Irak’ta bir televizyon muhabirinin ABD Başkanı Bush’a yönelik pabuçlu saldırısı dünya gündemine bomba gibi düşerken eylem Türkiye’deki gazetecileri böldü. 200 avukat Iraklı eylemci...

Irak’ta bir televizyon muhabirinin ABD Başkanı Bush’a yönelik pabuçlu saldırısı dünya gündemine bomba gibi düşerken eylem Türkiye’deki gazetecileri böldü. 200 avukat Iraklı eylemci gazeteciyi savunmaya talip oldu...

 

ABD Başkanı George W. Bush"a ayakkabısını fırlatan Iraklı gazeteci Muntasar El Zeydi, Irak Başbakanı Nuri El Maliki"nin koruma görevlilerince, sorguya çekilmek amacıyla gözaltına alındı. Zeydi"nin alkol ve uyuşturucu testinden geçirildikten sonra, Bush"a ayakkabısını fırlatması için kendisine para verilip verilmediğini ortaya çıkarmak amacıyla sorguya çekildiğini belirtildi.

 

ŞAKA KONUSU OLDU

Öte yandan Irak"tan Afganistan"a geçen Bush"a yapılan ayakkabılı saldırı, Afgan gazeteciler arasında şaka konusu oldu.

Bush"un Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile düzenleyeceği basın toplantısına katılmak üzere iki saat öncesinden Devlet Başkanlığı Sarayı"na gelen gazeteciler kendi aralarında pek çok ayakkabı şakası yaptılar. Birbirlerini çok iyi tanıyan bir grup gazetecinin bir televizyon muhabiri meslektaşlarını, Bush geldikten sonra ayakkabılarını çıkarması ve fırlatması için şaka yollu teşvik etmelerine karşın, basın toplantısı boyunca gazetecilerden ayakkabısını çıkaran olmadı.

 

AYAKKABILAR DELİL OLARAK KULLANILDI

Irak"ta, basın toplantısı sırasında ABD Başkanı George Bush"a ayakkabılarını fırlatan Iraklı gazeteci Muntasar El Zeydi, Iraklı yetkililerce sorgulanırken, ayakkabılarına da delil olarak el konuldu. Iraklı yetkililer, Başbakan Nuri El Maliki"nin makamında korumaları tarafından sorgulanan gazetecinin 20"li yaşlarda olduğunu, ayakkabılarının kanıt oluşturduğunu söyledi..

El Zeydi"nin meslektaşları, gazetecinin geçen yıl Şii militanlarca kaçırıldığını, çalıştığı televizyon kanalı El Bağdadi"nin olaya müdahalesinin ardından serbest bırakıldığını söyledi. El Bağdadi televizyonu da, ayakkabı fırlatma görüntülerinin yanı sıra El Zeydi"nin bırakılması çağrılarını defalarca yayımladı. Kahire"deki El Bağdadi televizyonunun yöneticisi Abdülhamid El Sayeh, muhabirlerinin serbest bırakılması için herkesi seferber ettiklerini, dünya çapında birçok kuruluşun da kendileriyle birlikte olduğunu söyledi. El Sayeh, bu olayın muhabirin bırakılması ya da aksine yargılanması konusunda Iraklılar ile Amerikalılar için bir test olduğunu ifade etti.

GAZETECİLER BÖLÜNDÜ

Tüm dünya basınında büyük ilgi gören ve gündeme bomba gibi düşen görüntüler ve fotoğraf karelerindeki Iraklı gazeteci El Zeydi"nin ABD Başkanı Bush"a yönelik ayakkabılı protestosu, Türkiye"deki gazetecileri böldü. Bazı gazeteciler El Zeydi"nin protestosunu "Haklı, zararsız, zorunlu ve yaratıcı" olarak nitelendirip destek verirken bazı gazeteciler ve meslek örgütü temsilcileri protesto gösterisinin gazetecilik mesleği ile bağdaştırılamayacağı yönünde görüş bildirdi.

 

‘BAŞARILI BİR PROTESTO’

Ahmet Vardar: Irak"lı gazetecinin ABD Başkanı"na ayakkabı atması müthiş bir protesto. Protestonun bu şekli de büyük yaratıcılık. Bunu düşünmesi enteresan. Tüm dünya bu olayı konuşuyor. Hiç zarar vermeden, sadece görüntüyle bir protesto yaptı ve amacına da ulaştı. Bence başarılı bir protestosu. Unutmayalım gazeteci her şeyden önce insandır. Ülkesi ABD işgalindeyken, büyük sorunlar varken bu sorunlara sessiz kalacak insan zaten gazetecilik yapmamalıdır. İnsanlık bu noktada gazetecilikten önce gelir ve bireysel protestolar yapılmalıdır.

 

‘KALEM DAHA İLGİNÇ OLABİLİRDİ’

