Cizre’de çocuklar namlunun ucunda

BURCU CANSU  burcucansu@birgun.net

Türk Tabipleri Birliği, KESK, SES, Türkiye Psikiyatri Derneği ve bölge tabip odaları Cizre’de yaşanan çocuk cinayetlerine dikkat çekmek için Cizre’deydi. Polis tarafından katledilen 12 yaşındaki Nihat K.’nin ailesini ziyaret eden heyet, “Çocuklara kıymayın efendiler!” diyerek Cizre Kaymakamlığı önünde açıklama yaptı.
Aralarında TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Raşit Tukel ve Merkez Konseyi Üyesi Şeyhmus Gökalp, SES Genel Eşbaşkanı Gönül Erden, Türkiye Psikiyatri Derneği Bölge Temsilcisi İsrafil Bülbül, bölge illerindeki KESK ve tabipler odası yönetici ile üyelerinin de bulunduğu heyet Cizre’de çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Heyet, Yafes Mahallesi’nde 14 Ocak günü polisler tarafından katledilen 12 yaşındaki Nihat K.’nin ailesini evlerinde ziyaret etti. Hendek kazılan bir mahallenin ortasındaki bahçe içinde küçük bir evin sadece birkaç minderin olduğu salonunda bizleri karşılayan Nihat K.’nin annesi, her sarılışta “Nihatım” dedi. Oğlunun vurulma görüntülerini bayıldığı için izleyemediğini söyleyen Ayşe Kazanhan, gözyaşları içinde şunları anlattı:
“Oğlumu bakkala göndermeye kıyamazdım, gözümün önünden ayırmazdım. Daha çocuktu, 12 yaşındaydı... Nasıl kıydılar ona. Evimiz sessiz artık, Nihatımı aldılar benden. Nihatımın katili cezasını çeksin! Oğlumu benden alan devlet katilini yargılamaz. Katil cezasını çeksin” dedi. Nihat’ın beş kardeşi gözü yaşlı annelerine sarılıp teselli etmeye çalışırken, anne Kazanhan hepsine aynı isimle sarıldı, “Nihatım...”

SOKAKLARDA ÇOCUK YOK
Nihat’ın babası Mehmet Emin Kazanhan, “Hani polis ne gaz ne silah kullanmıştı? Görüntülere göre oğlum yere düştükten sonra da gaz atılmış, silah sıkılmış. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bir polis tutuklanmış ama görüntülerde 3 polis var. Emri verenler var. Benim çocuğum kasıtlı olarak öldürüldü” dedi.
Evden ayrılırken mahallede hiç çocuk olmayışının nedeni sorulan bir kadın, “Sokaklar tekin değil, evde oynasınlar” yanıtını verdi.

***

Burası bildiğiniz gibi değil!

Heyeti Cizre Devlet Hastanesi'nde karşılayan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, devlete güvenemediklerini belirterek şunları söyledi: "Cizre'de dördü çocuk, altı insan hayatını kaybetti. Dört kişi polis kurşunu ile hayatını kaybetti. En son Nihat çocuğumuz vuruldu ve üzeri örtülemeyecek bir cinayetti. Cizre 20-25 yıldır olağanüstü koşullar yaşıyor, travmaları olan, refleksleri fazla bir yer. Cizre’de genç nüfus ölümlerle büyüdü. Hükümetin son zamanlardaki Kobane’ye karşı tutumu da eklenince, Cizre'deki olaylar patlak verdi. Siyasi soykırım operasyonu olarak gözaltılar başlatıldı. Birkaç ayda 3-4 bin insan gözaltına alındı. Cizre kendince bu durumun önüne geçmeye çalıştı. Halkı hendekler açarak askeri araçları ve kolluk kuvvetlerini şehrin önemli birkaç mahallesine almadı. Devlet girmek istiyordu ama mahallelere girmesi halinde ölümlerin yaşanacağının farkındaydı. Oy anlamında yüzde 5'lik dilimi temsil eden Hüda-Par ile halk arasında ciddi bir çatışma yaşanmış değildi. Bu kışkırtıldı. Süreç polis ile halk arasındaki bir çatışmaya dönüştü. Bu devlet provakasyonuydu."
Hendekler çarpıtılmaya başlandı, halka saldırma bahanesi haline getirildi. Halk hiçbir şekilde devlete güvenmiyor. Halkımıza diyoruz ki sürecin ruhuna uygun şekilde tutum belirleyeceğiz. Gözaltı için mi geldiler, silahsız bir şekilde etraflarını çevirip vermeyeceğiz. Radikal sivil itaatsizlik geliştireceğiz. Silah kullanmayın diyeceğiz. Bu aslında KCK'nin de Öcalan'ın da ortak görüşüdür."

***

Çocuklara kıymayın

“Çocuklara kıymayın efendiler” pankartı açan heyet Cizre Kaymakamlığı önünde bir basın açıklaması yaptı. Cizre’de yaşanan çocuk ölümlerine dikkati çekmek amacıyla Cizre’ye gelindiğini söyleyen heyet adına basın açıklamasını TTB Merkez Konsey İkinci Başkanı Raşit Tükel okudu. Tükel, bölgede süren savaşın en çok çocukları etkilediğinin altını çizerek, şunları söyledi:
“12 yaşındaki Uğur Kaymaz 13 kurşunla, Ceylan Önkol havan topuyla devlet tarafından katledildi. Cizre üzerinde yürütülen şiddet kabul edilemez” dedi.
SES Genel Başkanı Gönül Erden de “Devletin saldırıları nedeniyle Kürdistan coğrafyasında 40 yıldır kan ve gözyaşı akıyor. Çocukların katledilmesi tesadüf değildir. Çünkü onların bizim geleceğimiz olduğunu biliyorlar. Çocukları öldürenler barıştan da söz ediyorlar. Ama bilsinler ki çocukları öldürmekle barış olamaz” diye konuştu.