MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Burada ekonomi ve dış politikaya dair değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak “İstanbul ve Ankara’da küresel güçlerin bir araya geleceği bir davet vermeli” dedi. Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: Fırat’ın doğusuna operasyon: Türkiye’nin terörle mücadelede çok […]

Bahçeli: Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

Burada ekonomi ve dış politikaya dair değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak “İstanbul ve Ankara’da küresel güçlerin bir araya geleceği bir davet vermeli” dedi.

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Fırat’ın doğusuna operasyon: Türkiye’nin terörle mücadelede çok keskin ve kararlı bir tutumu vardır. Bu Zeytindalı Harekatı ve Fırat Kalkanı olarak ortaya konulmuş, hayırlı sonuçlar elde edilmiştir. Türk milleti Fırat’ın doğusuna yönelik harekatı arzulamaktadır. Gerçekleşeceğine inanıyoruz. Tam desteğimizi sürdürmekteyiz.

ABD’nin Suriye’den çekilmesi:ABD’nin ortaya koymuş olduğu ve çok kişinin beklemediği anda Suriye’den askerlerini çekeceğine dair görüşü yankı bulmuştur. Sebeplerinin ne olduğunu tam kestirmek mümkün değildir. Bunu öğrenebilmenin tek yolu ülkeyi yöneten şahsiyetlerin kamuoyunu bilgilendirmelerinde fayda vardır. ABD’nin ani kararının arkasında ne yatmaktadır bilmiyorum, ama tahmin edebilecek birikim içerisindeyiz.

Ekonomideki gelişmeler: Bütçe görüşmeleri geçen hafta tamamlandı. Oylaması yapıldı. MHP yurtdışında görevli 1 milletvekili haricinde 49 oy kullanarak bütçenin kabulü noktasında tasarrufunu ortaya koydu. Değerli milletvekili arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeler, ılımlı ve katkı sağlayıcı üsluplarıyla siyasi iktidarın aldığı ekonomik politikaları destekler niteliğinde olduğu kabul edilmeli. Bu politikalar 2019 yılının 3 ayında kendini gösterecektir.

Ankara-Şam diyaloğu gerekli mi: Esad rejimiyle herhangi bir şart altında Türkiye’nin diyalog kurmasından yana değilim. Türkiye’nin kat etmiş olduğu terörle mücadeleyi sonunda Esad’ın tercihine teslim etmek Türkiye için en büyük kayıp ve ayıp olur. Türkiye’nin çok yönlü takip ettiği politikalar sonucunda Esad rejiminin demokrasi içerisinde değişime uğrayabilecek yaklaşımlara devam etmek suretiyle, Suriye’yi Esad rejiminden kurtarmak. Bu politika yerindedir. Partizanca yaklaşmak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti dün batıdan tavsiyelerle politikasını şekillendirirken, bugün batı ve doğuyu şekillendirecek bir diplomasi yürütüyor. Bu olumludur, devamında da yarar vardır. Türkiye etkin inisiyatifi kaybetmemelidir. MHP olarak batıda ve doğuda bu kadar etkin bir konuma gelmişken, diyalogları başkalarının eline bırakmamak lazımdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumu devam ederken, şahsen önerim İstanbul veya Ankara’da küresel güçlerin zirvesini yapmakta fayda vardır. Türkiye kabuğunu yırtmıştır. Dünya 5’ten büyüktür sözü doğru bir sözdür.

Akpınar ve Gezen’e soruşturma: Konuşma esasını kaybetmiştir. Kim halkı ne kadar güldürürse o kadar alkış alacağım kanaatiyle hareket etmektedir. Şunu söylemek istiyorum. İsterlerse burada Halk TV’nin Arena’sını baştan bu yana neler alaya alındı, bunları tartışmakta yarar var. Öbür taraftan ise konuşmalar çok hoş bir şey değildi. Sana zaten yazık olmuş Metin Akpınar. Bu eleştiri değildir. Metin Akpınar gibi toplumun sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnek teşkil etmektedir. Kendisine yazık etmiştir. Böyle şey olmaz, olmamalıdır. Bizim Türk toplumunun geçmişinde ayaktan asılma yoktur. Ayaktan asılmayı kast ediyorsanız. Recep Tayyip Erdoğan’ı faşizmin lideri olarak lanse ediyorsunuz. Ben Metin Akpınar’ın Halk TV’ye çıkarak ‘Bu benim cahilliğimdir, özür diliyorum’ demesi lazımdır. Türk demokrasisini yaşatayım derken, demokrasiyi katletmenin anlamı yoktur. Metin Akpınar’ın Abuzer Kadayıf filmini seyretsinler. Orada sosyoloji ile gerçekler arasındaki şeyleri görsünler.