Ragıp Duran: Genel ve evrensel ilkeler açısından bakıldığında gazetecinin aktör olmaktansa, mümkün olduğunca bütün iktidar odaklarına eşit uzaklıkta, dengeli haber yapması gerekir. Ancak birtakım ilkeler çeşitli olağanüstü durumlarda geçerliliğini  kaybedebiliyor. Bağdat"taki meslektaşımızın yaptığı meslek kurallarını çiğneyen bir tutum ama ne var ki kuralları katı ve soğuk biçimde yorumlamaktansa meslektaşımızın yaşadığı koşulları da değerlendirmek gerekiyor. Olay sırasında tam ne dediğini bilmiyorum ama ülkesi işgal altında, basın özgürlüğü ayaklar altına alınmış bir ülkede gazetecinin bu tepkisi kuralın çiğnenmesi olarak değerlenidilmemeli. Bu toplantıya çok özel güvenlik önelmeriyle girebilmişlerdir eminim, Belki ayakkabı değil de kalem atılabilirdi. Kalem daha ilginç olabilirdi aslında. Bence hoş bir tepki. Gazeteciler baskı dönemlerinde bazen haberleriyle değil, aktör olarak da eylemde bulunmuşlardır. Bazı olayları ve kişileri izlemeyi reddetme tepkisi gibi. Olaydan hemen sonra bazı Iraklı gazeteciler gidip özür dilemişler Bush"tan. Ancak özür dilenecek bir durumn da yok burada. İşbirlikçiliğin egemen olduğu yerlerde büyük patrondan özür dileme girişimi bu eyleme gölge düşürmez. Protesto anından itibaren eylemci gazetecinin başına neler geldiği konusundaki haberler artık çok önemli. Niye ve nasılını açıkladığı haber de çok kıymetlidir. Ben şahsen bu bilginin peşindeyim, merak ediyorum.

 

‘MESLEK ETİĞİYLE BAĞDAŞMAZ’

TGC Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç: Bu protesto gösterisini gazetecilikle bağdaştırmak mümkün değil. Gazeteci oraya açıklamaları dinleme ve kamuoyuna aktarma göreviyle gitmiş olmalı ama görüyoruz ki o sırada gazeteciliğini unutup bir militan gibi davranmış. Gazetecinin kızma hakkı var. Ancak bu kızgınlığını dile getirme yeri yayın organı olmalıdır. Orada kalemiyle, sözleriyle eleştiri yapabilir ama bu tür bir yaklaşımı gazetecilikle bağdaştırmak mümkün değil. Irak"ta yaşanan olumsuz koşullar bu eylemi haklı göstermez. Oraya gidiş amacı bu olmamalıydı. Analaşılıyor ki kala kala elinde bir pabucu kalmış. Bu gazetecilik etiğiyle bağdaşan bir yanı yok.

 

‘GAZETECİ KALEMİYLE KONUŞUR’

Özer Yelçe: Irak"ta uzun yıllar görev yaptım. Bir gazetecinin göstermemesi gereken bir tavır bu. Gazeteci sözünü kalemiyle söyler. Dünyanın neresinde olursa olsun hoş bir davranış değil. Bence ne olursa olsun bu tepki insani bir reakrsiyondur ancak gazeteci reaksiyonu değildir. Gazeteci eleştirir ama ayakkabısını fırlatmaz. Zaten bu dünyadaki ilk ayakkabı olayı da değildir. Mesleklerin kuralları vardır ve bu kurallar uyulmak içindir.

 

‘MİLİS ÖRGÜTLERİNE KATILSIN’

ÇGD Başkanı Ahmet Abakay: Uygun bir tapki olarak görmüyorum. Gazetecilik standartlarında gazetecinin nasıl davranması gerektiği evrensel ölçülerde bellidir. Gazetecinin Irak"ta Bush"a yönelik olayda olduğu gibi ayakkabı fırlatması, taş atması ya da bunu daha ileriye götürüp ateş etmesi gazetecilik değildir. Gazeteci en ağır soruları sorarak karşısındakini birikimiyle, ayakkabı atmaktan daha zor duruma sokabilirdi. Ona "sen eli kanlı bir katilsin, işgalcisin, bu ülkeyi derhal terk et" diyebilirdi ve bu daha etkili olurdu. Bir zamanlar Türkiye Gazetesi muhabiri bir olayı izlerken "Ben Sırp vurdum" dedi ve bu manşet oldu. Cinayet işlemiş, adam öldürmüş, bunu övünerek gazetecilik diye öne sürdü. yani bunun sonu yok. Bugün ayakkabı fırlatırsın yarın atş atıp cinayet işleyebilirsin. bu gazecilikle bağdaşmaz. Irak"taki bu meslektaşımız çok istiyorsa gazeteciliği bırakıp Irak"taki haklı direniş yapan milis örgütlerine katılabilir. Orada daha yararlı olabilir ama gazeteci ise gazetecilik yapmalıydı. Bu kişi Irak halkının çaresizliğini öne sürerek milisliğe soyunmamalıydı.

 

NEZAHAT ALKAN

 

***

200 avukat El Zeydi’yi savunmaya hazır

Irak"ın ABD tarafından devrilen ve Duceyl davasında aldığı idam cezası infaz edilen devlet başkanı Saddam Hüseyin"in avukatlarından Halil Duleymi, ABD Başkanı George Bush"a ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteciyi 200 avukatın ücretsiz savunmaya hazır olduğunu açıkladı. Duleymi, AFP"ye yaptığı açıklamada, kendisinin de Iraklı gazetecinin savunmasını hazırladığını belirterek, “Şu anda aralarında Iraklı ve Amerikalıların bulunduğu 200 kadar avukat gazeteciyi ücretsiz savunmak için başvuruda bulundu” dedi.

Iraklı gazeteciyi savunmaya dün gece karar verdiğini de anlatan Duleymi, bir savunma ekibi kurmak için Arap barolarla irtibat halinde olduğunu ifade etti ve “Bir Iraklının, Irak"ta ve Afganistan"da 2 milyon insanı öldüren zalim bir tiran olan Bush"a yapabileceği en asgari hareket budur” dedi. Duleymi, Iraklı gazetecinin derhal salıverilmesini de istedi. Bir başka Iraklı avukat Tarık Harb de, Iraklı gazetecinin “Irak"ı ziyaret eden bir devlet başkanına hakaret etmekten en az 2 yıl hapis cezası alabileceğini" kaydetti.