ABD’nin Rusya ile savaşta olduğu fikri git gide normalleştiriliyor; suyu yavaş yavaş kaynatmaya başlarsanız kurbağa onu bekleyen sonu algılayamaz.

Biden’ın yalanları
Fotoğraf: AA

Caitlin Johnstone

New York Times gazetesinde yayımlanan bir makale, yurtdışında epey ses getirdi. ABD politikalarına muhalif Consortium News‘te Avustralyalı gazeteci Caitlin Johnstone’un, New York Times makalesi üzerine yazdığı bir eleştiri yazısı, daha sonra Almanya’da ana akım gazeteciliğe ve politikaya karşı bir bilgi ve fikir platformu olan NachDenkseiten sitesinde yayınlandı. Caitlin Johnstone’un ‘CIA ve Ortakları Ukrayna’da Cirit Atıyor’ başlıklı makalesinin kısaltılmış çevirisini aşağıda bulabilirsiniz:

New York Times, Ukrayna'da, ABD ve müttefiklerinden gelen özel kuvvet elemanları ve casusların cirit attığını bildiriyor. Bu makale, ABD istihbarat kartelinin Ukrayna'da neler olduğuna dair bilgi almakta zorluk çektiğine dair önceki haberlerle çelişiyor. Makale doğruysa, ABD’nin Rusya’yla bir vekâlet savaşı yapmadığı iddiasına da son çivi de çakılmış olacak.

NİYETİ BOZDU

‘Commando Network Coordinates Flow of Weapons in Ukraine, Officials Say’ başlıklı makalede isimleri anonim kalan bazı Batılılar, sözcüleri New York Times aracılığıyla bize aşağıdaki bilgileri veriyor:

“Rus birlikleri doğu Ukrayna'yı ele geçirmek için mücadele ederken, Ukrayna'nın saldırılara dayanma kabiliyeti ABD ve müttefiklerinin yardımına her zamankinden daha fazla bağlı; buna - ABD ve Avrupalı yetkililere göre – silah, istihbarat ve eğitim sağlamak için koşturan gizli bir komando ve casus ağı da dâhil. Bu çalışma çoğunlukla Ukrayna dışında, örneğin Almanya, Fransa ve İngiltere'deki üslerde yapılıyor. Biden yönetiminin Amerikan birliklerini Ukrayna'ya gönderme niyetinde olmadığını açıklamasına rağmen, eski ve görevde bulunan yetkililerin aktardığına göre, CIA ajanları başta başkent Kiev olmak üzere orada gizlice faaliyet göstermeye devam ediyor ve ABD'nin Ukrayna silahlı kuvvetleriyle paylaştığı büyük miktardaki istihbari bilginin çoğunu kontrol ediyorlar. Aynı zamanda, Büyük Britanya, Fransa, Kanada ve Litvanya da dâhil olmak üzere diğer NATO ülkelerinden birkaç düzine komando birliği de Ukrayna'da aktif.”

CIA ve ABD özel kuvvetlerinin Ukrayna'da askeri operasyonlar yürüttüğünün ortaya çıkması, daha savaşın başında hiçbir Amerikan askerinin Ukrayna topraklarına ayak basmayacağını vurgulayan Biden yönetiminin yalanını ortaya koyuyor. Ve NATO kuvvetlerinin bir nükleer süper güce karşı operasyonlara bu kadar müdahil olduğunu kabul etmek, nükleer bir değişime düşündüğümüzden daha yakın olduğumuz anlamına geliyor.

Bu haberin, ABD istihbaratın kartelinin nasıl çalıştığını bilen hiç kimseyi şaşırtmayacağı aşikâr. Ancak ilginç bir şekilde bu haber, yine aynı New York Times'ın bize üç haftadan kısa bir süre önce anlattıklarıyla çelişiyor.

ALGI OPERASYONU

New York Times haziran ayı başında bize, “ABD istihbaratı, Ukrayna'nın operasyonları hakkında istediklerinden daha az bilgiye sahip ve Rus ordusu planlanan operasyonları, başarıları ve başarısızlıkları hakkında çok daha net bir resme sahip” haberini vermişti: “ABD'li yetkililer, Ukrayna hükümetinin kendilerine operasyonel planları hakkında çok az gizli brifing veya ayrıntı verdiğini söyledi ve Ukraynalı yetkililer Amerikalılara her şeyi anlatmadıklarını kabul ettiler.”

ABD istihbarat servislerinin fiziksel olarak bulundukları bir ülke hakkında bilgi almakta zorlanmaları pek olası görünmüyor. Moon of Alabama*, ABD'nin, Ukrayna'nın giderek daha da kötüleşen savaş alanındaki başarısızlıklarını inanılır şekilde inkâr etmesine olanak tanıyan bu gülünç ifadeyi o zaman “Kendi vekâlet savaşımızda neler olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok” cümlesiyle kavramsallaştırmıştı.

Peki, öyleyse bütün bunları bize neden şimdi anlatıyorlar? ABD ve müttefiklerinin giderek artan bir şekilde Ukrayna'ya doğrudan müdahil olduğunu kabul etmemiz isteniyor olabilir. Ertesi gün Antiwar sitesinden Daniel Larison şu tweeti attı: "Nisan'da şahinler: Buna vekâlet savaşı demeyin! Mayıs'ta şahinler: Elbette bu bir vekâlet savaşı! Haziran'da şahinler: Bu onların savaşı değil, bizim savaşımız!"

NİSAN, MAYIS, HAZİRAN...

Nitekim her şey tam olarak böyle oldu. Nisan ayında Başkan Joe Biden, basına bunun ABD ile Rusya arasında bir vekâlet savaşı olduğu düşüncesinin “doğru olmadığını” söyledi ve Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Bu açıkça Ukrayna'nın savaşı” dedi. Ana akım medyaysa o zaman hâlâ bu iddiayı Rusya’nın bir suçlaması olarak çerçeveliyor ve medya imparatorluğunun iletişim ajanları, Ukraynalıların harekete geçme güçlerini reddettiği için bu terimi kullanan herkesi rutin olarak azarlıyordu.

Sonra mayıs ayı geldi ve aniden New Yorker, ABD'nin “Rusya ile gerçek bir vekâlet savaşı” içinde olduğunu bize kesin olarak bildirdi ve ABD'li Cumhuriyetçi Seth Moulton gibi dış politika şahinleri şöyle şeyler söylemeye başladılar: “Biz sadece Ukraynalıları desteklemek için savaşta değiliz. Bir tür vekâlet savaşı olsa bile temelde Rusya ile savaştayız ve kazanmamız önemli.”

Ve şimdi, haziran ayında, Max Boot gibi savaş şahinleri halkın önüne çıkıyor ve bunun Amerika'nın savaşı olduğunu ve Ruslara “ezici kayıplar” verdirmek için ABD’nin savaşı sert bir şekilde tırmandırmasının önemli olduğunu söylüyor.

Böylece daha önce hiç akla getirilmemesi gereken ABD’nin Rusya ile savaşta olduğu fikri yavaş yavaş normalleştiriliyor; suyu yavaş yavaş kaynatmaya başlarsanız kurbağa kendisini bekleyen sonu algılayamaz.

Çeviren: Semra PELEK
Kaynak: Consortium News