İsrail’de aşırı sağın yükselişi ve ‘Bibi’ lakaplı Netanyahu’nun dönüşü korkuttu. Bu sonucun bölgedeki normalleşme sürecini baltalamasından ve Filistin’e yönelik saldırıların artırmasından endişe ediliyor.

Aşırı sağ korkusu
Fotoğraf: AA

Dış Haberler

İsrail’de önceki günkü erken genel seçime aşırı sağın yükselişi damga vurdu. Netanyahu’nun lideri olduğu Likud Partisi 31, aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi 15, ultra Ortodoks partilerinden Şas 10, Birleşik Tevrat Partisi ise 5 milletvekili kazandı. Böylece 120 sandalyeli İsrail meclisi Knesset’te Netanyahu’nun liderlik yaptığı sağ-aşırı sağ blok toplamda 62 milletvekiline ulaşarak çoğunluğu elde etti.

Başbakan Yair Lapid’in Gelecek Var Partisi 24 sandalyeyle ikinci parti olurken Savunma Bakanı Benny Gantz’ın Ulusal Birlik Partisi 12 milletvekili çıkardı. Lapid öncülüğündeki Değişim Koalisyonu’nda yer alan İsrail Evimiz, İşçi Partisi ve İsrail vatandaşı Filistinlilerin partisi Birleşik Liste 5’er milletvekili çıkardı. Aynı bloktaki merkez sol parti Meretz ise sadece 4 milletvekili elde etti. Böylece Değişim Koalisyonu’ndaki partiler toplamda ancak 54 sandalyeye ulaşabildi. İki blokta da yer almayı reddeden İsrail vatandaşı Filistinlilerin partisi Ortak Liste, 4 sandalye elde etti.

IRKÇI SLOGANLAR ATILDI

Sağ blokta yer alan Ultra-Ortodoks partilerden "Şas", aşırı sağcı "Dini Siyonizm" ve "Otzma Yahudit" partilerinin merkezlerinde toplanan kalabalık, ellerinde İsrail bayraklarıyla muhaliflerine karşı sloganlar eşliğinde, sevinç gösterileri düzenledi. Irkçı söylemleriyle tanınan Ben-Gvir’in konuşması sırasında partililer, "Araplara ölüm" sloganı attı. Netanyahu liderliğindeki blokta yer alan ve ırkçı dinci bir parti olarak ilk kez mecliste üçüncü en büyük parti konumuna yükselen Dini Siyonizm Partisi merkezinde de benzer sevinç gösterileri vardı.

İÇERİDE DIŞARIDA ENDİŞE

Netanyahu liderliğindeki sağ blokun hükümeti kurabilecek sayıya ulaşması ülke içinde ve bölgede endişeye yol açtı. Başbakanlığı döneminde yolsuzluktan yargılanan ‘Bibi’ lakaplı Netanyahu’nun, sertlik yanlısı politikaları yeniden devreye sokmasından korkuluyor.

Aşırı sağın yükselişiyle beraber Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesine hız vermesi beklenen Netanyahu’nun Filistinlilere yönelik düşmanlaştırıcı politikaları devreye sokması bekleniyor. Netanyahu’nun dönüşüyle beraber krizin tekrar hortlaması olası senaryoların başında.

DÜŞMANLIK KAZANDIRDI

Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, İsrail’deki seçim sonuçlarının Filistinlilere karşı yükselen aşırılığın doğal sonucu olduğunu belirterek, "İsrail seçimlerinin bir barış ortağı çıkarmayacağı konusunda en ufak bir şüphemiz yoktu" dedi. İştiyye, "İsrail seçimlerinde aşırı sağ partilerin yükselişi, halkımızın yıllardır çektiği, ölüm, tutuklanma, şehirleri, köyleri ve beldeleri işgal eden tutumlara dair, İsrail toplumunda aşırılık ve ırkçılığın artan tezahürlerinin doğal bir sonucudur. Böylece işgal askerleri, yerleşimciler suç işlemeleri için serbest bırakılıyor ve iki devletli çözüm baltalanıyor" ifadelerini kullandı.

NORMALLEŞMEYE ŞERH

Bibi’nin yeniden iktidara gelecek olması dış politikada da pek çok dengeyi altüst edecek. Netanyahu’nun yönetimde olmadığı süreçte İsrail ile diğer Körfez Arap ülkeleri arasında ABD’nin yönlendirmesiyle önemli anlaşmalar gerçekleştirildi. Pek çok körfez ülkesiyle ilk kez ilişkiler kuruldu. Sağcı liderin bu normalleşmelere nasıl bakacağı merak konusu. Netanyahu, seçime bir gün kala yaptığı açıklamada, Lübnan ile deniz sınırının çizilmesine ilişkin anlaşmayı iptal etmeyeceği ve bu anlaşmalara 1990’larda imzalanan Oslo Anlaşması gibi yaklaşacağı mesajını verdi.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin yeniden normalleşmesi için bir süredir adımlar atılırken aşırı sağın yükselişi Ankara siyasetini ve ilişkileri de derinden etkileyecek. Netanyahu’nun iktidarında iki ülke ilişkileri fiilen koptu. Yeniden başlayan ilişkilerin tekrar kopması en büyük endişelerden. İsrail’de seçimden sonra tekrar gündeme gelecek dış politika başlıkları arasında İran-Rusya-Ukrayna üçgeni yer alıyor. Netanyahu’nun bu denklemde temkinli bir yol haritası izlemesi bekleniyor. Uluslararası arenada ABD’yi tarihi stratejik müttefik olarak konumlandıran İsrail’in ABD Başkanı Joe Biden ile ilişkilerinin nasıl devam edeceği de bir diğer belirsiz başlıklar arasında.