Ali İsmail Korkmaz’ı darp ederek ölümüne sebep olan polisler ve esnafın yargılandığı davanın Cuma günü karara bağlanması bekleniyor

Ali İsmail için karar zamanı

DOĞU EROĞLU - dogueroglu@gmail.com - @dogueroglu

Gezi Parkı eylemleri sırasında Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ı darp ederek ölümüne sebep olan polisler ve esnafın Kayseri’de yargılandığı davanın 26 Aralık Cuma günü görülecek altıncı duruşmasında karar bekleniyor. Davanın 26 Kasım tarihinde görülen son duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Korkmaz’ın hayati organlarına en az üç tekme attığı görülen polis memuru Saldoğan hakkında “kasten adam öldürme” suçlamasıyla müebbet hapis cezası istenirken, savcı diğer polis sanık Akbulut’un “kasten yaralama suretiyle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 12 ila 16 yıl hapisle cezalandırılmasını istedi.

Sivil sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar için 8 ila 12 yıl hapis cezası öngörülürken, savcı diğer polisler Şaban Gökpunar ve Hüseyin Engin’in delil yetersizliği gerekçesiyle beraatını istedi. Dava, taraflara esas hakkındaki beyanları için ek süre verilerek 26 Aralık’a ertelendi. Soruşturma safhasındaki delil karartmalardan, duruşmalar sırasında sanıkların kan donduran ifadelerine, davanın detayları şöyle:

>>Ali İsmail Korkmaz nasıl öldürüldü?

Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerinin üçüncü gününde, 2 Haziran 2013 gecesi kalabalık Yunus Emre Caddesi üzerindeki AKP İl Başkanlığı önüne yürümek istedi. Saat gece yarısını henüz geçmişken, çevik kuvvet ekipleri tazyikli su ve biber gazı kullanarak   kalabalığı ara sokaklara çekilmeye zorladı. Ara sokaklara çekilmek, kaçmak zorunda kalanlardan biri de Ali İsmail Korkmaz’dı. Korkmaz ve beraberindeki gençler, Yunus Emre Caddesinin paralelindeki Sanayi Sokağa girince, sokaktaki arabaların arasına saklanarak pusu kuran sivil giyimli polislerle karşılaştı. Beşik Otel’in önünde ilk saldırıya uğrayan gençlerin bir bölümü sokaktan kaçmayı başardı; Korkmaz ise saldırganlardan kurtulmak için sokağın içerisine doğru koşunca, polis memurları ve eli sopalı sivillerden oluşan bir başka gruba yakalandı. Başına tekme ve sopa darbeleri alan Korkmaz, ilk tedavisine erişmekte de güçlük çekti. Sevk edildiği Yunus Emre Devlet Hastanesinde Dr. Hasan Gülcü, beyin tomografisine baktıktan sonra Korkmaz’ı evine gönderdi. Ertesi gün fenalaşan ve yeniden hastaneye kaldırılan Korkmaz’ın beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. Korkmaz, 37 gün yoğun bakımda kaldığı Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 10 Temmuz’da yaşamını yitirdi.

>>Tarihi davanın soruşturma aşamasında deliller nasıl karartıldı?

Korkmaz’ın Sanayi Sokak’ta darp edildiği anları gösteren görüntüler basından ve kamuoyundan saklanmaya çalışıldı. “Elektrik şalterinin indiği” iddiasıyla kayıttan çıkan Beşik Otel güvenlik kameralarının, TÜBİTAK’ın hazırladığı rapora göre polis memuru Hüseyin Engin tarafından kapattırıldığı anlaşıldı. TÜBİTAK raporuna göre Engin olay gecesi otele girerek, kameraların kayıt yapıp yapmadığını sorduğu, görevlilere “Kaydı kapatın” dediği görüldü.

Sabit diskleri bozuk gerekçesiyle ilk anda görüntülenemeyen Harman Ekmek Fırını kameralarınınsa önce polisler, sonra bilirkişi uzmanı tarafından silindiği anlaşıldı. Silinen görüntüleri, Jandarma Kriminal ortaya çıkardı. Davanın soruşturma safhasındaysa, şüpheli polisler eşkâllerini değiştirerek tanıklara gösterildi.

