CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Seçime giderken basın, maalesef iktidarın muhalefet üzerinde kurmak istediği baskının bir aracı haline dönüştü” dedi. Çakırözer, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin sorunların Mart ayında derinleştiğini vurguladı. Basın özgürlüğünün seçime gidilen süreçte büyük yara aldığını belirten Çakırözer, “Mart ayında 4 gazeteci toplamda 11 yıl 5 ay hapis […]

“Basın, iktidarın muhalefete kurmak istediği baskının aracı haline dönüştü”

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Seçime giderken basın, maalesef iktidarın muhalefet üzerinde kurmak istediği baskının bir aracı haline dönüştü” dedi.

Çakırözer, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin sorunların Mart ayında derinleştiğini vurguladı.

Basın özgürlüğünün seçime gidilen süreçte büyük yara aldığını belirten Çakırözer, “Mart ayında 4 gazeteci toplamda 11 yıl 5 ay hapis cezası aldı. 19 gazeteci 500 yıldan fazla hapis cezasının talep edildiği yargılamalarda haberlerini, yazılarını savunmak zorunda kaldı. Halkın haber alma hakkı için mücadele veren gazeteciler hakkında yeni soruşturmalar açıldı. Gazeteciler zorla gözaltına alınmak istendi. 4 gazeteci yazar 100 bin liraya yakın tazminat cezasına çarptırıldı. Yaklaşık 30 gazeteci çalıştıkları kurumdan ayrılmak, mesleklerine veda etmek zorunda kaldı” dedi.

Çakırözer, tutuklu meslektaşlarının, temel hak ve özgürlükleri ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurularının büyük bölümünün 2,5 yıldır bekletildiğini ifade etti.

Türkiye’de gazetecilerin yargılandığı davaların ne kadar haksız, hukuksuz, adaletsiz yürütüldüğüne ilişkin daha önce yaptığı eleştirilerin haklılığını Mart ayında yaşanan olaylarla gördüklerini ifade eden Çakırözer, “Yazılan vahim haberlerin üzerine gitmesi gereken savcılar, mahkemeler bunun yerine doğruyu yazan gazetecileri yargılama peşindeler” diye konuştu.

Çakırözer, bağımsız yayıncılığın temel kuralına göre, seçim dönemlerinde kamu kaynağının hiçbir siyasi parti lehine kullanılmaması gerektiğini, ancak bazı televizyon kanallarının adaletsiz davrandığını vurguladı.

Haberin, yorumun, yazının suç olarak görülmekten vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Çakırözer, “Gazeteciler, şiddeti övmedikleri, şiddeti teşvik etmedikleri, terörü teşvik etmedikleri sürece ne kadar aykırı olursa olsun görüşlerini özgürce ifade edebilmelidir. Daha özgür bir toplum istiyorsak, devam eden yargılamaların titiz ve adil bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Seçime giderken, basın, maalesef iktidarın muhalefet üzerinde kurmak istediği baskının bir aracı haline dönüştü” diye konuştu.