Afet sürecini yönetemeyen iktidar ‘hükümet istifa’ diyen milyonların öfkesini bastırmaya çalışıyor. Halk, sesini duyurmak istediği her yerde tehdit ediliyor. Tüm engellemelere rağmen geri adım atmayan halk, felaketin sorumlularının kim olduğunu biliyor, buldukları her yerde suçlarını yüzlerine haykırıyor. .

AKP’yi halk korkusu sardı
Depremin vurduğu bölgelerden Antakya'da halk yaralarını sarmaya çalışıyor. (Fotoğraf: DepoPhotos)

POLİTİKA SERVİSİ

Resmi rakamlara göre yaklaşık 45 bin yurttaşın yaşamını yitirdiği depremler siyasetin fay hatlarını da kırdı. Halkın yükselen öfkesinden çekinen iktidar stadyumları, meydanları, üniversite kampüslerini kapatmaya, yandaş olmayan medyayı karartmaya çalışıyor. İktidar, parti liderlerinden mafyaya, bürokratlardan paralı trollere dek, tüm bileşenleriyle demokratik protesto hakkını kullanan yurttaşı tehdit ediyor. Ancak felaketin ilk saatlerinden bugüne dek hata üstüne hata yapan, krizi yönetemeyen iktidara karşı biriken toplumsal öfke, korku duvarlarını yıktı. Her türlü krizde kendi kaderine terk edilen halk tehditlere, engellemelere, baskılara rağmen geri adım atmadı. Sanatçısından işçisine, akademisyeninden çiftçisine “Bıçak kemiğe dayandı” diyen yurttaşlar, hükümeti istifaya çağırdı.


Tepkilerden çekinen iktidarın halkı hedef alan çıkışları şöyle özetlenebilir:

• Fenerbahçe’nin ardından Beşiktaş taraftarı da tribünlerden hükümeti protesto etti. Halkın iktidara duyduğu öfke, AKP ve MHP cephesini korkuturken MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Maçlarda kulüplerin önlem almasını gerekirse seyircisiz oynanmasını” talep etti. Kayseri, Konya ve Alanyaspor başta olmak üzere Anadolu kulüplerinden yapılan açıklamalarda ise hükümete destek mesajı verildi.

• Statlardaki protestoları hedef alan AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Sefa Şahin, sosyal medya hesabından taraftarları tehdit etti. Şahin, “Bunlar hiçbir kulübümüzün gerçek taraftarları değildir. Paralı köpekler, satılmış şerefsizler, operasyon çocuklarıdır. Hesap vereceksiniz!” ifadelerini kullandı.

• MHP Lideri Bahçeli partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, hükümeti eleştirenlere yönelik “Akbabalar, kanı bozuklar, haşaratlar, işbirlikçi sefiller, müfteri ve müfsitler, simsarlar, izansızlar, menfaatperestler, aymazlar, asalaklar, alçaklar, sahtekarlar, mikroplar" hakaretlerini yağdırdı, AHBAP ve Haluk Levent’i de hedef aldı. Ancak tehditlere rağmen halk geri adım atmadı.

• AKP Sözcüsü Ömer Çelik, hükümeti eleştirenler için “Not alıyoruz” çıkışı yaptı. Benzer bir çıkış da MHP Lideri Bahçeli’den geldi. Tehditlere tepki gösteren halk “Asıl biz sizi not alıyoruz” dedi. Çelik’in açıklamalarına oyuncu Caner Cindoruk Twitter hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. ‘Neyi not ediyorsunuz?’ diye soran Cindoruk’un “İnsanların acısını görmezden geliyorsunuz, öfkelerine öfkeyle, parmak sallayarak, hakaretler ederek karşılık veriyorsunuz. Yazıklar olsun size hemşehrim… Beni de not edin…” sözleri kısa zamanda sosyal medyada kampanyaya dönüştü.

• Dün Adıyaman’da konuşan Erdoğan, hükümeti, Kızılay ve AFAD’ı eleştiren yurttaşlara ‘dalkavuk’ dedi.

