Burhan Öçal, 3 kenti kapsayan sıradışı projesinin son ayağında bugün İzmirli müzikseverlerle buluşuyor. Öçal, Ukraynalı ünlü piyanist Alexey Botvinov’la birlikte piyano başyapıtlarını oryantal ritimlerle buluşturuyor.

Başyapıtlar ve oryantal
Fotoğraf: BirGün

Şule USLUTEKİN

Yaşamını Türkiye-İsviçre arasında sürdüren uluslararası müzisyenlerimizden vurmalı çalgılar ustası Burhan Öçal, sıradışı ve sofistike bir projeyle müzikseverlerle buluşuyor. Öçal, 3 kenti kapsayan konserler dizisini 23 Ekim'de Adana Seyhan Belediyesi'nin yeni kültür merkezinin açılışında başlattı. Dün Cemal Reşit Rey’de müzikseverlerle buluşan Öçal bugün İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde projenin son konserini verecek.

Ukraynalı piyanist Alexey Botvinov’un piyano başyapıtlarını oryantal ritimlerle birleştirdiği benzersiz ‘Piyano ve Vurmalı Çalgılar’ projesi ‘Doğu-Batı İle Buluşuyor’ (East meets West) başlığı ile daha önce Paris, Zürih, Abu Dhabi, Moskova, Kiev, Basel, Montreux Jazz Festivali ve Kıbrıs gibi yerlerde sergilendi. Geçmişte yollarının kesiştiği yaşamlarını sürdürdükleri İsviçre’de başlayan Öçal-Botvinov arasındaki müzikal işbirliği gelişerek ve farklı eserleri repertuvarlarına katarak sürüyor. Burhan Öçal’a projeyle ilgili sorularımızı yönelttik.

Doğu-Batı Buluşuyor projesi adından da anlaşılacağı üzere iki farklı coğrafya-müzik birleşimi, neler söylemek istersiniz?

Duo bir proje. Alexey Botvinov ile birlikteyiz. O gerçekten dünya çapında bilinen özellikle Rahmaninov performansıyla klasik müzikte çok konser veren virtüöz bir piyanist. Bu projeyi uzun yıllar boyunca farklı festivallerde çaldık, kayıtlar yaptık, zaman zaman buluşup konserler veriyoruz, klasik ve etnik tarzların buluşması müzikseverlerin de beğenerek dinlediği bir gerçek. Türkiye’de de farklı konser projeleri yapmak istiyorum imkânlar oldukça. Benim açımdan bu projenin bir önemi de bizim müziğimizde yaygın olarak kullanılan darbukanın dünyadaki  bütün farklı müzik türleri ile de birlikte uygunluğu, buluşmasını göstermek, klasik müzikten caz’a bir çok türe kolayca yerleşebilmesi, uyum  sağlaması.

Konser repertuarına dair biraz bilgi verebilir misiniz?

Elbette, öncelikle Bach, Beethoven, Rachmaninov, Mussorgsky, Prokofiev ve Philip Glass gibi önemli bestecilerin seçkin yapıtlarını farklı bir biçimde sunuyoruz, piyano başyapıtlarının oryantal ritimlerle birleştiği bir konser olacak.

Sizin yıllar önce müzikle ilgili değil Hollywood’a oyuncu olmaya gitme planınızı okumuştum bir söyleşiniz de, ancak sizi müzisyen olarak tanıdık, oyunculuk haberleri de duyuyoruz zaman zaman, bu konuda neler yapıyorsunuz?

Evet böyle bir hayalim vardı doğrusu, ama müzik ağır bastı. Evet zaman zaman oyunculuk yapıyorum, en son ‘Şahsiyet’ dizisinde küçük bir rolüm var yeni sezonunda. Yazın çekilen yeni filmimiz ‘Türkler Çıldırmış Olmalı - Mavi Vatan’ var Avşar Film ile. O da gelecek ay sanıyorum vizyonda olacak. Oyunculuğu seviyorum ilgimi çeken projelerde, bazen reklamlarda yer almak hoşuma gidiyor.

Son dönem neler yapıyorsunuz, hem müzik hem özel yaşamınızda?

Müziğe dair çalışmalar hazırlıklar hep var, yurtdışında farklı projelerin provaları, kayıtları, konserleri zaten devam ediyor. Bu nedenle çok sık seyahat ediyorum ama bu tempo benim tercihim, şikâyet etmiyorum. Digital çağa ne kadar uyum sağlayabiliyoruz bilmiyorum. Her şeyin çok kolay tüketildiği, hızla ilerlenen bir dönemdeyiz malum, kendi normalimizi, doğal ve sahici olandan uzaklaşmamaya çalışıyoruz her anlamda...