ÖDP ve Eğitim Sen Üyesi devrimci öğretmen Bahadır Grammeşin, bugün saat 19.00'da Kadıköy'de yol arkadaşları tarafından anıldı.

Bahadır Grammeşin anıldı: Düşlerinin peşindeyiz!
Bahadır Grammeşin

Haber Merkezi

Bundan tam 9 yıl önce İstanbul Kadıköy’de kadına yönelik tacizi engellemek isterken çeteler tarafından katledilen ÖDP ve Eğitim Sen Üyesi Öğretmen Bahadır Grammeşin öldürüldüğü yerde anıldı. SOL Parti üyeleri bugün saat 19.00’da SOL Parti Kadıköy İlçe Örgütü önünde bir araya gelerek Grammeşin’in katledildiği sokağa yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte "Baho'ya sözümüz halk iktidari", 'Faşizme ölüm tek yol devrim' sloganları atıldı.

"AND OLSUN Kİ ONUN GÜZELLİKLERİNİN PEŞİNDE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Anmada söz alan SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, şöyle konuştu: "Bahadır'la aynı devrimci kuşağın arkadaşları dostları, kardeşleri olduk. Birlikte umut edip birlikte mücadele ettik. Aynı sokakta, aynı sofrada, aynı kampüslerdeydik. Uzun bir ömür boyunca yürüteceğimiz mücadelenin hayallerini kurduk. Her başımız sıkıştığında birbirine omzunu verecek arkadaşlar olarak mücadele ettik. Bahadır bizim en neşelimiz, en güleç yüzlümüz, en dost canlısı arkadaşımızdı. Bu hüznü bir ömür boyu kalbimizde taşıyarak devam edeceğiz.
Devrimciliğinin bütün iyiliğini, dayanışmasını, bütün güzelliğini kalbinde hisseden, yaşayan ve yaşatan arkadaşımızdı. And olsun ki onun güzelliklerinin peşinde yürümeye, kuşaktan kuşağa onu anlatmaya devam edeceğiz."

Devrimci Gençler adına konuşan Ozan Aydoğan da "Bizler Bahadır'ın adını umut koyduğu kavgasını büyütmekten asla vazgeçmedik. Üniversitelerimizde gericiliğin karşısında laik bilimsel eğitim mücadelesinde sürdürdük kavgasını. Başka bir dünyanın peşinde inatçı gençler olduk. Ve biliyoruz; koşullar ne olursa olsun ikinci bir emre kadar efkar yok, Bahadır abimizle aynı yolu yürümekten, cümle zulmün karşısında gülümsemekten bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Dostumuz, abimiz, yol arkadaşımız Bahadır, adını umut koyduğumuz bu kavgada devrimci genç düşlerini ardında miras bırakan sana buradan bir kez daha söz veriyoruz! Hayal ettiğin memleket de, dünya da bizim hayalimiz, söz veriyoruz; kuracağız. Sen bizim en güzel serüvencimizsin ve serüvenciler asla ölmez. Bahadır abi, şimdi sen gökyüzünde yumruğu sıkılı bir yıldızsın! Düşlerinin peşinde mücadele etmekten asla ama asla vazgeçmeyeğiz" dedi.

"O, BİZDEN ALAMAYACAKLARI MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR" 

Bahadır Grammeşin'in yeğeni Milena Sarpkaya da "Dayım çok inatçı bir insandı. Küçük bir kız çocuğu olunca bu inadın kendine dair olduğunu düşünüyor insan. Onun mücadelesini öğrendikçe bu inadın hayata dair bir inat olduğunu öğrendim ve bu inattan gurur duyar hale geldim. Korkabileceğimiz belki çok an yaşadık ama onun bu inadını ve inancını alarak korkmadan mücadele etmeyi başardık. Sadece burada değil, bu mücadeleyi sürdürdüğümüz her an aslında onu anmaya devam ediyoruz. Bizden alamayacakları şey bu mücadele. O bu mücadelede yaşıyor" dedi.

Eğitimsen adına konuşan Barış Uluocak ise şöyle konuştu: "Öğretmenin devrimci faaliyeti sınıf kapısını kapattıktan sonra başlar. Mustafa Turgutlar gibi hayatın her anında,  her eşitsizliği defedilmesi gereken birer mücadele alanı gibi görerek yaşadı Bahadır. Kamu çalışanları olarak biz de bu şiddet dalgasının içerisindeyiz. Daha birkaç gün önce geç yaşında calışmak zorunda olan öğretmen arkadaşımızı kaybettik. Bizler de Bahadır'ın yolunda mücadelemize devam edeceğiz."

