“Mektepten Sokağa Liseli Gençlik” başlıklı bir kitap kaleme alan araştırmacı-yazar Aydın, “İLD, mahallede oyun oynayan çocukların meydanlardan yükselen sloganlara kulak kabartarak buluştukları bir örgütlenmeydi” diyor.

1970’lerin gençlik mücadelesinden bir kesit: Müfredatsız  bir okul gibiydi

Zafer Aydın liseli yıllarımızda saflarında birlikte mücadele ettiğimiz İlerici Liseliler Derneği (İLD) hakkında bir kitap kaleme aldı. İlerici Liseliler Dermeği (İLD) 1977-1980 Mektepten Sokağa Liseli Gençlik adını taşıyan kitap ilerici liselerin mücadelesini belgelere ve tanıklıklara dayalı olarak ve dönemin siyasal ve toplumsal koşullarıyla birlikte ele alıyor. TÜSTAV Sosyal Tarih Yayınları tarafından yayımlanan kitap üstüne Zafer’le söyleştik.

Bilen var, bilmeyen var, bildiği halde unutanlar da olabilir. Bu nedenle kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse, İLD neydi? 

İlerici Liseliler Derneği (İLD), mahalle aralarında oyun oynayan çocukların meydanlardan yükselen devrim sloganlarına kulak kabartarak buluştukları bir örgütlenmeydi.1980 öncesinde liseli gençliğin akademik -demokratik-politik mücadele örgütlerinden biri olarak 1977 yılının Ekim ayında kuruldu. Kuruluşu, İlerici Gençler Derneği (İGD) içinde mayalandı. İGD içinde sürdürülen Ortaöğrenim Bürosu çalışmaları belli bir düzeye ulaşmasıyla, bağımsız bir liseli gençlik örgütlenmesi kuvveden fiile çıktı. Öte yandan şunu da vurgulamak gerekir ki, İLD, 1968'den başlayarak devrimci gençlik içindeki liseli gençlik örgütlenme geleneğinin devamı niteliğindeydi. İLD, ideolojik, politik ve örgütsel olarak Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile bağlantılıydı. Buna rağmen kısmen bağımsız, kendi yönetim ve karar organları olan, kendi faaliyetine kendisinin yön verdiği bir özelliğe de sahipti. İLD, bir yandan ortaöğrenim gençliğinin akademik demokratik talepleri etrafında örgütlenme, mücadele yürütürken, bir yandan da devrim ve sosyalizm hedefine yönelen bir hareket içindeydi. Bu iki misyonun iç içe geçtiği bir pratik içinde gelişti, yaygınlaştı. Dergi çıkararak, bildiri, afiş yayınlayarak, kampanyalar, eylemler örgütleyerek örgütsel ve kültürel bir kimlik kazandı. Yasal bir dernek olarak kurulmuştu, ama faaliyetini yasal çerçevenin içine hapsolmadan sürdürdü. Bu durum bir taraftan Maraş Katliamı'nın ardından ilan edilen sıkıyönetimin getirdiği baskı ve yasaklamaların bir sonucuydu, bir taraftan da kadrolarının 18 yaşından küçük olmasının… İLD'nin faaliyetleri esas olarak ve ağırlıkla 1977 Ekim ayından 12 Eylül 1980'e kadar olan dönemi kapsamakla birlikte, 1983 yılına kadar sürdü. Daha sonrasında ise liseli gençlik içinde çalışmaların sürdürülememesi sonucunda sönümlendi. Ancak İLD içinde yetişen kadrolar, bulundukları alanlarda politik faaliyet sürdürmeye, sorumluluklar üstlenmeye devam ettiler.

Bugün anlamakta zorlanıyor olabiliriz, ama yaşları 15-19 arasındaki gençlerin örgütünden söz ediyoruz, o halde İLD liseli gençler için ne ifade ediyordu? Ne kattı onlara? 

İLD, bir yanıyla liseli gençliğin mücadele örgütü, bir yanıyla da müfredatsız okulu oldu. İLD'lilerin çoğu kütüphanesiz, gazete girmeyen evlerden çıkıp gelmişti. Burada şiirle, edebiyatla, romanla, tiyatroyla tanıştılar. Büyük bir susamışlık içinde deliler gibi okuyup, sabahlara kadar tartıştılar. Bildiri, makale yazdılar. Toplantılar yapıp, kararlar aldılar. Mitinglerde, forumlarda edebiyat kokan, alıntılarla süslenmiş konuşmalar yaptılar. İtirazı, isyanı, emeği, dayanışmayı, yoldaşlığı öğrendiler. Öğrenilenlerle devletin ve ailenin otoritesine başkaldırarak özgürleştiler. Çocukluktan gençliğe adım atılan yıllarda öğrenilenlerle bir kültürel formasyon kazanıldı. Bu kültürel formasyon, daha sonraki yıllarda gidilen yolu, izlenen çizgiyi, yapılan tercihleri, hayatla ve diğer insanlarla kurulan ilişkileri biçimlendirdi. Burada İLD'yi söze konu ediyoruz, ama aynı değerlendirmeleri sosyalist solun diğer liseli gençlik örgütleri için de yapmak mümkün.

