İYİ Parti lideri Meral Akşener'e dert yanan bir badem üreticisi, tüm ürünün ellerinde kaldığını ve bankalara borçlandığını anlattı. Çiftçi, "Biz, Türkiye’nin badem ihtiyacının yüzde 30, yüzde 40’ını karşılayabiliyorken elimizde ürün kaldı. Biz, alternatif bir ürün üretelim, dışarı bağımlılıktan Türkiye’yi kurtaralım diye badem diktik, taşın altına elimizi koyduk, bankalara borçlandık" dedi.

Çiftçi, Akşener'e dert yandı: Bademler elimizde kaldı, bankalara borçlandık

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Kahtalı bir çiftçi, Akşener’e, “Biz, Türkiye’nin badem ihtiyacının yüzde 30, yüzde 40’ını karşılayabiliyorken elimizde ürün kaldı. Biz, alternatif bir ürün üretelim, dışarı bağımlılıktan Türkiye’yi kurtaralım diye badem diktik, taşın altına elimizi koyduk, bankalara borçlandık. Şimdi hem ürünümüzü satamıyoruz hem de bankalara borçlandık” dedi.

Meral Akşener, bugün Adıyaman’ın Kahta ilçesini ziyaret etti. Akşener’e pahalılıktan dert yanan bir genç, “Benim babam devlet memuru. Altı kardeşiz, beşimiz okuyor. Geçen seneye göre kitap fiyatlarında 2-3 kat artış var. Esnaf bire aldığını üçe satabiliyorken benim babamın maaşı daha artmadı. Sürekli oradan borç, buradan borç. Sürekli fazladan çalışmaya çalışıyor ki bize baksın” dedi.

Şahinder Öncü Fırat isimli kadın, “Kelebeklerin Çırpınışı” isimli kendi yazdığı kitabı Akşener’e hediye etti. Gübre fiyatlarına gelen zamdan şikayetçi olan bir çiftçi de Akşener’e şunları söyledi:

“Girdi fiyatları yüzde 100’ün üzerinde. Bu sene tekrar girdi maliyetinin altına giremeyeceğiz ve yapamayacağız. Buraya kadar battık. Sabaha kadar uyuyamıyorum. Ben bu bahçeyi vermezsem ürün alamam, ürün alamazsam borcumu ödeyemem. Geçen sene 34 bin liraya gübre aldım, bu sene aynı gübre 92 bin lira para tutuyor. Biz, Türkiye’nin badem ihtiyacının yüzde 30, yüzde 40’ını karşılayabiliyorken elimizde ürün kaldı. Biz, alternatif bir ürün üretelim, dışarı bağımlılıktan Türkiye’yi kurtaralım diye badem diktik, taşın altına elimizi koyduk, bankalara borçlandık. Şimdi hem ürünümüzü satamıyoruz hem de bankalara borçlandık.”

“DİĞER SİYASETÇİLER HALKTAN UZAKLAR”

“Diğer siyasetçiler halktan uzaklar, seçimden seçime geliyorlar. Ben size inanıyorum. Millet İttifakı olarak seçimi kazanırsanız ülke adına güzel şeyler yapacaksınız” diyen bir telefoncu, “Halk olarak bıktık, gına geldi. Dini siyasete alet ediyorlar, halkı bundan bezdirdiler. İnsanların alım gücü düştü. Eğitimde, ekonomide ayaklar altındayız. Bu, vatandaş olarak beni üzüyor” sözleriyle iktidarı eleştirdi. Aynı dükkandaki diğer telefoncunun iki gündeki kazançlarını not aldıkları kâğıdı göstermesi üzerine Akşener, “Siz bir günde 20 lira mı kazandınız” diye sordu.

Akşener’e sorunlarını anlatan esnaf, şunları söyledi:

Giysi dükkânı çalışanı: “Durumumuz pek iyi değil. Pahalılık hat safhalarda. Üç kişi çalışıyor burada, daha siftah yapmadık.”

Vatandaş: “İki üç maaş alanlar bunun derdini bilmezler. Geçen gün Facebook’ta bir kadın, bana buzdolabının resmini çekip gönderdi. ‘Çocuklarım ekmek yiyemiyor’ dedi. Vicdanen rahatsız oldum. İmkânım olmadığı için kendisine yetişemedim. Bunun sorumlusu, şu an mevcut iktidardır. Biz hakkımızı helal etmiyoruz.”

Kuyumcu: “Vatandaş çok mağdur. Düğünlerde bu sezon bayağı düşüklük vardı. Takı almada yüzde 50 düşüş yaşandı.”

Ayakkabıcı: “Daha siftah yapmadık. Esnaf olarak, aldığımızı yerine koyamıyoruz. Sokakta kimse yok, iş yapamaz duruma geldik. Burada dört kişi çalışıyordu, paralarını veremez duruma geldik, işten çıkarmaya mecbur kaldık.”

Diğer Ayakkabıcı: “Mal dolu, müşteri yok, alışveriş yok. Müşteriye fiyat söylemeye utanıyoruz. Bir ay 100 liraya alıyoruz, diğer ay 120 oluyor. Kabin bagajlarında, sattığımız yeri, toptancıyı arıyoruz, malı iptal ettik, fahiş fiyat olmuş satamıyorum. Valizi iptal ettim, getirtmedim. Keşke ayakkabı çanta olsa, gıda da öyle olmuş.”

Tütüncü: “Tütüne yasak getirmeye çalışıyorlar ama tütün buranın geçim kaynağı. Türkiye’nin bütün ırgat ihtiyacını Adıyaman karşılıyor. Giresun’un fındığını burası topluyor, Malatya’ya kayısıya bunlar gidiyor. Burada aslında çok fazla şey var ama yatırım yok, insanlar dışarıda rezil oluyor.”

Çiğ köfteci: “Elektriğimiz çok yüksek geliyor, bunu dile getirmeleri lazım. Kıt kanaat geçiniyoruz.”