Şİ Cinping’in üçüncü kez genel sekreter seçildiği ÇKP kongresini BirGün TV’ye değerlendiren Doç. Dr. Ceren Ergenç, “Yeni dönem, parti içerisindeki güç mücadelesine göre şekillenecek. ÇKP tek vücut değil, partide farklı hizipler var. Bu hiziplerden prensler kazandı” dedi.

Çin’de kazanan prensler
Kongrede Devlet Başkanı Şi Cinping ile birlikte ÇKP ve Çin’i yönetecek 6 kişilik Siyasi Büro üyeleri de belirlendi. (Foto: AA)

İbrahim VARLI

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) tarihi kongresi sonrası ülkenin yeni yönetim kadrosu belirlendi. On yıldır partinin ve ülkenin başında bulunan Şi Cinping’in güç depoladığı kongreden çıkan sonuçları Xi’an Jiaotong-Liverpool Üniversitesi Çin Çalışmaları Bölümü’nden Doç. Dr. Ceren Ergenç BirGün TV’ye değerlendirdi.

20. KONGRE’NİN ÖNCEKİLERDEN FARKI

Çin bir parti devleti olduğu için bir yılda bir yapılan kongreler önemli. Bu kongrelerde başbakan, cumhurbaşkanı, merkez komite ve daimi üyeler yani ülkeyi yönetecek ekip belirleniyor. Bu 20. kongrenin diğerlerinden farklı bir önemi vardı ki o da partinin ve Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao’dan sonra ilk kez bir ismin üçüncü kez genel sekreter seçilmiş olmasıydı. Şi Cinping’in ikinci kez seçildiği 2018’deki kongre sonrasında değişikliğe gidilerek iki dönem kuralı değiştirilmişti. Şimdi kendisi için üçüncü dönem başladı ve ömrü el verirse eğer dördüncü dönemi de garantilemiş oldu. Tabi bu durum parti içerisindeki güç mücadelesine göre şekillenecek. Parti içinde yeterli gücü elde edebilirse ancak pratikte mümkün olacak. Görünen o ki bu gücü elde etmiş durumda. Şi Cingping konumunu güçlendirdi, önünü açtı. Ancak dördüncü döneme devam eder mi bilmiyoruz. Ancak bu dönem için istediği kadroyu kurdu, ekibi oluşturdu. Bugüne kadarki kongrelerde ana tema kalkınmaydı. Çünkü Çin kendini kalkınmakta olan bir ülke olarak tanımlıyordu. Bu yüzden ekonomik, sosyal kalkınma politikaları ana tema olurdu. Şimdi güvenlik teması öne çıktı. Ekonomik, sosyal ve politik meseleler güvenlik çerçevesinde ele alındı.

Doç. Dr. Ceren ErgençDoç. Dr. Ceren Ergenç

KOMÜNİST PARTİ TEK VÜCUT, TEK SES DEĞİL

Dışarıdan bakıldığında ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi’si tek vücut olarak algılanıyor. Bir kişinin her şeye karar verdiği bir sistem algılayışı söz konusu. Ama parti ve haliyle devlet içerisinde çeşitli gruplar, hizipler var. Ve bu hizipler gerek tercih ettikleri politik programları gerekse kişisel ve tarihsel husumetler nedeniyle bir çekişme içindeler. Çok partili sistemdekine benzer şekilde bir güç mücadelesi var parti içinde. Birbirinden farklı grup ve anlayışlar parti üzerinde etkin olmaya çalışıyorlar. Güç mücadelesinin ayrışmışlığı anlamında bu yönüyle çok partili sistemdeki örneklerden bir farklılık arz etmiyorlar.

ÇKP’DEKİ HİZİPLER VE SAVUNDUKLARI GÖRÜŞLER

Genel hatlarıyla öne çıkan üç farklı hizip, kanat var.

“Prensler.” Prensler denilen grup, anne babaları 1949 Devrimi’ni yapan ilk kuşak devrimcilerin çocukları. Özel bir meşruiyete sahip devrimcilerin çocukları diyebileceğimiz bir grubun içinde mevcut Devlet Başkanı Şi Cingping de var. Cingping siyaseten ağabey konumunda ve oldukça etkin. Cingping’in ait olduğu bu kamp ekonomik olarak daha neoliberal politikalara meylediyor. Biraz çelişkili gibi görünecek ama ortada bir çelişki yok. Buradaki neo liberalden kasıt Çin usulü pazar ekonomisi. Çin tarzı sosyalist pazar ekonomisi diyorlar. Ekonomik olarak böyleler ama siyasi olarak devletçi-muhafazakâr bir çizgideler.

Şanghay Kliği: Şanghay Kliği olarak adlandırılan bu grup da ekonomik olarak benzer şeyleri savunuyor. Ancak daha fazla finansallaşmayı destekliyorlar. Ekonomik olarak oldukça liberaller, siyaseten çoğulcu ise biraz daha özgürlükçü, çoğulcu diyebileceğimiz bir ekip. Eski devlet başkanlarından Jiang Zemin bu grubun önemli isimlerinden. Biraz güç kaybetmiş gözükseler de azımsanmayacak bir etkinliğe sahipler. Kapitalist sisteme entegrasyonu savunuyorlar ve bunun devam etmesinden yana bir sıkıntıları yok.