>>Kamu görevlileri sanık polisleri nasıl kolladı?

Vali kamu görevlilerine arka çıktı Korkmaz’ın beyin kanaması geçirip komaya girmesinin ulusal basında gündeme gelmesi üzerine, Eskişehir Valisi Güngör Azmi Tuna, “Yürüyüşe katılanlar birbirlerine zarar vermiştir” açıklamasını yaptı. Tuna’nın ikincisi açıklaması ise “Esnaf yapmıştır” oldu. Vali, soruşturma kapsamında yapılan gözaltılardan sonraysa, “Adli yargılama süreci devam ediyor. Birilerinin iddia ettiği gibi, belki öyle olmasını arzu ediyordu o insanlar, örtbas edelim, suçu devlete atalım diye bir şey olmadığı ortaya çıktı. Biz bunu polis yapmadı demiştik, yine o sözümüzün arkasındayız. Burada ağırlıklı olarak sivil kişiler işin içinde” diye konuştu.

Eskişehirlilere göreyse, 2 Haziran 2013 gecesi sivil giyimli polislerin sokaklarda estirdiği terör, Valiliğin bilgisi dâhilinde. 31 Mayıs akşamı 168 kişinin dövülerek gözaltına alınması üzerine Valiliğe yönelen tepkilerin ardından yöntem değiştirildiği ve sivil giyimli polislerin sokaklara gönderildiği iddia ediliyor.

Öte yandan Korkmaz’ın ölümünde pay sahibi olan bazı kamu görevlileri hakkında takipsizlik kararları çıktı. Kafasına aldığı darbelerden ötürü hastaneye gelen Korkmaz’ı ortopedi kliniğine sevk eden Dr. Hasan Gülcü hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı alınırken, olay anında Sanayi Sokak’ta gençleri döverken görüntülenen bir başka polis memuru Selçuk Bal, Korkmaz Davasında tanık olarak dinlendi. TİB incelemelerinin mahkemeye ulaşmasının ardındansa, sanık polis Mevlüt Saldoğan’ın AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir’le olaydan sonra telefon görüşmeleri yaptığı ortaya çıktı.

>>Dava kamuoyundan nasıl kaçırıldı?

Metin Göktepe, Şerzan Kurt, Uğur Kaymaz davalarında olduğu gibi failinin güvenlik görevlileri Ali İsmail davası da, “güvenlik gerekçesiyle” başka kente taşındı. Ancak kamuoyu, failinin devlet görevlileri olduğu davalarda güvenli kent olarak gösterilerek tartışmalı yargılamalara ev sahipliği yapan Eskişehir’in, Eskişehir’de gerçekleşen bir olayda güvensiz hale gelmesine tepki gösterdi. Duruşmalar Kayseri’de görüldü.

***

>>Sanık savunmaları nasıl çürütüldü?

Duruşmalarda sanıklar ve sanık avukatları önce olay gecesi görüntü kayıtlarında darp ettikleri görünen kişinin Korkmaz olmadığını iddia etti. Bir diğer iddiaysa, kalp rahatsızlığı bulunan ve operasyon geçiren Korkmaz’ın ölümüne yol açan faktörün darp olmadığı yönündeydi. Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK raporları ile HTS kayıtları, iddiaların geçersizliğini kanıtladı. Adli Tıp, darpla Korkmaz’ın yaşamını yitirmesi arasında illiyet bağı olduğunu açıklarken, TÜBİTAK raporlarında görüntülerdeki kişinin Korkmaz olduğu kanaati bildirilmesi, Korkmaz’ın cep telefonundan alınan sinyalleri gösteren HTS kayıtlarınınsa olay saati Korkmaz’ın sokakta olduğunu göstermesiyle sanık savunmaları suya düştü. Güvenlik kayıtlarında Korkmaz’ı defalarca tekmelediği görülen polis Saldoğan ifadelerinde, “Bize küfretti. Zor kullanma yetkimi kullandım” ve “Sayın Cumhurbaşkanı, Gezi’nin bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Ben bu darbeyi bastırmakla görevliydim” dedi.