Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Türkiye Süper Kupa finalinin iptal edilmesi skandalına ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP'li Karabat, Suudi Arabistan'ı Mustafa Kemal Atatürk fotoğraflı poster ve tişörtlere izin vermemeye iten gücün arka planını yazdı. AKP iktidarının batırdığı ekonomiyi Arap ülkelerinin de aralarında olduğu çok sayıda ülkeden aldığı 'borçla' kurtarmaya çalıştığını kaydeden Karabat, "Türkiye’nin beka sorunu işte budur. Taviz üzerine taviz koparıyorlar" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
CHP'li Karabat, ekonomik anlaşmaları yazdı: Suudileri bu kadar cesaretlendiren neydi?
Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, dün gece yaşanan (29 Aralık) Süper Kupa skandalının ardından açıklamalarda bulundu. 

Sosyal medya hesabı "X" üzerinden yaptığı değerlendirmede, Suudi Arabistan'ın Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk fotoğraflı poster ve tişörtlere izin vermeme gücüne nasıl eriştiğini yazan Karabat, iktidarın ekonomi politikalarına vurgu yaptı.

Başta Arap ülkeleri olmak üzere çok sayıda ülke ile yapılan ekonomik anlaşmalara ve aktarılan sıcak paralara dikkati çeken Karabat, "Ekonomimiz o kadar kırılgan ki, ABD de bunu her fırsatta kullanıyor. F 35 savaş uçağı programından çıkarıldık, Suriye’de ABD’nin YPG ile bir devlet kurmasına göz yumduk. FETÖ lideri Gülen’in iadesini bile isteyemiyoruz" dedi. 

Genel seçimler öncesi Suudi Arabistan'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na aktardığı 5 milyar dolarlık 'mevduat' anlaşmasını anımsatan Karabat, "AKP’nin seçimi kazanmasına Suudlar yardım etti. Şimdi onun acısını çıkartıp, güç gösterisi yapıyorlar. Ülkenin milli ve manevi değerlerini utanmadan ayaklar altına alıyorlar. AKP de Suudlara seyirci kalıyor" ifadelerini kullandı. 

Karabat, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Suudi Arabistan’da yaşanan rezalet, bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin diplomaside gücü kalmamıştır.

AKP yolsuzluklarla, kötü yönetimle ve nepotizmle ekonomiyi batırdı. 2018’den bu yana krizden çıkılamıyor. Enflasyon halkı yoksullaştırıyor. Fırsatını bulan da yurt dışına kaçıyor. AKP ne yaptı peki? Ülkede döviz rezervi kalmayınca SWAP adı altında ülkelere avuç açtı.

Çin’den 6 milyar dolar, Katar’dan 15 milyar dolar, Birleşik Arap Emirlikleri’nden 4,7 milyar dolar ve Güney Kore’den 2 milyar dolar swap yoluyla alındı. Sadece swap maliyeti 28 milyar doları buluyor.

"BORÇLARIN ADINA MEVDUAT DENDİ"

Suudi Arabistan ise swap yerine 5 milyar dolar borç verdi. Bunun adına da ‘mevduat’ dendi. Faizini çatır çatır alıyor. Bir diğer mevduatçı ülke ise Azerbaycan. Onlar da 1 milyar Euro verdi. Rusya ile de borç ilişkileri var ancak bunlar kamuoyuna duyurulmuyor.

Ekonomimiz o kadar kırılgan ki, ABD de bunu her fırsatta kullanıyor. F 35 savaş uçağı programından çıkarıldık, Suriye’de ABD’nin YPG ile bir devlet kurmasına göz yumduk. FETÖ lideri Gülen’in iadesini bile isteyemiyoruz.

"ERDOĞAN SİSİ İLE DOST OLDU, BAE’YE MUHTAÇ KALDI"

Sonuçta Erdoğan Sisi ile dost oldu, Suudi Prens Salman’a boyun eğdi. Kaşıkçı cinayetini kapattı. 15 Temmuz’un finansörü dedikleri BAE’ye muhtaç kaldı. Katar ile ilişkiler zaten aile şirketi haline geldi. Rusya’ya ses çıkarmaya dahi korkuyorlar, Putin kapıda bekletiyor.

Peki, Suudileri bu kadar cesaretlendiren neydi? AKP, mayıs ayındaki seçimler öncesi faizi düşük tutup piyasaya para pompalamıştı. Bu kaynaklar üretime, fabrikalara gitmemiş, tüketimi ve ithalatı artırmıştı. Sonuçta enflasyon patladı.

Seçim öncesi her şey yolunda havası vermeye çalışan AKP bir döviz krizinin geldiğini görüyordu. Hemen Suudilerle mart ayında 5 milyar dolarlık anlaşma yapıldı. Böylece olası bir döviz şoku, Suudların parasıyla ötelenmiş oldu.

"AKP’NİN SEÇİMİ KAZANMASINA SUUDLAR YARDIM ETTİ"

AKP’nin seçimi kazanmasına Suudlar yardım etti. Şimdi onun acısını çıkartıp, güç gösterisi yapıyorlar. Ülkenin milli ve manevi değerlerini utanmadan ayaklar altına alıyorlar. AKP de Suudlara seyirci kalıyor.

Hatırlayın, 2017 referandumu öncesinde AKP, Hollanda ile suni bir diplomatik kriz çıkarmıştı. Halkımıza 'milli egemenliğimiz tehdit altında' havası verilip referandum kazanılmıştı. O dönemin AKP heyeti hep bir ağızdan Hollanda ve Avrupa düşmanı olmuştu. Peki, şimdi neredeler?

 "HAKAN FİDAN NEREDE?"

Trollerin sürekli parlattığı, yürüyüşü ve elini cebine atması bile övülen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan nerede? Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına, Anayasasına ve kurucu değerlerine hakaret eden Suudlara neden cevap vermiyor?

AKP çıkarı için her şeyi yapan, gücünün yetmediğine ise anında boyun eğen bir organizasyondur. Ülkeler, bunu çözdüğü için AKP’yi çok rahat kullanabiliyor. Türkiye’nin beka sorunu işte budur. Taviz üzerine taviz koparıyorlar."