Ana muhalefetten yargı paketi: 12 teklif 189 madde

BirGün ANKARA

AKP ve MHP’nin yargı reformları, yargıdaki baskıyı artırırken CHP, kendi yargı reformunu hazırladı.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel, Engin Özkoç, Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Anayasa Komisyonu adına İbrahim Kaboğlu, Adalet Komisyonu adına Zeynel Emre ve İnsan Hakları Komisyonu adına Sezgin Tanrıkulu’nun ilk imzacıları arasında yer aldığı 12 ayrı kanun teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

CHP teklifte, AKP ve MHP tarafından ortaya atılan yargı reformlarının iktidarın yargı üzerindeki egemenliğini kuvvetlendirmekten öte bir anlam taşımadığını belirtti.


ADİL YARGILAMA VURGUSU

Adil yargılama ve yargı bağımsızlığı konularında vurguların yer aldığı kanun tekliflerinde, CHP’li hukukçular tarafından şu ifadelere yer verildi: “Partimizin çağrısı ile TBMM’de temsil edilen dört siyasal partinin ve 20 sivil toplum örgütünün katılımı ile 2019 yazında, ‘adil yargılanma hakkı’ ışığında hazırladığımız 14 yasa önerisinin 12’si, barolardan, sendikalara ve hukuk örgütlerine birçok öznenin katılım sağladığı çalışmalar neticesinde hazırlanmış, gerçek anlamda yargı reformu ve insan haklarına ilişkin yasa teklifleri açısından öncü adım olarak görülmelidir. Asıl hedef, kod niteliğinde bir ‘adil yargılanma yasası’ hazırlamak olmalıdır. Ancak, tek yasada düzenleme, daha uzun soluklu ve kapsayıcı bir çalışmayı gerekli kıldığından, teklifler paketi, ‘adil yargılanma hakkı yasası’na giden yolu açan ve kolaylaştıran hazırlık çalışması ve kayda değer bir birikim olarak görülebilir. ”

Adil yargılanma hakkına dikkat çekilen teklifte, şunlar vurgulandı: "Adil yargılanma hakkı ve onunla ilintili hak ve özgürlüklerle ilgili olarak, bu konudaki uluslararası standartların da dikkate alınmasıyla oluşturulan kanun tekliflerimiz, demokratik hukuk devletinin tesisini, temel hak ve özgürlükler boyutu açısından gerçekleştirmeye de hizmet edecektir. Ancak kuşkusuz ki bu adımı tamamlayacak bir sonraki adım, işbu kanun tekliflerinin konusu olmamakla beraber, siyasi rejimin, demokrasiyle bağdaşacak yönde, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüştürülmesidir.”