Artür’lerin ustası aramızdan ayrıldı

Eserlerine resim yerine ‘artür’ demeyi tercih eden ‘Das Kapital’i resimleyen ressam Yüksel Arslan 83 yaşında Paris’te yaşamını yitirdi. Toprak, bal, yumurta akı, yağ, kemik iliği, sidik, kömür gibi malzemelerden yaptığı boyalarla çalışmasıyla bilinen Arslan, İstanbul Üniversitesi’nde Sanat Tarihi okuyup 1961 yılında Fransa’nın başkenti Paris’e yerleşmişti. Resam Arslan, resimlerini adlandırmak için Fransızca art (sanat) ve peinture (tablo) sözcüklerini birleştirerek ‘arture’ terimini oluşturdu ve eserlerini bundan sonra bu isimle tanımladı. 1960-67 yılları arasında Nietzsche etkisinde kalan Arslan, 1969 sonrasında Marx’ın etkisine girdi ve on dört arture’lük ‘Yabancılaşmalar’ dizisini Marx’ın el yazmalarından hareketle çizdi. ‘Das Kapital’i resimlemeye karar verdi ve 1969-75 yılları arasında ‘Kapital’ dizisine ait 30 arture üretti. Sanatçı 1967’de, Ankara ve İstanbul’da açılan iki sergi için Türkiye’ye gelmişti ancak basında yer alan, eserlerinin “cinsellikle ilgili ve iğrenç imajlar” içerdiğini öne süren yazıların ardından, Arslan’ın, Ankara’da sergilenen resimleri müstehcen oldukları gerekçesiyle savcılık tarafından toplatıldı.

Türkiye’de ve ülke dışında birçok kişisel ve karma sergi açan ressam 22 yaşına kadar satın aldığı boyalarla resim yaptı. Arslan, ‘Modern Sanatın 40 bin yılı’ isimli kitabı okuduktan sonra ise o güne kadar satın alınmış boyalarla yaptığı resimlerin hepsini yok edip kendi boyasının imaline başladı. Bu tarihten sonra da hiçbir eserinde yapay boya kullanmaz. Friedrich Nietzsche, Karl Marx, Andre Gide, Marquis de Sade’dan etkilenen ressam, hayatının altı yılını ‘Das Kapital’i okuyup resimlemeye harcadı. Das Kapital serisinin en bilinen artürü (dev el) 11’inci İstanbul Bienali kapsamında Karaköy Antrepo 3’te sergilenmişti.