Terörle mücadele: Türkiye’nin terörle mücadelesi devam etmektedir. Bunlarından birisi 1978 yılında Lice’de PKK 1. Olağanüstü Kongresi’yle başlayan Büyük Kürdistan hevesinin 1984 yılında Eruh baskınıyla dönüşen propagandasında Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli başarısı vardır. Terörün kökü kazınmalıdır. Kararlılık devam etmelidir. Irak’ta özerk yapılanma söz konusu olmuştur. Suriye’de bir koridor açılması ve devletçiğin kurulması yolundaki terör faaliyeti ihmal edilmemelidir.

Akar-Özel tartışması: Bu olay Türkiye’yi çok üzmüştür. CHP Grup Başkan Vekili olan şahsiyet, o çirkin üslubu, aşağılayıcı bakış açısı ne CHP’ye fayda sağlar, ne Türkiye’ye fayda sağlar. En büyük zararı da o şahıs görür. İtibarı sıfırlanmış şahıs olarak toplumda kabul görür hale gelmiştir. Bu söyleyeceğimi nasıl yorumlarsını bilemiyorum ama, 16 Ağustos 2015’te SAyın Hulusi Akar Paşa Genelkurmay Başkanı olmuştur. MHP olarak 3 yılda 1 görev değişikliği sebebiyle Genelkurmay Başkanı olanlara tebrik ziyareti yaparız. Bu geçmiş dönemlerde bazı Genelkurmay Başkanlarıyla bunu gerçekleştirmiş olduk. Ancak 2 Ekim 2015’te Hulusi Akar Paşa’yı ziyaret ettim, orada diğer Genelkurmay Başkanlarında olmayan, yapmadığım bir olayı gerçekleştirdim. Sayın Hulusi Akar Paşa’ya Kur’an-ı Kerim, Türk Bayrağı ve altın kaplama silah hediye ettim. Önemli bir şeydir. Neden aklıma geldi, niçin Hulusi Akar Paşa’ya verildi, diğerlerine neden verilmedi? 15 Temmuz’u dikkate aldığınız vakit önemli bir aklımızdan geçen, geleceği okuma demeyeceğim ama anlamlı hediyeyi vermek ihtiyacı hissettim. Bunu verdiğime çok memnun olduğum kanaatindeyim. Hulusi Akar Paşa Kur’an’a, bayrağa, silaha sahip çıkmıştır. CHP, siyaseten söylüyorum, çeki düzen vermelerinde fayda var. TBMM’de o hırçın, ne dediğini tekrarlayamayacak kadar cahilce konuşmalar CHP’ye bir şey kazandırmaz. Kazanan Hulusi Akar Paşa olmuştur. Kutluyorum kendisini.

Yerel seçimlerde işbirliği: Cumhur İttifakı önemli ve hayırlı bir ittifaktır. Yenikapı ruhunun devamıdır. Türkiye’yi siyaseten şekillendirecek bir adımdır. Cumhur İttifakı 95 yıllık Cumhuriyet evresinin 3’üncü evresi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sırrı olmuştur. 9 Temmuz’da Cumhurbaşkanı yemin törenini gerçekleştirmiş, yarım saat sonra da Cumhurbaşkanlığı hükümetini kurmuştur. 24 Haziran seçimleri de bugünkü hali vermiştir. Cumhur İttifakı’nın 24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne evrilmesinden sonra karşısına 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri gelmiştir. Bu seçimi iyi okumak lazımdır. Bu seçimin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne etkisini ölçmek lazımdır. Karşılıklı bir anlayışla, Cumhur İttifakı’nın bakış açısıyla Mahalli İdareler seçimlerine yaklaşmakta fayda vardır.

MHP bir formülle gelmiştir. X+Y=Z olması lazım. X AK Parti’dir, Y MHP’dir, Z de yüzde 52’dir. Cumhur İttifakı yüzde 52’nin altına düşmeyecek bir formülü sağlayabilirse yanlışlıklardan Türkiye’yi kurtarmış olur. Cumhur İttifakı devam etmektedir. Sağlam bir zeminde yürümektedir.

Belediye meclis üyeliklerinde kendi adaylarıyla yarışacaktır. 51 ilin ilçelerinde kendi adaylarıyla yarışa devam edecektir. 30 büyükşehirde ise şu an için bir prensip anlayışı sağlanmıştır. İlçelerinde çalışmalar devam etmektedir. Birkaç gün içerisinde tamamlanmış olacak. 3-5 belediyeyi aldık-verdik tartışmasıyla ülkenin beka meselesini partinin altına seremeyiz. AK Parti nasıl bir tablo istiyorsa, öyle devam edebiliriz.