Siyaset, 2019 başkanlık seçimlerine yönelik adımlarını yavaş yavaş atıyor. Çeşitli senaryolar şimdiden konuşulmaya başlandı. CHP için İlhan Kesici ismi ortaya atılırken, partililer, “İsim konuşmadık” diyor. CHP, siyasi projelerin öne çıktığı bir süreç planlıyor

CHP’nin 2019 stratejisi

TBMM İçtüzük değişikliğini yaparak bir yasama dönemini daha kapattı. Doğal olarak siyaset Meclis dışına kaydı. HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti, CHP’nin Adalet Kurultayı muhalefetin önüne koyduğu faaliyetler. Erdoğan ise esas olarak parti içi ile uğraşmakla meşgul. Her konuşmasında 2019 vurgusu yaparak örgütünü hazırlamaya çalışıyor. Başkanlık seçimlerine dair Erdoğan’ın planlarını konuşurken muhalefet tarafından konu çok gündeme alınmadı. Erdoğan dışında 2019’a dair değerlendirme, bir kamuoyu araştırma şirketinin başındaki isimden Hakan Bayrakçı’dan geldi. Bayrakçı’ya göre CHP 2019 seçimlerinde İlhan Kesici’yi aday gösterirse en az yüzde 51 oy alıyor ve Kesici başkan oluyor.

İhsanoğlu deneyimi

Bayrakçı’nın bu verileri CHP ile paylaşıp paylaşmadığını bilmiyoruz. Ama biz konuyu birden fazla CHP yöneticisi ile konuştuk. Ortak yanıt “Bugüne kadar hiç isim tartışmadık” oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan Ekmeleddin İhsanoğlu örneğini sorduğumuzda “Bir daha aynı yöntemle aday belirleneceğini sanmıyoruz” yanıtını aldık. Yani CHP cephesinde bir aday arayışı şu anda yok. En azından karar organlarına yansıyan bir çalışma yok.

Adalet Kurultayı’na gönderme

CHP yönetiminden konuştuğumuz birçok isim 26 Ağustos’ta başlayacak Adalet Kurultayı’na vurgu yaptı. CHP’nin 2019 yol haritasının esas olarak bu ve benzeri çalışmalarla belirleneceğini ifade ettiler.

İsim tartışmasının CHP’nin içine çekilmek istenen bir “tuzak” olarak nitelendirilmesi konuya dair hassasiyetlerini de gösteriyor.

İsim tuzağı

CHP’nin kurmaylarının bugünden başlayan isim tartışmasını “tuzak” olarak nitelendirmesinin arkasında sadece Cumhurbaşkanı seçimi deneyimi yatmıyor kuşkusuz. 2019’a dair konuştuğumuz CHP’liler isimlerin değil, hedeflerin ve siyasal projelerin öne çıktığı bir seçim sürecini kurguladıkları ifade ettiler.

Bu konuşmalardan yola çıkarak en azından CHP’nin ağır ekseriyetinin isimlerin değil fikirlerin öne çıktığı bir iki yıl planladıklarını rahatlıkla söylemek mümkün. Ama endişelerinin de tamamen yok olmadığını söylememiz gerekiyor.

Erdoğan işareti verdi

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 2019 seçimlerine “kırılma noktası” dediği günden itibaren seçim siyasetini de oluşturmaya başladı aslında. Hem Erdoğan’ın konuşmalarında hem de uygulamalarda gördüğümüz şey, 2019 seçimlerine yoğun bir İslamcılık eşliğinde gidileceği. Bu duruma muhalefetin nasıl bir yanıt vereceği konusunun ise henüz netleşmediğini görüyoruz. Hem CHP hem de HDP, Erdoğan’ın bu hamlesine karşı “Müslüman halkı karşısına almamak” diye tarif ettikleri bir çizgide durmaya gayret ediyorlar.

Muhalefet partilerinin sürece müdahale yöntemleri kuşkusuz adaylarının belirlenme biçimini de belirleyecektir. “Sağdan oy almak, muhafazakâr değerlerle barışık olmak” gibi kavramlarla devam edecek muhalefet etme biçiminin 2019 seçimlerine dair aday belirlenme yöntemi ile gericiliğe karşı mücadelenin merkeze alındığı bir muhalefetin yolu farklı olacaktır. Dolayısıyla bu yol sonrası çıkarılacak aday da...

Bayrakçı’nın açıkladığı sonuçtan cesaret alarak ilerleyen bir muhalefetin karşısında kocaman iki soru var. Daha önce denenmiş olan Erdoğan’a karşı “Erdoğan’ın mahallesinden rakip çıkarma” yönteminin başarı şansı ne kadar? İkinci ama belki ilkinden daha da önemli olan soru ise şu: “Böyle bir hatla kazanılmış sonuç AKP tahribatını nasıl onaracak, hangi temel sorunlara çare olacak?”