SOL Parti tarafından anma törenine yapılan çağrıda ise şu ifadeler kullanıldı: “Bahadır’ı aramızdan alan karanlığa karşı 9. yılında yine onun düştüğü yerdeyiz. Unutmadık, affetmeyeceğiz. Düşlerinin peşindeyiz Baho!”

DAVADA NE OLMUŞTU?

Grammeşin’in öldürülmesine ilişkin dava, İstanbul Kartal Anadolu Adliyesi’nde iki kez görülmüştü. Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, Grammeşin’i katillerinden Erkan Çınar’a 25 yıl, diğer sanıklara da çeşitli cezalar verilmişti.

Ailesi, arkadaşları ve avukatları katillere verilen cezaları yeterli görmemişti. Avukatların verilen cezalara itirazı, üst mahkeme tarafından kabul edilmemişti. İkinci kez görülen davada 5 katil ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet almıştı.

BAHADIR’I FARKLI KILAN NEYDİ?

Yoldaşlarından Mutlu Arslan, ölümünün 9’uncu yıldönümünde Bahadır Grammeşin ile ilgili bir paylaşım yaptı. Grammeşin’nin kendine has kişiliğine ve sosyal becerilerine değinen Arslan, “Onun bunca sevilmesi, harcadığı o büyük emeğin yüzü suyu hürmetinedir” dedi.

Mutlu Arslan’ın paylaşımları şöyle:

“Bahadır hayatımızdan koparılalı tam 9 yıl oldu. Gelin size biraz ondan bahsedeyim...

2002 yılında Cebeci’ye geldiğinde bizim kuşağın kampüsteki artık son günleriydi. İlk zamanlarda Başak’ın kardeşi olarak tanısak da, kısa zamanda kendi adıyla ve mizacıyla yer edindi hayatımızda.

Bizim 90'lardan kalma kavgacı, somurtkan hatta biraz da kendini beğenmiş kalabalığımız içinde güler yüzü ve sempatikliğiyle seçiliyordu. Kendine has sosyal becerileri ve teklifsiz girişkenliğiyle herkes tarafından tanınan ve -bizim aksimize- herkes tarafından sevilen birisi oldu.

Bahadır daima bizlerin göremediği şeylerin farkına vararak, bizlerin önemsemediği şeylere ilgi göstererek yaşadı. Onu farklı kılan da buydu sanırım... Değişime, yenilenmeye, farklı mücadele biçimlerine, yeni yüzlerle birlikte siyaset yapmaya hiçbir zaman tereddütle yaklaşmadı.

Gençlik İnisiyatifi çalışmasını Geleceğimizi İstiyoruz’a ve Gençlik Muhalefeti’ne dönüştürenlerin parçası oldu. ÖDP için de Birleşik Haziran Hareketi için de aynı heyecanı duydu. TAKSAV'ın, BirGün'ün, Keçiören Dayanışma Evi'nin, Sevgi Göğçe Kültür Evi'nin gönüllü emekçisi oldu.

Haklarını arayan Tekel direnişçilerinin, Kazova işçilerinin, evinden edilen Sulukulelilerin, sığınma kamplarındaki Suriyeli çocukların ve tabii hepimizi heyecanlandıran Gezi Direnişinin yanındaydı. Hareketimizin içinde olduğu tüm mücadelelerde Bahadır’ın da mutlaka bir izi oldu.

Onun bunca sevilmesi, harcadığı o büyük emeğin yüzü suyu hürmetinedir.9 yıl önce ona saplanan bıçak sadece onun hayatını almadı. O bıçak, hepimizin içinde kapanması zor bir yara da açtı. Bütün bir gençliğimiz,  geçmişimiz, anılarımız o bıçak yarasının izini ve sızısını taşıyor.

Hareketimizin belki de en kıymetli yanı, erken düşenlerin anılarına sahip çıkma gayretidir. Bahadır öldürüldüğünde cebinden çıkan cüzdanda kendisinden 13 yıl önce öldürülen kardeşimiz Sinan Kayış’ın resmi vardı. Bahadır hiç tanımadığı Sinan’ın fotoğrafıyla yaşadı ve öldürüldü.

Bahadır’ın ardından da onu tanıyan, tanımayan pek çok arkadaşımız onun mücadelesini ileri taşıyabilmek için mücadele etmeye devam ediyor. Bu yoldaşlık duygusu, bu sahiplenme bize güç ve umut vermeye devam ediyor.

Baho'ya ve Sinan'a sözümüz var! Unutmadık, asla unutmayacağız...”