Ana karakter ‘sınır’

HABER MERKEZİ 

Küresel gündemin en tepesinde ve siyasal hareketlerin merkezinde yer alan göç konusu, geçen akşam, İstanbul Beyoğlu’ndaki Cervantes Enstitüsü Etkinlik Salonu’nda İspanyol gazeteci-yazar Andrés Mourenza’nın son kitabı Sinora’nın (Sınır) tanıtımı çerçevesinde tartışıldı. 

Cervantes Genel Direktörü ve tanınmış İspanyol şair Luis García Montero’nun katıldığı toplantıda, sınırlar ve göç Mourenza ve BirGün yazarı L. Doğan Tılıç tarafından masaya yatırıldı.

Mourenza BirGün’e değerlendirmelerde bulunarak, kitabının yakında Ayrıntı Yayınları tarafından Türkçe olarak da basılacağını duyurdu.

Mourenza şunları söyledi: “Bu kitabın ana karakteri sınırdır. Bu sınırın nasıl inşa edildiğini, geçmişte ve şimdi her iki tarafta yaşayan ve yaşamış insanların hikâyelerinde görüyoruz. Konuya bu sınırı geçmeye çalışan göçmenlerin/ mültecilerin/sığınmacıların gözünden bakmaya çalıştım. Sınır derken, sadece fiziki bir engel, haritada çizilen keyfi bir çizgiden değil, sınırın karşı tarafında yaşayan insanları ‘öteki’ne dönüştüren, dayattığı zihinsel sınırlardan bahsetmeye çalıştım.” Cervantes Enstitüsü’nün Başkent Üniversitesi içinde yer alan Ankara şubesini açmak için Türkiye’ye gelen Luis Garcia Montero ise “İspanyol kültürü ve Cervantes Enstitüsü barış ve karşılıklı anlayış gibi değerleri temsil eder. Türkiye’nin etkileyici bir tarihi ve büyük jeopolitik önemi var. İki ülke arasındaki dostluk bizim barış ve karşılıklı anlayış hedeflerimizle de örtüşüyor” dedi.  

*** 

Hayalperest desinler! 

Toplantıda konuşan Tılıç “Ne yazık ki, biraz medyanın biraz da belli siyasal çevrelerin katkısıyla, ‘sınır’ kavramı ve sınırdaki aktörler olarak göçmenler, kültürel ve biyolojik bir kirlenme, yasadışılık ve terörizmle ilgili her türlü korkuyu yoğunlaştıran bir tür ‘moral panik’ unsuruna dönüştüler. Medyanın sıklıkla yansıttığı kurtarma, şiddetli kavga sahneleri göçü yönetmenin parçası haline geliyor. Hani İmagine diyordu ya John Lenon… Belki de sınırların olmadığı bir dünyayı hayal etmeliyiz. Varsın ‘Hayalperest’ desinler!” dedi.