HDK'nin Demokrasi ve Barış Konferansı başladı

Barışın yolu Kobane'den geçer

YILMAZ DEMİR

İlki 25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde yapılan Demokrasi ve Barış Konferansı Kobane gündemi ile toplandı. Konferans, “barış için yaşamını kaybedenlerin anıları barışı aydınlatsın” dilekleri ile açıldı. “Barışı tehdit eden bölgesel etmenler ve çözüm imkânları, barış ve yeni siyasal düzen, onarıcı barış için kültürel ve sosyal haklar, barış süreci ve barış mücadelesinin sürekliliği için örgütlenme önerileri” başlıkları altında 4 atölye çalışması ile barışın tartışılacağı konferans 2 gün sürecek. Konferans Divanı adına konuşan HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, Türkiye’nin bugün barıştan çok çatışmayı arzulayanlar tarafından yönetildiğini söyledi. Tek barış dinamiğinin kendileri olmadığını kaydeden Kürkçü, “Ama önümüze gelen işi de yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bu yıl ümidimiz biraz sarsılır gibi oldu ama umut olmadan barış olmaz. Barış olduğunda olacakları hayal etmek için, seferber olmayı, itilip kakılmayı, ötelenmeyi kabul etmek şart. Bugün Suriye, Irak, İran’dan bakmadan barışı konuşamayız artık. İyi ki Kobane var, yoksa Türkiye’de barıştan söz edemezdik, barıştan bahsetmeye yüzümüz olmazdı” diye konuştu.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı: Bugüne gelene kadar devletin şiddet eylemleriyle yüz yüze kaldık. Bu şiddetin Gezi kalkışmasındaki görünürlüğü ile Kobane'deki şiddetinin yüzü aynıdır. Geçen sene katledilenlerin adları vardı, bu sene öldürülenlerin ise sadece bir kaçının adı ve yüzü var. Bu mücadele Türkiye'ye direnmeyi öğretti. Bu mücadele aslında çatışmasızlık olsun diyedir. Bunun da uygulama alanı Kobane'dir. Bu alanın var olmasını istemiyorlar.

DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle: Ecevit'i hatırlıyorum. Bugün süreç ciddi bir krizden geçiyor. Devlet anlamak zorundadır ki Kobane Kürtlerin onurdur. Barış umudunu büyütmek için Türkiye halklarına sözümüz var. Ama devlet savaşa karar vermişse bunun sorumluluğu kendilerine aittir.