Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi, aldıkları maaşın dışında, çalıştıkları kurumlarda adalet ve eşitliğin hayata geçmesinin öncelikli talepleri olduğunu söyledi.

Büro emekçilerinden eşitlik ve adalet çağrısı

BİRGÜN EGE

Büro emekçileri, yaklaşık 200 bin çalışanın olduğu işkolunda maliye, sosyal güvenlik, yargı, gümrük, nüfus başta olmak üzere onlarca kurumda kamu hizmeti üretiyor. Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi (BES), Türkiye’nin en ücra kasabasından, dünyanın en uzak ülkesine kadar kamu hizmeti üreten emekçilerin sorunlarının her geçen gün büyümesine rağmen taleplerinin yok sayılmaya devam ettiğini açıkladı.

İzmir Adliyesi C kapısı girişi ve Gaziemir Vergi Dairesi önlerinde eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklamalarında, büro emekçileri çalıştıkları kurumlarda iş barışı, ücret adaleti, kariyer ve liyakat ilkelerinin hayata geçmesini istiyor. Emekçiler, gerek kamuya giriş gerekse de görevde yükselme sınavlarında mülakat uygulamalarının kaldırılmasını talep ediyor.

Mülakat uygulamalarının iktidar partisinin kadrolaşması için etkin bir aracı olarak kullanıldığı belirtilen açıklamada, “Başlaması ile birlikte sendikamız mülakat sınavlarının objektif kriterlere dayanmadığı ve sonrasında itiraz edilme olasılığına karşı altyapı önlemlerinin alınmamasına ilişkin birçok kez dava açmış, hukuki kazanımlarımıza rağmen yönetmelikler değiştirilerek mülakat uygulamasında ısrara devam edilmiştir. Sonuç olarak kamu seçme sınavlarına giren gençlerimizden tutun da görevde yükselme sınavlarına giren çalışma arkadaşlarımızın umutları kırıldığından sonucu baştan belli sınavlara dahi girmemektedirler. Son alarak Adalet Bakanlığının yapmış olduğu Yazı işleri Müdürlüğü, İcra Müdür ve Müdür Yardımcılığı, İdari İşler Müdürlüğü müdür yardımcılığı sınavında yazılı sınavda yüksek puan alanların mülakat sınavı ile elendiklerine bir kez daha tanık olduk. Kamuda kariyer ve liyakat sisteminin çökmesinin nedenlerinden birisi de olan mülakat uygulamaları iş barışını bozarken, verdiğimiz kamu hizmetinin niteliğini de her geçen gün azaltmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

İktidar partisinin memuru değil kamu emekçisi oldukları dile getirilen açıklamada, şunlar söylendi: “Ürettiğimiz kamu hizmetinin karşılığında maaş alıyoruz. İnsanca bir yaşam sürdürebileceğimiz maaş kadar çalıştığımız kurumlarda adalet ve eşitliğin hayata geçmesi öncelikli talebimizdir. İki seçim arasına sıkıştırılan ek gösterge talebimizde de durum farklı değil, öncelikle siyasi iktidar tarafından sınırlanan şekliyle 3600 ek göstergenin kamuda eşitsizliği derinleştireceği ortadadır. Emeklilik ek göstergesi olarak da ifade edilen 3600 tartışması kamuda yıllardır kanayan bir yara haline gelen emeklilikte yaşanan gelir kaybının itirafıdır. Tüm kamu emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerinin emekliliğe de yansıtılmasının güvence altına alınması esas talebimizdir.”