CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre, Libya’ya asker gönderilmesine yönelik tezkerenin ‘kardeş kanı’ dökeceğini belirterek, “Akan kanı durdurmalıyız. Bunun yolu asker göndermek değil aktif siyaset yürütmektir” dedi

CHP’den Libya için ‘aktif siyaset’ önerisi: Akan kanı durduralım

Hüseyin ŞİMŞEK

Libya’da kriz derinleşirken, bölgeye asker gönderme telaşındaki hükümetin TBMM’den geçirdiği tezkerenin yankıları sürüyor. Muhalefetin ret oyuna rağmen ülkeyi Libya çöllerinde yeni maceralara sürükleyebilecek AKP ve MHP’nin savaş ısrarına karşı, CHP çatışmasız çözüm için önerilerini sürdürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre, “aktif siyaset yürütülmesi” önerisini gündeme getirdi. Dış politikada Türkiye’nin ihtiyaç ve çıkarlarının esas alınması gerektiğini dile getiren Emre, BirGün’e yaptığı açıklamada, “Başta Suriye politikası olmak üzere iktidarın bir dizi dış siyaset hatasını tam da bu kapsamda eleştirdik ve ne yazık ki iktidarın attığı hatalı adımların olumsuz sonuçlarına hep birlikte şahit olduk. Biz meseleye hâlâ aynı yerden bakıyoruz. Türkiye’nin bir dizi yaşamsal sorunu varken Libya’nın iç çatışmasına taraf olması, hatta askeri açıdan olaya müdahil olması, mevcut ihtiyaçlarından ve çıkarlarından son derece uzak bir politikadır” dedi.

TARAF DEĞİL YARDIMCI OLDUK

Diplomasi kurallarından ve teamüllerinden uzaklaşmanın dış politikada kabul edilemez bir tutum olduğunun altını çizen CHP’li Emre, “Çeşitli dış politika kararlarını alırken toplumsal uzlaşıyı gözetmeden bölgeyi, diplomasiyi, dış politikayı bilen işin ehli uzmanların görüşlerinin aksine hareket etmenin Türkiye’yi ağır sonuçları olacak yeni bataklıklara sürüklemekten başka bir anlamı da olmayacaktır” diye konuştu.

PASİF SİYASET İZLEDİĞİMİZ YALAN

CHP’nin pasif bir dış politika izlemekle suçlandığını ancak bunun gerçeği yansıtmadığını ifade eden Emre, “Biz, dış politikadaki meseleler karşısında aktif siyaseti savunuyoruz. Bizim karşı çıktığımız şey iç çatışmalarda aktif bir şekilde taraf olmaktır. Çatışmaları çözmek için meseleye müdahil olabilirsiniz, aktif bir rol alabilirsiniz, dış müdahaleleri en aza indirmeye çalışabilirsiniz. Ama eğer her Müslüman ülkenin iç çatışmasında aktif bir şekilde taraf tutup Libya’da olduğu gibi üstüne üstlük askeri destek göndermeye kalkarsanız hem çatışmalar derinleşir hem de çıkarlarınızı koruyamazsınız” dedi.

SUUDİLER DE KARŞI ÇIKTI

Libya’da General Hafter güçlerinin Türkiye’ye karşı silahlanın çağrısının ardından Suudi Arabistan’dan da açıklama geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, TBMM’den geçen Libya tezkeresini işaret ederek, Türkiye’nin ‘Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Libya kararını ihlal eden’ ve ülkedeki krizin çözümüne yönelik uluslararası çabaları baltalayan Libya’ya asker gönderme kararının kınandığı kaydedildi.

DIŞİŞLERİ SALDIRIYI KINADI

Dışişleri Bakanlığı, önceki gün akşam saatlerinde Trablus’ta bir askeri okula yapılan saldırıya ilişkin kınama açıklaması yaptı. Bakanlık’tan yapılan açıklamada “Kara Harp Okulu’na yapılan ve çok sayıda askeri öğrencinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hafter’e sağlanan dış desteğin sonlandırılması için uluslararası camianın bir an evvel gerekli adımları atması elzemdir” ifadeleri yer aldı.