Avukat Sertuğ Sürenoğlu Çırağan Sarayı’nda yapılan Demirören ve Kalyoncu düğünleri nedeniyle yolun neden trafiğe kapatıldığını sorduğu için Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından darp edildi. Sürenoğlu’nun uğradığı şiddet kamuoyunun tepkisi çekti. Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Sürenoğlu’na uygulanan şiddetin işkence olduğunu vurgulayan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, suç duyurunda bulunduklarını açıkladı. Başından sonuna kadar eleştirilebilecek bir durum olduğunu kaydeden […]

Avukata işkenceye tepki yağdı

Avukat Sertuğ Sürenoğlu Çırağan Sarayı’nda yapılan Demirören ve Kalyoncu düğünleri nedeniyle yolun neden trafiğe kapatıldığını sorduğu için Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından darp edildi.

Sürenoğlu’nun uğradığı şiddet kamuoyunun tepkisi çekti. Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Sürenoğlu’na uygulanan şiddetin işkence olduğunu vurgulayan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, suç duyurunda bulunduklarını açıkladı. Başından sonuna kadar eleştirilebilecek bir durum olduğunu kaydeden Sağkan, “İşkence yasağı hepimizin karşı çıktığı evrensel hukuki prensiplerle ve uluslararası sözleşmeyle, anayasamızla koruma altına alınmış olan ve tartışılmasının dahi söz konu. Oradaki görevliler tarafından bir vatandaşın sokakta alınıp araba içerisinde dövülmesi, 2019 yılında bizim Türkiye’de yaşadığımız bir olay maalesef. Bunun kabul edilebilecek ve üstünün örtülebilecek hiçbir noktası yoktur” dedi.

Bazı sosyal medya hesaplarında ‘o da cumhurbaşkanına hakaret etmesinmiş’ gibi paylaşımlar gördüklerini aktaran Sağkan, “Bir kişinin işkence görmesinin karşısında olduk ve olacağız. Bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere buradan suç duyuru dilekçemizi verdik. O üniformalı fedailer hâkim karşısında hesap verinceye kadar, bu olayın takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.

SAVCI GÖREVİ YAPMADI

Bu konudaki sorunun sadece bir yurttaşa işkence yapılması olmadığını söyleyen Sağkan, “Meslektaşımızın yüzü mosmor, burnundan kanlar akıyor, yüzünde gözle görülebilen darp izleri var. Buna rağmen Cumhuriyet Savcılığı, meslektaşla ilgili olarak ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturma başlatıyor. Hatta tutuklamaya sevk ediyor, fakat seni bu hale getirenler kim diye sormuyor. Savcının açıkça görevi kötüye kullanma suçu işlediğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Konuya dair Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada, “Şakağıma tabanca dayasanız bu işin peşini bırakmam” dedi: “Ona bunu yapanlar ise devletimizin polis üniforması giydirdiği, polisliğin yüz karası 3-5 kabadayı. Benim devletimin verdiği silahı, kimlik kartını taşıyan ama benim devletimin verdiği silahı taşıyan ama polis olmayı becerememiş çapulcu, kabadayı, çete üyesi.”

Polisin görevinin suç işleyeni korumak değil, suç işleyenin yakalamak olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, “Velev ki Cumhurbaşkanına hakaret ettiğini düşünüyor oradaki polis kılıklılar. Alırsın kimliğini savcılığa sevk edersin. Sen kim oluyorsun da kendi cezasını vermeye, dövmeye, minibüsün içine tıkıp dövmeye kalkıyorsun?” diye sordu.

PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

HDP ve CHP konuyu Meclis’e taşıdı. HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, CHP İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan ise İçişleri Bakanı Süleymen Soylu’nun yanıtlaması üzerine konuya ilşkin soru önergesi verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise olaya dair açıklma yaptı. Açıklamada “Haberlere konu şahsın, yakalama tutanağı içeriğine göre, 13 Nisan’da Çırağan Caddesi’nde seyreden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na ait konvoyun geçişi sırasında, ‘Cumhurbaşkanının bulunduğu araca doğru koşarak hakaretlerde bulunduğuna’ dair iddialar ve tespitler üzerine, cumhuriyet başsavcılığımızca gözaltı kararı verilmiş, şüpheli sevk edildiği sulh ceza hakimliğince adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştır. Bu soruşturmayla birlikte, şüphelinin kötü muameleye uğradığına ilişkin iddialar da cumhuriyet başsavcılığımızca resen soruşturulmaktadır” denildi.