12 yaşında öldürülen Kaymaz’ı anmak suç
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 2004’te polislerin ateşi sonucu babası Ahmet Kaymaz ile öldürülen Uğur Kaymaz’ın anmasına katılan 4 Eğitim Sen’li tutuklandı
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 2004’te polislerin ateşi sonucu babası Ahmet Kaymaz ile öldürülen Uğur Kaymaz’ın anmasına katılan 4 Eğitim Sen’li tutuklandı
YÜRÜYÜŞE KATILMAK BÜYÜK SUÇ!
Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesi, Kızıltepe Eğitim Sen Temsilcisi Salih Kuday, yönetici Abdulkadir Demir, eski yönetici Mehmet Ali Çiçek ve sendika üyesi Erdal Çam’ı, 24 Kasım 2010’da Uğur Kaymaz için düzenlenen yürüyüşe katıldıkları iddiasıyla ‘yasadışı örgüt propagandası yapmak’tan dolayı tutukladı.
ANMADA BULUNMAK TUTUKLANMA NEDENİ
Eğitim Sen üyelerinin avukatı Erdal Kuzu, tutuklamanın, 220/6-3713 sayılı yasa gereğince 7/2 örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Kuzu, mahkemenin gerekçe olarak da Uğur Kaymaz’ın anma törenini gösterdiğini ifade etti. Kuzu, polis görüntülerinde slogan ve alkış tutmanın dahi olmadığını söyledi.
Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 21 Kasım 2004 tarihinde polislerin çapraz ateşi sonucu babası Ahmet Kaymaz ile birlikte öldürülen Uğur Kaymaz'ın anmasına katılan dört Eğitim Sen'li öğretmen geçtiğimiz gün gözaltına alınmıştı. Emniyetteki ifade işlemleri bittikten sonra savcılığa çıkarılan Kızıltepe Eğitim Sen Temsilcisi Salih Kuday, yönetici Abdulkadir Demir, eski yönetici Mehmet Ali Çiçek ve sendika üyesi Erdal Çam tutuklama talebiyle Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemece ifadeleri alınan öğretmenler, 24 Kasım 2010'da Uğur Kaymaz için düzenlenen yürüyüşe katıldıkları iddiasıyla "yasadışı örgüt propagandası yapmak"tan tutuklandı. Tutuklanan Eğitim Sen'liler Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
‘HOPA BASKILARI BÖLGE’DE DEVAM EDİYOR’
Gazetemize konuşan Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, tutuklamaların baskıcı yönetimin bir yansıması olduğunu şu şekilde ifade ediyor: “Uğur Kaymaz'ın 13 kurşunla katledilmesi Türkiye'ye çok büyük bir acı yaşatmıştı. Bu acıyı paylaşmak isteyen öğretmenlerin tutuklanması ise AKP'nin baskıcı yönetiminin bir göstergesi. Bölgede anti-demokratik uygulamalarla tarikat-cemaat ittifakı sendikamıza büyük bir baskı yapıyor. Devlet organları da adeta AKP'nin ofisi gibi çalışıyor. Hopa'da karşılaştığımız baskılar bölgede de aralıksız devam ediyor.”
SUÇ: SLOGAN ATAN GRUP İLE YÜRÜMEK
Tutuklanan Eğitim-Sen'li öğretmenlerin avukatı Hamdullah Acar ise tutuklamaların hiçbir gerekçesinin olmadığını polislerin görüntülerinde slogan ve alkış tutmanın dahi olmadığını ifade ederek;öğretmenlerin tutuklanmasının mantık çerçeversinde olmadığını ifade etti. Acar, “İfade vermeye çağırıldılar, ama tutuklandılar. Anmayı düzenleyen BDP'liler ifade verip bırakılırken sadece anmaya katılan Eğitim-Sen'lilerin tutuklanması mantık dışıdır. CD kayıtlarını delil olarak gösterdiler, suçları mezarlık anmasında slogan atan bir grubun yanında yürümek. CD kayıtlarına göre grubun yanında yürürken slogan bile atmamışlar. Buna rağmen 0tutuklanmaları, artık mezarlık anmalarının da Türkiye'de yasadışı olduğunu gösteriyor” dedi.yürürken slogan bile atmamışlar. Buna rağmen 0tutuklanmaları, artık mezarlık anmalarının da Türkiye'de yasadışı olduğunu gösteriyor” dedi.
Sindirme politikası sürüyor
»13 Nisan 2011’de de Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile aile hekimliği yapan Dr. Ömer Ekşi, Adana’da kurulan 'Demokratik Çözüm' çadırına ziyarette bulunarak halka sağlık çalışanlarının taleplerini anlatmış, ziyaretten birkaç gün sonra ise terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına alınarak tutuklanmışlardı. Haklarında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan iki hekim, Adana Adliyesi’nde gerçekleştirilen ilk duruşmada beraat etmişti.
»KESK yöneticilerine ve üyelerine TEKEL işçilerine destek verdikleri için de 8 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. TEKEL işçilerinin 1 Nisan 2010 tarihinde Türk-İş önünde yapmak istediği, ancak polisin sert müdahalede bulunduğu eylem nedeniyle, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız'ın, BES Genel Başkanı Osman Biçer'in, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul'un, KESK ve Eğitim-Sen eski başkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda emek örgütü, demokratik kitle örgütü, siyasi parti üyesi toplam 111 kişiye dava açılmıştı. 111 kişinin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası”na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 8 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları dava 14 Ekim tarihine ertelenmişti.
