Cumartesi Anneleri, 5 yıl sonra üst üste 17'nci hafta Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Kayıp yakınları ve hak savunucuları, 988. haftada 30 yıl önce Gayrettepe'de gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu.

Kaynak: Haber Merkezi
Cumartesi Anneleri, 30 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu
Fotoğraf: @CmrtesiAnneleri /Twitter (X)

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana İstanbul Taksim'deki Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 988'inci haftada Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu.

Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın aktardığına göre Cüneyt Aydınlar'ın Diyarbakır’da yaşayan annesi Menekşe Aydınlar da Galatasaray Meydanı’na geldi. Oğlunun akıbetini soran anne Aydınlar, konuşmakta güçlük çekti. Ayakta da zor duran Menekşe Aydınlar, kayıp yakınlarının yanlarında getirdikleri kürsüye oturttu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

ALİ YERLIKAYA’YA ÇAĞRI

"Özgürlük alanı, hakların kullanımıyla genişler. Eğer hak talebiyle özgürlük alanlarını genişletmek isteyenler, yasaklarla, yaptırımlarla karşı karşıya kalıyorsa, hak ve özgürlüklerin kullanımından söz edilemez. Bu nedenle hak ve özgürlükler siyasi baskı ve tacizden uzak olarak kullanılabilmelidir. Devlet buna uygun zemini yaratmakla yükümlüdür.

Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçların başında gelir. Bu eylem yalnız kaybedilen kişiyi değil, ailesini ve sevenlerini de derinden etkiler. Hakikati bilmeye dair hakları ellerinden alınan, tüm başvuruları sonuçsuz bırakılan aileler, maruz kaldıkları bu ağır travmaları ancak bir arada durarak aşabilirler. Biz, Galatasaray’da bir araya gelerek, aynı zamanda dayanılmaz yaralarımızla baş etmeye çalışıyoruz. Bizim bir araya gelmemizi sınırlamak, yaramıza tuz basmak anlamına gelir. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sesleniyoruz: Galatasaray yasağına yönelik attığınız olumlu adımın devamını getirin; Galatasaray’daki sınırlamaları kaldırın. Anayasa Mahkemesi kararının tam olarak uygulanmasını sağlama görevinizi yerine getirin.

'OĞLUMA NE OLDU?'

988. haftamızda Menekşe Aydınlar’ın ‘30 yıl oldu. Bilmeye hakkım var; oğluma, gözbebeğime ne oldu?’ sorusunu devleti yönetenlere ve adli makamlara birlikte soruyoruz. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi olan Cüneyt Aydınlar, 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy’deki Ömür durağında polisler tarafından gözaltına alındı. Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü. Burada 7 gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı. Ancak aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 14 kişi mahkemeye sevk edildiklerinde aralarında Cüneyt yoktu. Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna bir açıklama yaparak, 2 Mart 1994 tarihine kadar Cüneyt Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulduklarını söylediler.

SORUŞTURMA YAPILMADI

İstanbul Emniyeti, Cüneyt’i soran ailesine ve İnsan Hakları Derneği avukatlarına “28 Şubat 1994 tarihinde yer göstermeye götürdük, elimizden kaçıp kayıplara karıştı” cevabını verdi. Cüneyt’ten bir daha haber alınamadı. Ailenin başvurduğu tüm yetkili merciler, elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre desteksiz ayakta duramayan birinin 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadan polisin firar senaryosunu esas aldı. Savcılar olayı soruşturmak yerine, Cüneyt hakkında firar ettiği iddiasıyla yakalama kararı çıkardı. Hakimler Cüneyt’i kaybeden polislerin ifadelerini esas alarak haklarında beraat kararı verdi. Cüneyt Aydınlar dosyası evrensel hukuka aykırı olarak, zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.

Gözaltına alınan kişiler devletin koruması altındadır ve yetkililer bu kişileri korumakla sorumludur. Gözaltına alındıktan sonra akıbeti belli olmayan, aradan geçen 30 yıla rağmen kendisinden haber alınamayan Cüneyt Aydınlar’ın yaşamından devletin sorumlu olduğu açıktır. Gözaltında kaybedilişinin 30. yılında, Cüneyt Aydınlar dosyasında maddi gerçeği açığa çıkartacak etkinlikte bir soruşturma-kovuşturma yapılması ve faillerin işledikleri ağır suçla orantılı olarak cezalandırması talebimizi bir kez daha tekrarlıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Cüneyt Aydınlar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

CUMARTESİ ANNELERİ, GALATASARAY MEYDANI'NDAN VAZGEÇMEDİ

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği hak ihlali kararı Beyoğlu Kaymakamlığı'na tebliğ edilmesine rağmen Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı’na çıkması 5 yıldır polis tarafından engellenen ve gözaltına alınan kayıp yakınlarına polis son 18 haftada olduğu gibi bu hafta da müdahale etmedi.

YERLİKAYA, "YAŞADIKLARI MAĞDURİYETTİR" DEMİŞTİ

Cumartesi Anneleri yıllar sonra ilk kez 18 hafta önce gözaltına alınmamış ve polisle yapılan görüşme sonucu Galatasaray Meydanı'na karanfil bırakmışlardı.  

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, DEM Parti Urfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan'ın Cumartesi Anneleri'ne ilişkin sorusuna "Cumartesi Anneleri'nin yaşadığı mağduriyettir. En kısa zamanda çözüm üreteceğiz. Bu hafta gördünüz, gözaltı yapmadık" sözleriyle yanıt vermişti.