1991’de grup çatısı altında çalışmaya başlayan yeni tepe yöneticisi Zipse, Münih, Güney Afrika ve İngiltere deneyimlerinin ardından 2015’ten itibaren grubun dünya genelindeki 31 fabrikasının üretiminden sorumlu yönetici olarak görev yapıyordu. Marka ise bir süredir Krueger’in özelinde, elektrikli dönüşümde ‘i serisi’ modelleri ile (i3 ve i8 Hybrid) yaptığı çıkışı sürdürememekle ve özellikle Avrupa pazarındaki rekabet koşullarına […]

BMW’de erken ayrılık

1991’de grup çatısı altında çalışmaya başlayan yeni tepe yöneticisi Zipse, Münih, Güney Afrika ve İngiltere deneyimlerinin ardından 2015’ten itibaren grubun dünya genelindeki 31 fabrikasının üretiminden sorumlu yönetici olarak görev yapıyordu.

Marka ise bir süredir Krueger’in özelinde, elektrikli dönüşümde ‘i serisi’ modelleri ile (i3 ve i8 Hybrid) yaptığı çıkışı sürdürememekle ve özellikle Avrupa pazarındaki rekabet koşullarına uyum sağlayamamakla eleştiriliyordu. Rakip otomobil markaları Mercedes ve Audi’nin geçen bir yılda elektrikli modellerini pazara vermeleri, BMW’nin ise hâlâ yol testleri aşamasında olan Vision iNext konsept modellerin seri üretimini ötelemesi ve Avrupa ve küresel pazarlarda ‘plug-in hybrid’ modellere odaklanarak rekabet edebilme çabası da bu eleştirilerin gerekçesini oluşturuyordu.

Elektrikli Mini modelinin markanın ilk tam elektrikli modeli i3 altyapısını kullanmasına karşın lansmanının 10 yıl gecikmesi ve bu gecikme sonrasında tanıtılan modelin sınıfındaki modellere karşı belirgin bir avantaj sağlayamaması da eleştirilerin dozajını artırmıştı. Krueger’in dört yıllık yönetiminde şirket, rakip Daimler’in Mercedes-Benz markasına lüks pazardaki pazar liderliğini kaybetti. Şirketi, finansal birimler ve motosiklet bölümleri grubu bir bütün olarak kârda tuttu. Şirket, üretim deneyimine sahip yeni CEO ile bu eleştirilerin üstesinden gelerek pazardaki konumunu tekrar güçlendirmeye çalışacak.