YÜRÜYÜŞE KATILMAK BÜYÜK SUÇ!
Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesi, Kızıltepe Eğitim Sen Temsilcisi Salih Kuday, yönetici Abdulkadir Demir, eski yönetici Mehmet Ali Çiçek ve sendika üyesi Erdal Çam’ı, 24 Kasım 2010’da Uğur Kaymaz için düzenlenen yürüyüşe katıldıkları iddiasıyla ‘yasadışı örgüt propagandası yapmak’tan dolayı tutukladı.
ANMADA BULUNMAK TUTUKLANMA NEDENİ
Eğitim Sen üyelerinin avukatı Erdal Kuzu, tutuklamanın, 220/6-3713 sayılı yasa gereğince 7/2 örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Kuzu, mahkemenin gerekçe olarak da Uğur Kaymaz’ın anma törenini gösterdiğini ifade etti. Kuzu, polis görüntülerinde slogan ve alkış tutmanın dahi olmadığını söyledi.
Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 21 Kasım 2004 tarihinde polislerin çapraz ateşi sonucu babası Ahmet Kaymaz ile birlikte öldürülen Uğur Kaymaz'ın anmasına katılan dört Eğitim Sen'li öğretmen geçtiğimiz gün gözaltına alınmıştı. Emniyetteki ifade işlemleri bittikten sonra savcılığa çıkarılan Kızıltepe Eğitim Sen Temsilcisi Salih Kuday, yönetici Abdulkadir Demir, eski yönetici Mehmet Ali Çiçek ve sendika üyesi Erdal Çam tutuklama talebiyle Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemece ifadeleri alınan öğretmenler, 24 Kasım 2010'da Uğur Kaymaz için düzenlenen yürüyüşe katıldıkları iddiasıyla "yasadışı örgüt propagandası yapmak"tan tutuklandı. Tutuklanan Eğitim Sen'liler Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
‘HOPA BASKILARI BÖLGE’DE DEVAM EDİYOR’
Gazetemize konuşan Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, tutuklamaların baskıcı yönetimin bir yansıması olduğunu şu şekilde ifade ediyor: “Uğur Kaymaz'ın 13 kurşunla katledilmesi Türkiye'ye çok büyük bir acı yaşatmıştı. Bu acıyı paylaşmak isteyen öğretmenlerin tutuklanması ise AKP'nin baskıcı yönetiminin bir göstergesi. Bölgede anti-demokratik uygulamalarla tarikat-cemaat ittifakı sendikamıza büyük bir baskı yapıyor. Devlet organları da adeta AKP'nin ofisi gibi çalışıyor. Hopa'da karşılaştığımız baskılar bölgede de aralıksız devam ediyor.”
SUÇ: SLOGAN ATAN GRUP İLE YÜRÜMEK
Tutuklanan Eğitim-Sen'li öğretmenlerin avukatı Hamdullah Acar ise tutuklamaların hiçbir gerekçesinin olmadığını polislerin görüntülerinde slogan ve alkış tutmanın dahi olmadığını ifade ederek;öğretmenlerin tutuklanmasının mantık çerçeversinde olmadığını ifade etti. Acar, “İfade vermeye çağırıldılar, ama tutuklandılar. Anmayı düzenleyen BDP'liler ifade verip bırakılırken sadece anmaya katılan Eğitim-Sen'lilerin tutuklanması mantık dışıdır. CD kayıtlarını delil olarak gösterdiler, suçları mezarlık anmasında slogan atan bir grubun yanında yürümek. CD kayıtlarına göre grubun yanında yürürken slogan bile atmamışlar. Buna rağmen 0tutuklanmaları, artık mezarlık anmalarının da Türkiye'de yasadışı olduğunu gösteriyor” dedi.yürürken slogan bile atmamışlar. Buna rağmen 0tutuklanmaları, artık mezarlık anmalarının da Türkiye'de yasadışı olduğunu gösteriyor” dedi.
Sindirme politikası sürüyor
»13 Nisan 2011’de de Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile aile hekimliği yapan Dr. Ömer Ekşi, Adana’da kurulan 'Demokratik Çözüm' çadırına ziyarette bulunarak halka sağlık çalışanlarının taleplerini anlatmış, ziyaretten birkaç gün sonra ise terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına alınarak tutuklanmışlardı. Haklarında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılan iki hekim, Adana Adliyesi’nde gerçekleştirilen ilk duruşmada beraat etmişti.
»KESK yöneticilerine ve üyelerine TEKEL işçilerine destek verdikleri için de 8 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. TEKEL işçilerinin 1 Nisan 2010 tarihinde Türk-İş önünde yapmak istediği, ancak polisin sert müdahalede bulunduğu eylem nedeniyle, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız'ın, BES Genel Başkanı Osman Biçer'in, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul'un, KESK ve Eğitim-Sen eski başkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda emek örgütü, demokratik kitle örgütü, siyasi parti üyesi toplam 111 kişiye dava açılmıştı. 111 kişinin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası”na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 8 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları dava 14 Ekim tarihine ertelenmişti.