Alman hükümeti, Türkiye’yi Hasankeyf’teki kültürel miras ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda duyarsız bularak Ilısu Barajı’nın yapımı için kredi desteğini çekebileceğinin…

Alman “Der Spiegel” dergisi eylül sayısında yer verdiği haberde Alman hükümetinin Türkiye’nin gerekli şartları hala yerine getirmediğini gerekçe göstererek Ilısu Barajı için kredi desteğini geri çekebileceğini yazdı. Türkiye’de duyarlı sivil toplum örgütü ve siyasal partiler tarafından dünya kültür mirasını yok edeceği için yapılmasına karşı çıkılan Ilısu Barajı’nın inşatı kredi yetersizliği nedeniyle durdurulursa Hasankeyf’in yaşaması ve restore edilmesi için bir umut ışığı olacak.

Alman Der Spiegel dergisinde yayınlanan habere göre son uzman raporlarında, Türkiye’nin bölgede kültürel mirasın ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi birçok şartı yerine getirmekte başarısız olduğunun belirtildiğini ve Ilısu Baraj projesinin başından beri bu şartları yerine getirebilecek koşullara sahip olmadığı ifade edildi. Dergi, defalarca talep edilmesine karşın sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği Türkiye’nin duyarsız tutumu nedeniyle inşaat konsorsiyumunda yer alan Alman şirketinin uluslararası tartışmaların odağı haline gelen Güneydoğu Anadolu’da yapımı planlanan Ilısu Barajı projesine katılımının imkansız hale geldiğini yazdı.

 

ALMANYA ÇİFTE STANDARTTAN DÖNSÜN

Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, “Alman hükümetinin kültürel mirasa ve doğa katliamına yol açacak projeden çekileceğini gösteren bu açıklamalar buz dağının sadece görünen yüzü. Eğer Almanya hala Avrupa’nın en çevreci hükümeti sıfatını taşımak istiyorsa, bu kredileri tamamen rafa kaldırmalı. Doğayı ve kültürel mirası korumanın temel şartlarından birinin Ilısu Barajı’nın inşa edilmemesi olduğunu kabul etmeli” dedi. Barajın sular altında bırakacağı bölgede yer alan Hasankeyf’in 10 bin yıllık insanlık tarihine, sayısız canlı türüne ve vahşi hayata evsahipliği yaptığını anımsatan Ertürk “Gerçek şu ki, AB’nin en çevreci ülkesi olmakla gurur duyan Almanya’nın Ilısu Barajı gibi yıkıcı bir projeyi en başından beri desteklemesi çifte standart. Çevre konusunda kendi ülkesinde çok sıkı standartlar uygulayan Almanya’nın konu Türkiye olduğunda ciddi bir çevresel yıkıma yol açacak bu projeyi finanse etmesi kabul edilemez” dedi. Doğa Derneği, Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin UNESCO Kültürel ve Doğal Miras Listesi’ne alınmasını talep etti.

 

ANKARA ÇEVREYE DUYARSIZ’

Der Spiegel’in haberinde, geçen haftalarda kredi garantisi konusunda Berlin’de dört bakanın toplandığını ve Ankara’nın yeni durumunun kabul edilebilir olmadığı yönünde anlaştığı iddia edildi. Haberde, Türkiye’nin yaklaşık 55 bin kişinin bölgeden tahliye edilmesi sırasında uluslararası çevre koruma standartlarına uymaması ve antik yerleşim bölgesindeki kültür varlıklarının korunmasında gereken taahhütlere uymadığının kabul edildiği belirtildi.

Haberde, gelecek hafta yapılacak oylamada Berlin’in bu eleştiriyi resmi olarak dile getireceği, uluslararası konsorsiyumda yer alan İsviçre ve Avusturya hükümetlerinin de söz verdiği finansmana katılımının da şüpheli hale geleceği ve 450 milyon avro ihraç kredi garantisinin geri çekilebileceği öne sürüldü. Uluslararası konsorsiyumun ortaklarından Sttutgartlı Züblin şirketinin ise bu durumda Ilısu Barajı’nın inşaatına katılmayacağı belirtildi.

Barajın yapılması durumunda insan türünün kökenleri, tarımın başlangıcı ve çok sayıda medeniyetin ayak izleri ve maddi varlıklarına dair olağanüstü kanıtlar da sular altında kalacak.

ÖZGÜR GÜRLEYEN