AKP’nin göçmen siyaseti sadece onları kullanmak

Dilan ESEN

Göçmenleri Batı’ya karşı koz olarak gören AKP’nin politikasızlığı bir kez daha kendini gösterdi. Milliyetçi çıkışlarla göçmen politikası eleştirilen AKP ise çözümü sınıra duvar örmede ve Ankara’yı göçmenlere kapatmakta buldu.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden, geçen günlerde yaptığı açıklamada, Ankara’yı geçici koruma kaydına kapattığını ve başka illerde kayıtlı olmasına rağmen kentte ikamet eden geçici koruma statü sahibi Suriyelilerin illere geri gönderileceği belirtildi. Türkiye’de bir hayat kurmaya çalışan göçmenlere ilişkin Göç Bakanlığı kurulması ya da entegrasyona yönelik çalışmalar da belirsizliğini koruyor.

Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği Kurucu Üyesi Avukat Ayşe Çelik’in anlattıklarına göre Suriyelilere ait işyerlerinde denetim yapıldığını ve bu denetimlerde maliye memurlarına polisler de de eşlik ediyor.

HEM KOZ HEM RANT

İnsan hakları hukukçusu Avukat Ali Deman Güler’e göre iktidarın birçok soruna karşı sürdürülebilir çözümü yok. “Ankara’yı kapattım, sınıra duvar örüyorum gibi birbirinden kopuk sözde çözüm hamleleriyle bir yere varılamaz” diyen Güler, toplumsal çatışmalardan mülteci haklarına kadar pek çok sorunla boğuşulduğunu hatırlattı ve meselenin bütününün görülemediğine dikkat çekti. Paydaşların tümüyle bu konuya bir çözüm üretmek gerektiğini aktaran Güler, şunları dile getirdi: “AKP hükümetinin sığınmacı sorununa yaklaşımı ‘ben buradan nasıl bir rant elde ederim’ yaklaşımı. Buradan bir siyaset üretmesini zaten beklemiyorum. Bu anlamda çözümün muhatabı bu hükümet değil. Hem sığınmacıları hem mevcut düzeni sağlaması gerekiyor. Çözümün muhatabı muhalefet.”

GÖRÜNÜRLÜK AZALTMA

Avukat Ayşe Çelik ise göçmenler nedeniyle iktidara gelen eleştirilerin AKP’nin sığınmacıları görünmez kılma konusunda harekete geçirdiğini aktardı. Tepkiyi azaltmaya çalışan AKP’nin insan hakları açısından da yanlış bir uygulamaya imza attığının altını çizen Çelik, “Polis, mali ekiplerle birlikte göçmenlerin bulundukları dükkanlara baskınlar yapmaya başlamış. Göçmenler ne yapmayı bekleyecek, bu ülkede ölmeyi mi bekleyecekler hiçbir şey yapmadan. Elbette ki çalışacaklar. AB’den de bir sürü yardım alıyoruz. Egemen olan toplumun varlığını üzerlerinde baskı hissettiriyoruz. Ben göç idaresine gittiğimde rahatça geçebilirken müvekkilim kapıda bekletiliyor. Onlar şu anda yaşıyorlar, entegre olmaya çalışıyorlar. Ama algı hâlâ gelmesinler şeklinde. Su veya elektriğe sadece onlar için zam yapıldığında hepimizin ses çıkartması gerekiyor” diye konuştu.