Soma davasının 3’üncü duruşması, katliamın altında yatan pek çok gerçeği gözler önüne serdi. Sanıkların hâlâ maaş aldığı öğrenilirken, taşeronun varlığı da tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı

Avukatlar Soma duruşmasını değerlendirdi: Tamamen kara düzen

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden katliamına ilişkin davanın üçüncü blok duruşması geçen cuma günü sona erdi. Bu duruşmada savcı, sanık ve müşteki avukatları sırasıyla tutuklu ve tutuksuz sanıklara doğrudan sorularını yöneltti, sorguların tamamlanmasının ardından katliamdan sağ kurtulan mağdur işçilerin ifadelerine geçildi. Dava 13 Ekim’e ertelendi.

Dokuz gün süren duruşmanın her bir oturumu, madende katliama davetiye çıkaran çalışma düzeninin çürümüşlüğünü gözler önüne serdi. Bu oturumlarda özellikle sanık ve tanıkların beyanlarıyla gün yüzüne çıkan skandalların ardı arkası gelmedi. Davada madenci ailelerinin avukatlığını yapan isimlerden Berrin Demir ve Mürsel Ünder, duruşmayı ve mahkemenin ara kararını gazetemize değerlendirdi, bu skandalları anlattı.

AV. BERRİN DEMİR: EYNEZ 'SÖZDE' KAPALI, TÜM SANIKLAR MAAŞ ALIYOR
Çapraz sorgu aslında tutuksuz yargılanan küçük mühendisler, teknikerler için bir şanstı, doğruyu söyleyebilirlerdi, daha açılımlı konuşabilirlerdi. Ama kemikleşmiş bir şekilde aynı iddialarına devam ettiler, sabotaj dediler. Çünkü sanıkların tamamı Soma A.Ş.’den maaşlarını almaya devam ediyorlar, çalışsınlar ya da çalışmasınlar. Daha önce Cumhuriyet Savcılığı’nda ve Meclis Araştırma Komisyonu huzurunda madendeki gerçekleri çok ayrıntılı biçimde anlatan bazı işçileri de madende işe almışlar. Sözde kapalı olan madende 350 kişilik bir ekip çalışıyor ve maaş alıyorlar. Bu kişilerin cüzi bir kısmı orada olması gerekenler olabilir, ama diğerleri susturma amacıyla çalıştırılıyor.

İşlerini yeni öğrendiler
İş güvenliği vardiya mühendisi diye atananlar, bir ay önce okuldan mezun olmuş, beş gün dandik bir ‘eğitim’ almış ve bu göreve atanmış çocuklar. Yeni mezunları doldurmuşlar ve bu unvanları onlara vermişler. Kendileri girse çıkamayacak durumdalar. Daimi nezaretçilerin bir kısmı daimi nezaretçi olduğunu duruşmada öğrendi. Tamamen kara düzen, kurumsallık filan yok. Kimsenin kimseden haberi yok, iş organizasyonu tamamen taşerona emanet, tek bir tatbikat yapılmamış, iş güvenliği uzmanı iş güvenliğinden bihaber.

Birçok işçi zehirlenmiş
Katliamdan önce her vardiyada üç beş işçi zehirlenip dışarı çıkarılıyormuş. Yaşam odası etrafındaki kömürü aldıkları için tavan çökünce kullanılamaz hale gelmiş ve kapatılmış. Tahlisiye ekipleri kendilerine verilen donanım çalışmadığı, gaz geçirdiği için inemeyip ocaktan çıkmak zorunda kalmış.

ELİ mühendislerine kıyak
ELİ’nin mühendisleri duruşmadan vareste tutuldu. Diğer Bakanlık görevlileri zaten sanık olarak karşımıza gelmiş değil, kamu görevlilerinden yargılamada yer alanlar sadece ELİ’nin madendeki mühendisleri ve teknikerleriydi. Mahkeme diğer sanıklar için kabul etmediği ‘duruşmadan vareste tutulma’ talebini bu kişiler için kabul etti.

İdrakinde değiller
Sanıklar ne için yargılandıklarının, 301 işçinin katili olmakla suçlandıklarının idrakinde değildi. Şakalaşmalar, gülüşmeler… Avukatları da sürekli aileleri provoke etti.


***

AV. MÜRSEL ÜNDER: ALP GÜRKAN TALEBİMİZE RET
Daimi nezaretçilerle ilgili suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi, bu olumlu bir gelişme. Ama bizim sermaye sahipleri ve Alp Gürkan’ın da soruşturmaya dahil edilmesi, haklarında suç duyurusunda bulunulması talebimiz kabul edilmedi. Mahkeme yalnızca savcılığa ‘istenirse suç duyurusunda bulunulabileceği’ yönünde bir yazı yazma kararı aldı.

Defterler kayıp!
Geçen duruşmada topçu defterleriyle ilgili ciddi bir skandal yaşanmıştı, defterlerin işveren vekillerinde olduğu ortaya çıkmıştı. Bu duruşmada da benzer bir durum elektrik vardiya defterlerinde yaşandı. Bu defterlerin kayıp olduğunu öğrenmiş olduk.

Taşeron sistemi
Şirket yetkilileri tarafından ‘yok’ denilen taşeron/dayıbaşı sistemi bu duruşmada tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Kabul etmek zorunda kaldılar.

Patronu kurtarmak...
Sanıkların çizdiği tablo şuydu: İşyerinde hiçbir sorun yoktu, her şey mükemmeldi. Tutuklu tutuksuz tüm sanıklar patronları Can Gürkan’ı kurtarmak için canla başla savunma yaptı.

***

SANIK MÜHENDİSLERE ÖDÜL GİBİ TERFİ
Soma davasında yargılanan TKİ Kontrol Şube Müdürlüğü Başmühendisi Adem Ormanoğlu ile aynı birimdeki maden mühendisi Efkan Kurt’un duruşmada bulundukları sırada yeni görevlere terfi ettirildikleri ortaya çıktı. DHA’nın haberine göre, Adem Ormanoğlu, Eynez kömür sahasından sorumlu TKİ Kontrol Şube Müdür Vekili yapıldı ve maden ocağının bundan sonraki denetiminde TKİ adına bölgedeki en yetkili isim oldu. Kurt ise Geventepe Bölgesi TKİ Kontrol Şube Müdür Vekili yapılarak Soma A.Ş.’ye ait Işıklar ve Atabacası madenlerinin denetiminden sorumlu olan en yetkili kişi durumuna geldi. Aileler, bu ödül gibi terfilere tepki gösterdi.