Bu sayının taşeron ve işçi statüsünde çalışanlarla birlikte 1 milyonu bulduğu tahmin ediliyor. Bir kreşin maliyetinin en düşük 10 bin TL olduğu belirtilirken, bu rakamın büyük kentlerde daha da yükseldiği, ulaşım, yemek gibi giderlerle maliyetin katlandığı belirtiliyor. Sağlıkçılar "24 saat açık ücretsiz kreş istiyoruz" derken, kreş sıkıntısı nedeniyle ailelerin çoğu kez dönüşümlü çalıştığı, birbirini göremediği, çocuklarına vakit ayıramadığı, bu durumun bir süre sonra ailelerde sorunlara yol açtığı vurgulanıyor.

CİDDİ SORUN YAŞIYORUZ

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü "2022 yılı Sosyal Tesis Faaliyet Raporu"na göre, Sağlık Bakanlığı’na ait misafirhane sayısı 11, yemekhane sayısı 68, hekimevi 4, eğitim araştırma, uygulama ve dinlenme tesisi 6 olmak üzere toplam 147 sosyal tesisin olduğu bilgisi yer alıyor. Bu rakamlarda özellikle kreş sayısının çok yetersiz kaldığını söyleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, kamu emekçilerini en fazla zorlayan alanın 6 yaş altı çocukları için kreş maliyetleri olduğunu vurguladı. Büyükşehirlerde güncel kreş maliyetlerinin en az 10 bin lirayı bulduğunu anlatan Yalçınkaya, "Buna ulaşım maliyetini de ekleyince maliyet daha da artıyor. İki çocuk varsa maliyetler çok artıyor. Devlet Memurları Kanunu madde 191, ‘Devlet memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde ‘çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir’ diyor. Ancak Sağlık Bakanlığı’nda 753 bin 602 sağlık emekçisi çalışsa dahi bünyesinde sadece 58 kreş bulunmakta" dedi.

Ankara’da yeni açılan 4 bin 50 yataklı 2 şehir hastanesinde de her çeşit işletme bulunmasına rağmen sağlık emekçileri için tek kreş bakımevi olmadığını kaydeden Yalçınkaya, özetle şunları söyledi: "6 yaş altında çocuğu olan sağlık emekçisi yaklaşık maaşının yarıya yakınını çocuğunun kreşine ayırmak zorunda, birden fazla çocuğu olan ise çok ciddi geçim sıkıntısı çekmekte. En ciddi sorun ise tek ebeveynli ailelerde. Son dönem enflasyon artışları nedeniyle kreş ücretlerindeki artış sağlık emekçileri için ciddi soruna neden olmakta. Ankara’da 50 bine yakın sağlık emekçisi var ama hiç kreş yok. Bilkent Şehir Hastanesi ve Sağlık Bakanlığı aynı kampüste, sadece bu kampüslerde 20 bine yakın sağlık emekçisi çalışmakta ancak tek kreş bakımevi yok. 

ZORUNLU AMA YOK

Etlik Şehir Hastanesi’de yeni açıldı, içinde çikolatacıdan oyuncakçıya, bankadan PTT’ye kadar içinde herşey var ama maalesef kreş yok. 2005 yılı öncesi hastanelerde hemen hemen tüm hastanelerde kreşler vardı. SGK hastaneleri bakanlığa devredilince hastanelerdeki bağımsız kreşler ya bakanlığa verilmedi ya da kapatıldı. Bakanlık bu alanı hizmet alanı olarak görmüyor. 657 sayılı yasaya göre ‘Eğer 50 çalışan varsa kreş yapması gerekiyor’ ama bakanlık bunu umursamıyor. Devasa hastaneler yapılıyor bir bölümü bakımevi, kreş yapılabilir ama yapılmıyor. Bizler ücretsiz, 7 gün 24 saat açık olan kreş istiyoruz. Nöbete kalan evli sağlıkçılar, nöbetlerini çocuklarına göre ayarlıyor. Bugün baba nöbetçi ise yarın anne nöbetçi oluyor. Bu da aile bütünlüğü, birlikte zaman geçirmeyi azaltıyor, eşler arası ciddi sıkıntıya yol açıyor. Yeni bir çocuk sahibi olmak travma nedeni oluyor."

ÖLEN ÇOCUKLARIMIZ VAR

Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, 2024-2025 TİS sözleşme talepleri içinde en başta kreş ve anaokulu sorununun geldiğini belirterek "Geçmiş yıllarda da bunu defalarca kez dile getirmiştik. Çalışma koşullarımızın yoğunluğu ve çalışma saatlerimizin durumu ortada. 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz. Bu sebeple çocuklarımız için çok sıkıntılı ve üzücü durumlar yaşanabiliyor. Çocuklarımızı evde tek başına bırakmak zorunda kalabiliyoruz. Evde yanarak kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımızın çocukları var. Yine aynı şekilde balkondan düşen sağlık çalışanlarımızın çocukları var. Bu durumlar bizi derinden yaralıyor" dedi. Sağlık Bakanlığı dışında birçok kurumda bu kreş ve anaokulunun olduğunu anımsatan Uğur, özetle şunları söyledi: "Biz de aynı hakları istiyoruz. Pandemi döneminde çocuklarımıza bakıcı bulamadık, deprem döneminde çocuklarımızı işyerlerine götürmek zorunda kaldık. Neden bu sorunla bizi baş başa bıraktıklarını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ciddi anlamda kreş eksikliği nedeniyle sorunlar yaşıyoruz. Bu sorun acilen çözülmeli. Kreş ve anaokulunun bulunduğumuz kurumun yakınında veya mümkünse bulunduğumuz kurumlarda ve ücretsiz olarak istiyoruz. 753 bin çalışanın çok daha üzerinde neredeyse 2 katı kadar sağlık sektöründe çalışan işçi statüsünde olan ile taşeron çalışan sağlık emekçileri var. 58 kreş çok yetersiz."