İLD üstüne bir kitap fikri nasıl ortaya çıktı? 

2007 yılında, İstanbul'da İLD'nin 30. Yıl buluşması gerçekleşmişti. Buradan çıkan fikir doğrultusunda, Nesrin Uçar, Bediz Sel ve H. Sarptunalı'dan oluşan İLD Sözlü Tarih Çalışma Grubu 2009-2012 arasında üç yıl çoğu yüz yüze olmak üzere143 kişiyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşme kayıtlarını ve deşifrelerini TÜSTAV'a teslim ettiler. Ben de görüşme yapılanlardan biriydim. Uzun bir süre bu görüşme yapan arkadaşları "İLD kitabını ne zaman yazıyorsunuz" diye sıkıştırıp durdum. Bu baskı, sıkıştırma günün birinde bumerang gibi "Hadi sen yap” diye bana döndü. Nesrin ve Gültekin görüşme kayıtlarının değerlendirilmesinden hareketle beni İLD tarihi üzerine çalışmaya ikna ettiler. Kitabı ben kaleme aldım, ama Nesrin, Bediz, Sarptunalı görüşmeleri yapmış insanlar olarak her aşamada katkıda bulundular, destek verdiler. Aşağı yukarı 7500 sayfadan oluşan görüşme kayıtlarını hep birlikte gözden geçirdik. Yararlanacağımız noktaları çıkardık. Sonuç olarak hepimizin emeği ve katkısıyla Mektepten Sokağa Liseli Gençlik kitabı ortaya çıktı.

Bunca fazla görüşmeden bir kitap çıkarmak zor olmadı mı? Nasıl bir yol izlendin? 

Bu tip monografiler hazırlanırken izlenecek yol aşağı yukarı bellidir; belgeler, dönemin yayınları ve sözlü tarih görüşme kayıtları. İLD, tarihi açısından çok fazla belge bulmak ne yazık ki mümkün olamadı. Belgeler ya devletin güvenlik güçlerine kaptırılmıştı ya da elinde tutanlar tarafından güvenlik güçlerinin eline geçmesine karşı önlem olarak imha edilmişti. Ne iyi ki İzmir'den Murat Moralı arkadaşımızın büyük bir şans eseri muhafaza ettiği ve TÜSTAV'a bağışladığı çalışma raporu, bildiri, not defteri, fotograf gibi evraklar var, bunlardan yararlandık. Kitabın ham maddesinin ağırlıklı kısmını sözlü tarih çalışmaları oluşturdu. Ancak burada ısrarla altını çizmeliyim ki, bu kayıtlar spesifik bazı durumlar örneğin Kanlı 1 Mayıs'ın liseli tanıkları ya da Liseli Gençlik dergisi bölümü dışında doğrudan kullanılmadı, yararlanıldı. Görüşme kayıtlarından yararlanılan anlatımlar da anonimleştirildi. Böylece hem kitabın hacmen şişmesinin önüne geçildi hem de görüşme yapılsın yapılmasın İLD ile yol yürümüş verilen mücadelenin parçası olmuş herkesin “Bizim kitabımız" diyebilmesi amaçlandı.

"İLD nasıl bir örgüttü? Nasıl örgütlendi? Ne tür çalışmalar yaptı? Ne gibi izler bıraktı?" gibi sorulara yanıt oluşturmaya çalıştık. Elbette sosyalist hareketin liseli gençlik içinde örgütlenmesi İLD'den ibaret değildi. Bu nedenle İLD ile aynı dönemde faaliyet sürdüren liseli gençlik örgütlerinden bir kısmından da görüş aldık. Kitabın konusunu elverdiği ölçüde onların örgütlenme biçimlerini, mücadelelerini, eylemlerini de aktarmaya gayret ettik. Yine İLD öncesi dönemin gençlik-liseli gençlik çalışmalarına da kitabımızda yer verdik. İLD'nin dışarıdan nasıl görüldüğüne dair de hem o dönemde, anne- baba, öğretmen, İGD'liler, İKD'liler gibi İLD ile temas etmiş olanların tanıklıklarına başvurduk hem de İLD'li anne babaların çocukları olarak büyüyenlerin.     

