"Batı medyası Halep için 'düştü' derken, Palmira için 'geri alındı' diyor"

Independent gazetesinden deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Suriye savaşında kritik bir moment olarak son günlerin bir numaralı gündem maddesi haline gelen Halep'teki gelişmelerle ilgili batı basınının cihatçıları kollayan tutumunu eleştiren bir yazı kaleme aldı.

Fisk yazısında cihatçıların işlediği suçları hatırlattı ve batılı siyasetçilerin iki yüzlülüğünü gözler önüne serdi.

Halep'ten birkaç hafta önce ilan edilen ilk ateşkes sırasında ayrılan bir aileyle yaptığı röportajdan söz eden Fisk, babanın kardeşinin "isyancılar" tarafından öldürüldüğünü paylaştığını aktardı.

Gerekçe kardeşin eşi ve çocuğuyla hükümet kontrolündeki bölgeye geçmeye çalışmasıydı. Tanık Fisk'in aktardığına göre cihatçıların okulları kapatması ve hastanelere silah yığınağı yapmaları konusunda da yakındı.

Fisk devamında IŞİD'in Palmira'ya dönük saldırılarıyla Halep zaferinin ana akım medya kuruluşları tarafından haberleştirilme biçimlerini kıyaslayarak batı medyasının cihatçılardan yana konumlanışını örnekledi.

Fisk, Halep'te yaşananlarla ilgili olarak çıkan hemen hemen tüm haberlerin olayı "Halep düştü" şeklinde duyurduklarını aktarırken, Palmira'nın IŞİD'in eline geçmesini ise "geri alma" olarak haberleştirdiklerini aktardı.

Böylece Halep'in ordu tarafından kurtarılmasına bir olumsuzluk atfedilirken, Palmira örneğinde ise tarihi kentin sanki zaten cihatçılara ait olageldiği ima edilmiş oldu.

Fisk ayrıca Palmira'ya saldıran IŞİD üyelerinin Irak'tan yine batılı güçler tarafından Suriye'ye doğru sürüldüklerini de hatırlattı.

Devamında ise IŞİD konvoyları Palmira'ya yöneldiklerinde Rus savaş uçakları saldırıyı engellemek için 64 sorti yaparken ABD ve müttefiklerinin olayı seyretmekle yetinmelerinin niyetlerini yeterince açık ettiğini kaydetti.