Çanakkale’de karakol komutanı Yılmaz Konut tarafından dövülerek komaya sokulan er Nimet Çelik’in açtığı davada savcılık, Konut’un, asta dayak atmaktan yargılanmasını istedi….

Çanakkale Derince İlçe Jandarma Karakolu’nda askerlik yaptığı dönemde Karakol Komutanı Yılmaz Konut tarafından dövülerek komaya sokulan er Nimet Çelik davasıyla ilgili, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı iddianamesini tamamladı. İddianamede, Yılmaz Konut’un, ‘Nimet Çelik intihara teşebbüs etti, askerlikten kaçmak için kendini 8 metreden attı’ şeklindeki iddiasının gerçek dışı olduğu vurgulandı. İddianamede, Konut’un talimatıyla yalan beyanda bulunan erlerin de, ‘Yalan yere tanıklık etmek’ suçundan yargılanması talep edildi. Nimet Çelik, 12 Ocak 2007 tarihinde, 2 böbreğinde bulunan taşlar yüzünden hastaneye gidip gelmek zorunda kalması nedeniyle, ‘burası tedavi merkezi mi?’ diyerek, Karakol Komutanı Astubay Yılmaz Konut tarafından feci şekilde dövülerek komaya sokulmuştu.

KAYITLARA ‘İNTİHAR GİRİŞİMİ’ DİYE GEÇTİ
Aynı gün bacağı, 2 elmacık kemiği ile burnu kırık ve komaya girmiş halde önce Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılan, ardından Gölcük Askeri Hastanesi’ne, daha sonra ise İstanbul’da bulunan GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’ne sevk edilen Çelik’in, intihar girişiminde bulunduğu kayıtlara geçmişti. Çelik’i döven Astsubay Konut’un askeri yetkililere, ‘kendisini 8 metreden aşağıya attı’ şeklinde ifade vermesi üzerine, Çelik ‘astsubayın kendisini dövdükten sonra bir yerden atmış olabileceğini’ söylemişti.

Olayın ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Çelik, Yılmaz Konut ve olay hakkında ‘yalan yere tanıklık’ eden erler hakkında soruşturma başlatılmasını istemişti. Çelik’in vücudundaki izlerin bilirkişi tarafından incelenmesinden sonra hazırlanan rapor doğrultusunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı iddianame hazırladı.

Savcılık iddianamesinde, Konut’un ifadesinde Çelik’e vurmadığını söylemesine rağmen, "Askeri Savcılığımızca bilirkişi olarak dinlenen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Başar Çolak’ın 8 sayfadan ibaret raporunun sonuç bölümünde, ‘... kişiye ait belgelerdeki ilk muayene bulgularında; sağ gözde kanama bulunduğu, sol ayakta şişlik, sol ayak tarak kemiklerinde kırıklar, ayak tarak kemikleri ve parmak kemikler arasındaki eklemde çıkık, kafa travmasına bağlı beyin dokusunda zedelenme olduğu, sağ kaş üzerinde 1 cm’lik kesik, burunda kanama, dudakta şişlik’ olduğu kaydedilmiştir. Kişinin kendini askere elverişsiz hale getirmek amacı ile kendi kendisini direkt travmalarla yaralaması sonucu ile de oluşmasının ‘yaralamaların lokalizasyonları ve şiddeti dikkate alındığında beklenir travmalarla uyumlu olmadığı’ yönünde görüş belirtilmiştir" denildi.

 

YALAN İFADE VERENLER DE YARGILANACAK

İddianamede, Yılmaz Konut’un ‘astın vücudunda tahribatı mucip olacak şekilde asta müessir fiil’ suçundan yargılanması talep etti. Öte yandan, iddianamede, Konut’un talimatıyla Çelik hakkında, ‘intihara kalkıştı’ şeklinde ifade veren erler İsmail Altıntaş, Hamit Casun, Erdem Leylek, Ahmet Kılıç, Murat Mavigöz, Yusuf Bulut, Müslüm Eren ve Tuncay Arslan’ın ‘Yalan yere tanıklık etmek’ suçundan yargılanması istendi. Davanın ilk duruşması 30 Haziran 2008 tarihinde Kocaeli Adliyesi’nde görülecek.  ANF