‘Yaşam tarzı’ tartışmasına değinen Erdoğan, iktidarları boyunca kimsenin yaşam tarzı nedeniyle baskıyla karşılaşmadığını iddia etti. Ancak arşivler öyle demiyor!

Arşiv, Erdoğan’ı yalanladı

Reina katliamı ve öncesinde yeni yıl kutlamalarını hedef alan gerici kampanyaların tartışma yaratması üzerine konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kimsenin hayat tarzı nedeniyle sistematik bir tehdit altında olmadığını iddia etti. Ancak arşivler Erdoğan’ı bizzat kendi sözleri ve uygulamalarıyla yalanlıyor.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen 33. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, Reina saldırısının hedefinin farklı yaşam biçimleri değil, Türkiye olduğunu savundu. Erdoğan, “Etnik kimlik ve inanç üzerine siyaset yapılmasına benim kadar karşı çıkan var mıdır? Tüm siyasi hayatım bununla mücadeleyle geçmiştir” iddiasında bulunarak konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Türkiye’de kimsenin hayatı sistematik bir tehdit altında değildir. Buna 14 yıldır izin vermedik. Yaptığım her işin, attığım her adımın, ağzımdan çıkan her sözün kamuoyunun önünde cereyan ettiği bu uzun süre içinde hayat tarzı baskısı altında kalan acaba tek bir kişi var mıdır? Ben şu şekilde yaşamak istiyordum da yaşayamadım, şöyle giyinmek istiyordum da giyinemedim diyen var mı? Bütün bunlar ortadayken, hâlâ utanmadan sıkılmadan köşelerinde bunları yazabiliyorlar. Kendileri en başta olmak üzere kimin ne giydiğine, yediğine içtiğine karışıyor. Ben de herkes gibi tasvip etmediğim görüntüleri eleştirmişimdir bunları da kişisel ifade özgürlüğüm olarak yapmışımdır ama asla makamımı kullanarak hayat tarzına müdahale etmedim. Kurucu olduğum partinin de böyle bir adımı olmamıştır.”

Liste uzun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar inkar etse de Türkiye’de bizzat AKP eliyle veya AKP’nin yarattığı atmosfer sayesinde yaşam tarzını hedef alan gelişmelerden sadece birkaçı ise şöyle:

»Hemşire Ayşegül Terzi, İstanbul’da bindiği bir otobüste şort giydiği için tekmeli saldırıya uğramıştı. Saldırgan ise serbest.

»4 aylık hamile olan Ebru Tireli, Manisa’da bir parkta spor yaparken “Bir daha burada spor yapmayacaksın” diyen şahıslar tarafından saldırıya uğramıştı. Tireli kendini, “Üzerimde açık bir yer de yoktu” diyerek savunmak zorunda kalmıştı.

»Erdoğan, 24 Kasım 2014’teki konuşmasında "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir” demişti.

»Erdoğan, 4 Kasım 2013'teki konuşmasında “Genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters. Talimatını verdik, denetimi yapılacak” demişti. Bu açıklamanın ardından öğrenci evlerine polis baskınları yapılmıştı.

»5 Haziran 2016’da KADEM’in düzenlediği bir toplantıda konuşan Erdoğan, “Anneliği reddeden, evini çevirmekten imtina eden bir kadın iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır” demişti.

»26 Nisan 2013’teki konuşmasında “Alkol kullanımının yaşam tarzı olarak savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Bizim milli içkimiz ayrandır” diyen Erdoğan, ‘ayran’ çıkışını geçen günlerde de yinelemişti.

»Gece saat 22.00 ile sabah 06.00 arasında market ve bakkallarda perakende alkollü içki satışı 24 Mayıs 2013'te çıkarılan yasa ile yasaklanmıştı.

»30 Nisan 2011 Muş Mitingi’nde konuşan Erdoğan “Biliyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu Alevilik kültürüyle yetişmiş bir insandır, Alevidir” demiş, alanda bulunan insanlar bu sözler üzerine yuhalamıştı.

»6 Ekim 2013’te bir televizyon programına katılan dönemin Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ATV’de yayımlanan bir yarışmada sunuculuk yapan Gözde Kansu’nun dekoltesinin çok açık olduğunu savunarak “Öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” demişti. Çelik’in bu sözlerinden sonra Kansu’nun işine son verilmişti.

»Erdoğan, 25 Mayıs 2012’deki konuşmasında “Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum” demişti.

»2011 genel seçimleri öncesinde Metin Lokumcu’nun polis şiddeti sonucu ölümünün protesto edildiği gösteride bir kadın eylemcinin panzer üzerine çıkmasının ardından Erdoğan, “Kadın mıdır, kız mıdır bilemem, panzere çıkmış” demişti.