• Kadıköy'de Kızılay’ın çadır satışını protesto etmek isteyen TİP üyelerinin eylemi polisler tarafından engellendi. Müdahalelerde onlarca kişi darbedilerek gözaltına alındı. EMEP, SOL Parti ve HDP temsilcileri, dayanışma için TİP binasına gelerek destek oldu. TİP’ten yapılan açıklamada “Depremde kâr ve rant peşine düşenlerin yakasından düşmeyeceğiz! Kızılay önünde düzenleyeceğimiz, polisin saldırdığı basın açıklamasını kamuoyuna sunarız. Gözaltına alınan Parti yöneticilerimiz, üyelerimiz ve gönüllü depremzedelerimiz derhal serbest bırakılsın!” denildi.

• Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin de Kdıköy’de yapmak istediği "Deprem değil rantçı düzeniniz öldürdü. Şimdi dayanışma zamanı" konulu basın açıklamasına polis müdahale etti. Aralarında Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'ni oluşturan kurumların yöneticileri ile sivil toplum kuruluşu üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

• Toplumsal Özgürlük Partisi Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün ve parti üyesi Pelin Songül Çiçek, erzak dağıtımı ve halk toplantısı yapmak için gittikleri Güzelburç köyünde gözaltına alındı.

• Bahçeli’nin statlarda maçların seyircisiz oynanmasına ilişkin açıklaması sonrası, cezaevinden çıkarttığı organize suç örgütü liderlerinden Alaattin Çakıcı da bir mesaj yayınlayarak taraftarları tehdit etti. Çakıcı, “Fenerbahçe tribününde başlayan dozunu artıran bir gün sonra Beşiktaş- Antalyaspor maçında Antalyaspor tribününde ihanetlerini devam ettirmişlerdir. Beşiktaş Çarşı grubu bu duruma müdahale etmiştir. Kulüp başkanlarının bu ihanete ortak olmadıkları inancındayım. Bu ihaneti organize eden kim ise bu ihanetlerde kim aktif görev almış ise Allah'ın laneti üzerlerine olsun devlet ve milletine bağlı olanlar bu ihaneti asla unutmayacaklar” ifadelerini kullandı.

• Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu da hükümeti istifaya çağıran tribünleri "Birtakım çıkar gruplarının yine boş durmadığı, spor camiaları ve tüm kulüpler tek yürek olurken, birilerinin maksatlı provokasyonlara giriştiği görülmektedir" diyerek hedef aldı.

• Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) TİP Milletvekili Serra Kadıgil’in Diyanet eleştirisi sebebiyle TELE 1’e verdiği üç günlük ekran karartma cezasına ilişkin verilen yürütmeyi durdurma kararını bozdu. Karar sonucunda TELE 1’in ekranı üç gün karartıldı. Karar, sosyal medyada protesto edildi.

***

Camide bile siyaset yaptılar

İktidar, depremin ardından bilindik reflekslere sarıldı. ‘Siyaset yapmayın’ çıkışı her kriz döneminde olduğu gibi yine devreye sokuldu. Taraftarların tribündeki ‘hükümet istifa’ sloganlarının ardından bir kez daha ‘siyaset yapmayın’ denilirken hükümet ve yandaşlar afet bölgelerinde, camide, fırsat buldukları her yerde muhalefeti kötüledikleri görüldü. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan sözlerini TSK komutanlarının alkışladığı görüldü. Cami imamları, Cuma hutbelerinin ardından muhalefet partilerini hedef aldığı görüntüler gündem oldu. Erdoğan ve Bahçeli depremin yaşandığı bölgelerde ‘simdi siyaset konuşmanın zamanı değil’ diyerek deprem için dayanışma sergileyen, hükümete eleştirilerde bulunan yurttaşlara ağır hakaretler yağdırdı.

***

'Hükümet istifa' demek suç değil görevdir

Türkiye Komünist Partisi tarafından yapılan açıklamada, hükümeti eleştirmenin ve istifaya davet etmenin suç olmadığı hatırlatıldı. Açıklamasında futbol maçlarında tribünlerden yükselen 'Hükümet istifa' sloganına değinen TKP, "Halkımız tepkisini istediği şekillerde dile getirebilir. Bir futbol maçında 'hükümet istifa' diye bağırmak da buna dahildir" dedi. Açıklamada, "TKP, AKP hükümetinin meşruluğunu başından beri sorgulayan bir parti olarak 'hükümet istifa' sloganı ile her zaman bir duygudaşlığa sahiptir" ifadeleri de yer aldı.