Kitabı nasıl tanımlayabilirsin? Bu kitapla ne yapmaya çalıştın? 

Netice itibariyle bu bir tarih kitabı, ama bana “İLD tarihi” demek biraz iddialı geliyor. Olsa olsa İLD tarihinin köşe taşlarının yerleştirildiği, kaba bir dökümün çıkarıldığı bir kaynak kitap diyebiliriz. Olabildiğince objektif davranma çabası içinde olduk. Olabildiğince diyorum çünkü insan parçası olduğu bir tarihe kendini dışarı atarak bakamıyor. Niyetimiz bir “İLD güzellemesi” yapmak olmadı. Ama şunu da söylemek gerekir ki İLD ile ortaya konan güzellikleri öne çıkarmaya çalıştık. Zira son yıllarda sosyalist solun haklı haksız bir dizi yıpratıcı eleştiriyle mağdur edildiği dönemde bu biraz zorunluluk gibi geldi bize.  Öte yandan her örgütlenmede olduğu gibi İLD'de yaşanan iç gerilimler, çatışmalar bunların yol açtığı kırılmalar söz konusu, ancak kitap bunlar üzerinden bir hesaplaşma yapmak, ya da kapanmayan yaraları kapatmak gibi bir amaç taşımıyor. Yaşanan gerilimlerin üzerine konuşmak gerekli olabilir, bu tartışmaları yapmak isteyenler de çıkabilir, ama bunların tarafı olmamaya özen gösterdik ve kitaba almadık. Başkası böyle bir tercih yapmayabilirdi, ama biz böyle yapmayı yeğledik.

Kitaba ilişkin değerlendirmeler, geri bildirimler nasıl?

Genellikle olumlu, ama çok sayıda eksiklikten söz ediliyor ki bu son derece doğal. Kim “şu eksik, bu eylem yok, falanca şubenin faaliyetlerine az yer verilmiş ya da verilmemiş” diyorsa haklıdır. Ancak şunu da göz önünde bulundurmak gerekir ki, bu kitap eldeki malzeme, yapılan görüşmelerle yazıldı. Diğer taraftan İLD'nin ne kadar eylemi varsa ne kadar pankart asılmış, ne kadar boykot yapılmışsa bunların dökümünü çıkarmak amaçlanmadı. Ya da her bir bölgenin, şubenin faaliyetlerinin ayrı ayrı anlatılması da. Çünkü bunu başarmak hem oldukça zor hem kitabın hacmini aşırı bir biçimde şişirirdi, hem de bir anlamı olduğu kanaatinde değilim. Kitapta söz konusu edilen eylem ve etkinliklere örnek niteliğinde İLD faaliyetleri açısından fikir vermesi için yer verildi.

Bana kalırsa kitapta, İLD tarihine ilişkin bakılması gereken esas bölüm "Kaybolmayan Suret İLD" başlığı ile sonuç-değerlendirme-tartışma bölümü. Çünkü sözlü tarih görüşmelerinde İLD'ye dair anlatılardan yapılan çıkarsamalar, süzülenler esas olarak bu bölümde yer alıyor. Yaptıkları, yapamadıkları, eksikleri, hataları ve bıraktığı izlerle İLD'ye ilişkin değerlendirmeler bu bölümde. Tartışmayı, eleştiri ve değerlendirmeleri bu bölümde yoğunlaştırmayı öneriyor ve önemsiyorum.

Şunu da söylemek gerekir ki, bu kitap hem kişisel anılarını yazmak isteyen arkadaşlarımız için, hem de İLD'nin şubelerde sürdürülen faaliyetlerini anlatmak isteyen arkadaşlarımız için başvurulabilecek kaynak niteliğinde. İLD Sözlü Tarih Çalışma Grubu görüşme kayıtları ve diğer belgeler TÜSTAV arşivinde, dönemin yayınları TÜSTAV internet sitesinde dijital olarak bulunuyor. Ben buradan birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızı anılarını ve/veya bulundukları şubenin faaliyetlerini yazmaya çağırıyorum. Böylece "Mektepten Sokağa Liseli Gençlik" kitabında eksik kalanlar da tamamlanmış olur. 

Zafer Aydın, İlerici Liseliler Dermeği (İLD) 1977-1980 Mektepten Sokağa Liseli Gençlik, Sosyal Tarih Yayınları, 2023. 303 sayfa