Avrupa’nın vatansız azınlığı: Çingeneler

Yunus Yılmaz / PARİS

Paris’te yaşayan yazar ve akademisyen Ali Arayıcı’nın “Avrupa’nın Vatansız Azınlığı: Çingeneler” kitabı Paris’teki Le Lys Bleu yayınevinden çıktı. Arayıcı, kitabında Çingenelerin Avrupa’da yaşadıkları ülkelerde her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa, insanlık dışı baskıya, zorbalığa ve yıldırmaya rağmen hayatta kalmayı başarmış “vatansız” bir azınlık oluşturduğunu vurguluyor. Çingenelerin dünya çapındaki toplam sayılarının 40 ila 45 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Bunların yaklaşık 20-30 milyonu, anavatanları kuzeybatı Hindistan’ın Pencap, Rajasthan ve Banjara eyaletlerinde, 10-15 milyonu Avrupa’da ve geri kalanı dünyanın farklı ülkelerinde yaşıyor.

KİTABIN TEMEL AMACI

Avrupa ülkelerinin birçoğunun çok kültürlü bir toplumsal yapı oluşturmalarına rağmen, günümüzde hala kendi ülkelerinde yaşayan etnik grupların, ulusal ve kültürel azınlıkların sorunlarını çözememiş olmalarının utanç verici bir durum olduğunu belirtiyor.

Arayıcı, kitabı yazmadaki temel amacının, dünyada ve Avrupa’da tam olarak bilinmeyen, sürekli aşağılanan, hor görülen, dışlanan, ötekileştirilen, her türlü ayrımcılığa maruz kalan, “soykırıma” uğrayan, ulusal ve kültürel kimliklerini gizlemek zorunda bırakılan, önyargılarla değerlendirilen, birçok suçlamaya maruz kalan Çingenelerin gerçek yönlerini mümkün olduğunca ortaya koymak olduğunu söylüyor.

SOYKIRIM TANINSIN

Yazar Arayıcı, Çingenelerin “İkinci Paylaşım savaşı” döneminde bir bütün olarak “soykırıma” uğradığını ve bulundukları ülkelerde azınlık haklarına kavuşamadıklarına vurgu yaparak bu konularda kitabında şu tespitte bulunuyor: “Avrupa’da yaşayan ‘vatansız’, ‘topraksız’ ve ‘unutulmuş’ olarak anılan Çingene azınlığı; ulusal ve kültürel azınlık halklardan biri ve en önemlisidir.”

Çingeneler, ulusal ve kültürel bir azınlık olmalarına rağmen, en temel hakları olan azınlık ve diğer haklardan yararlanamıyor. Çingenelerin kendilerini ve sorunlarını dünya kamuoyuna yeterince anlatamadıklarını ve güçlü lobiler oluşturamadıklarını belirten Arayıcı, konuyla ilgili olarak görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Çingenelerin güçlü bir lobisi olmadığı için, uğradıkları katliamlar ve ‘soykırım’, tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gitti. Avrupa ülkeleri, toplumsal yapılarında yaşayan Çingenelere ve diğer ulusal ve kültürel azınlık halkalar karşı yıllardır uyguladıkları ikiyüzlü politikalardan vazgeçmeli. İnsanlık için ayıp ve utanç verici bir durum teşkil eden ve tarihe bir ‘kara leke’ olarak geçen bu Çingene ‘soykırımını,’ resmi olarak derhal tanımalıdır.”

Yazar, Avrupa’da ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören, aşağılanan ve ırkçı saldırılara maruz kalan göçmen emekçilerin ve özellikle de Çingene azınlığının; bilimsel çalışmalarının ana odağı haline geldiğini belirtiyor. Bilimsel çalışmalarıyla ilgili olarak “Tüm bilimsel çalışmalarımda, yaşadıkları ülkelerde sömürülen, ezilen, ötekileştirilen, toplumsal yapıdan dışlanan, ırkçı ve faşist saldırılara maruz kalanların sorunlarını dile getirmeyi her zaman bir görev bildim” diye ekliyor.

Yazar-akademisyen Ali Arayıcı’nın bu kitabı Çingeneler konusuna ilgi duyan ve bu alanda bilimsel çalışma yapmak isteyen herkes için son derece önemli bir kaynak.