Gençler: ÇKP’nin gençlik kollarından gelenlerin oluşturduğu bu ekip, “Prensler” gibi ayrıcalıklı, avantajlı, rahat bir geçmişten gelmiyorlar. Bir önceki Devlet Başkanı Hu Jintao da bu ekipten. Çoğunluğu yoksul işçi ve köylü çocukları. Parti tarafından okutulmuş, eğitilmiş ve yetiştirilmişler. İyi bir eğitimden sonra ilk önce bürokraside sonra parti içerisinde siyasetçi olarak yükselmiş insanlardan partililerden oluşuyorlar. Partinin gençlik kolları içinde yetiştirilmiş siyasetçiler. Gençlik kollarının burslarıyla okumuş ve sonrasında devlet insanı ve siyasetçi olmuş bir hizip olduğu için bunlara “gençlar hizbi” deniyor. İçinde gençler olsa da işte kongrede önemli olan isimlerin hepsi altmış beş yaş üstü. Bu kişisel gelişim farklılıkları siyasi programlarına da yansıyor. Ekonomik olarak bir tık farklılık var diğerleriyle arasında. Gençlik kolları hizbi daha çok refah devletine yönelik söylemleriyle öne çıkıyor ve diğerlerinin aksine pazar ekonomisi konusunda daha tutucular. Ekonomik olarak diğer iki kanat kadar finansallaşmaya yatkın değiller. Daha çok refah devleti, sağlık, eğitim emeklilik, çocuk bakımı gibi alanlarda daha çok kamu hizmetlerini önceleyen bir ekip.

JINTAO’NUN SALONDAN ÇIKARILMASI BİR GÖSTERGE

Orada tam ne olduğunu bilmemizi gerçekten imkan yok. Ama yorumladığımız kadarıyla açıkçası bunu bir basit bir sağlık sorunu olduğunu düşünmüyorum. Hastalığı var evet ama eğer fiziksel ve sağlık sorunu olsaydı, buna sağlık ekipleriyle müdahale ederlerdi. Kimilerine göre bu görüntüler parti içerisindeki muhalif yapılara bir gözdağıydı. Çünkü hemen arkasından Jintao’ya çok yakın olan başbakanlığın en güçlü adaylarından birisinin elendiği haberi geldi. Yani ya kendi adamının eleneceği haberini orada aldı ve tepki gösterdi, yetkililer de basın mensuplarına bir şey yansıtmamak ve onlara konuşmaması için apar topar çıkardılar. Ama bunu gerçekten bilmiyoruz.

Şi’nin üçüncü dönemindeki en önemli gündemi bu dijital veya yeşil ekonomi konularında liderliği kazanmak. Dışa bağımlılık yerine kendi üretimini yapmak, tedarik zincirinde dışa bağımlılığı azaltarak kendi başına yeterli bir tedarik zinciri kurarak bu hâkimiyeti kazanmak niyetinde. Çin-ABD rekabeti önümüzdeki dönem için küresel siyasetin en önemli aksı olacak. Haliyle kadrolar da buna göre şekilleniyor, şekillendi. Merkez Komite’ye seçilen isimlerden bunu okumak mümkün.

ORTA SINIF REFAH DÜZEYİNE ULAŞILAMADI

Şi’nin kongrede vurguladığı orta sınıf refah düzeyine erişildi mi? Hayır. Çok geniş bir orta sınıf var, ama bu bahsedilen “orta sınıf refah düzeyine” ulaşıldığı anlamına gelmiyor. Pandemi, Ukrayna savaşı derken ekonomide yaşanan küçülme güvencesizleşmeyi getirdi. Orta sınıfın sahip olduğu seviyeyi ciddi bir şekilde kaybetmesi durumu Çin’de de var. Özellikle örneğin bu yıl Çin kendi tarihinin daha sonrası dönemin en yüksek genç işsizliği rakamlarına ulaştı. KOBİ’ler, küçük ve orta ölçekli işletmeler sıkıntıda. Orta ve batı Çin’de iflaslar çok ciddi boyutlara ulaştı. İşte, “prenslere” rakip “gençlik kolları” tam olarak bu sorunları çözmeyi vaat ediyordu, eğer yönetimi alabilselerdi. Ama alamadılar. Öyle bir orta sınıf ağırlıklı toplumdan bahsedemeyiz. Tam tersi kentli orta sınıflar prekarlaşıyor. Modern sosyalist toplum inşa etmek hep söylemsel açılımlar. Bunların gerçeklikte bir karşılığı yok. Yaşanan her şey Çin tarzı. Cinping’in bu kadar çok sosyalizm lafını etmesi daha çok, kendisini Mao’yla kıyaslayarak Mao tarzı bir lider kültü yaratma isteğinden kaynaklanıyor.

QR kodu okutarak BirGün TV’de röportajı izleyebilirsiniz.QR kodu okutarak BirGün TV’de röportajı izleyebilirsiniz.