CHP’nin değişim tartışmaları sürerken partinin CHP Grup Başkanı Özgür Özel, “CHP kendisinden daha solda olanlarla temastan kaçmaması gerek” vurgusu yaptı. Eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner, “Örgütlerden, tabandan olgunlaştırılarak tartışmalar başlamalı ve gerçek bir değişim konuşulmalı” değerlendirmesini yaptı.

Değişim tabandan başlar
Fotoğraf: DepoPhotos

Öncü Durmuş

Seçim sonrası muhalefet cephesinde tartışmalar sürüyor. CHP’de MYK’nin değişmesinin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Grup Başkanı Özgür Özel, toptan değişme işaret ettikleri açıklamalar gündemdeki yerini koruyor.

Özel, dün yaptığı açıklamada "Cumhuriyet Halk Partisi’nin sol, sosyal demokrat kimliğini unutmaması ve bunu doğru tarif etmesi gerekiyor. Kendisinden daha solda olanlarla, kendisinin durduğu yer açısından da kıymetli olan yapılarla temastan kaçmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Özel sözlerinin devamında şöyle dedi: “Toplumun ezilen kesimlerini, kimsenin sahip çıkmadığı kesimlerini, sadece oy almak için yöneltilen ve sonra unutulan kesimlerini sahiplenmek gerekiyor. Tersane işçileri, madenciler, tarım işçileri, bunları asla ihmal edemeyiz. Bunlarla birlikte motokuryeleri, beyaz yakalıları, mavi yakalıları, gri yakalıları, plazada emeği sömürülenleri görmek gerekiyor."

Eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner ve Prof. Dr. Menderes Çınar muhalefetteki değişim ve yenilenme tartışmalarını hakkında BirGün’e konuştu.

Değişim ve dönüşüm pratiğinin bir süredir var olduğunun altını çizen Cihaner, “Seçimlerden çok önce başlayan bu değişim partiyi giderek özünde merkez sağ hatta çekerek oy alamadığı kesimlerden sağcılaşarak oy alacağını düşünen bir tarifti” dedi.

Tam tersi bir çizgide hareket edilmesi yanlış

Yapılan değişim sürecinin elitlerin elinden çıkarılması gerektiğini belirten Cihaner şu ifadeleri kullandı: “CHP artık eski CHP değil diyerek bir kesimin alkış tuttuğu, bu sürecin başarı getirmeyeceği çok açıktı. Partide yer alan bazı arkadaşlarla bunu o dönem eleştirmemize rağmen, değişikliği yaptığımız politikadan kurmamız gerektiğini, daha sahici insanların sorunlarına değinen, program koyan ve sorunları doğrudan çözmeyi vaat eden bir çizgi istedik. Ancak partiye hâkim olan bakış bunu reddetti. Hatta tam tersi bir çizgide hareket edildi ve ülkenin siyasal İslam’ı benimsemesi halinde sorun yaşanmayacağını iddia edildi. Eski ülkücü ve AKP devşirmesi isimler o dönem kadrolarda yer bulmaya başladı.

İlhan Cihaner - Eski CHP Milletvekili

Tecrübemiz bizlere yol gösterecektir

Laikliği temel mesele halinden çıkartan, emek mücadelesi ile bağ kurmayan hatta sol sosyalistlerin yok sayıldığı bir süreçti ve seçimler bunun son noktası oldu. Bugün itibarı ile seçim sonuçlarıyla beraber bu değişim rüzgârı yine başladı ancak ne yazık ki bu rüzgar sınırlı sayıda kadroya indirgendi ve ideoloji hiç tartışılmıyor. Bunun yerine biz gelirsek parti değişir diye bir yaklaşım oturtuluyor ve bu yaklaşım çok sorunlu. Yenilgiye gelinen noktalarda bu değişim isim üzerinden giderek aktörlüğüne doğru gidiyor. Yürütülen tartışmalar bugüne kadar ki partiyi sağa konumlandıran ve giderek tabanı da oraya götüren bakış açıları ile oluşan elitlerin pazarlığına dönüştü. Ancak aslında bizim tarihi tecrübemiz bu konuda yol gösterecek derinliktedir ve değişim dönüşüm tabandan tartışılarak, olgunlaştırılarak geliştirilir. Yeni bir umut hali de bu şekilde yaratılır ve başarı da ancak öyle gelir.

Sağa yaklaşan siyaset tarzını, seçim sürecinde ki hataları da belirten Cihaner, Millet İttifakı’nın da sorumluluktan kaçmaması ve öz eleştiri vermesi gerektiğini belirtti.
“Muhafazakârlaşırsak oy alırız diyorlardı ancak şimdi de yükselen soldan eleştiriler olunca solcu olalım yaklaşımı yine günü kurtaran bir yaklaşımdır. Yani zaten geçmişte partiyi değiştirme dönüştürme çabası içerisinde olanlar bugün de aynı aktörler. Dolayısıyla mevcut egemen değişim tartışması çok yapaydır. Örgütlerden, tabandan olgunlaştırılarak tartışmalar başlamalı ve kurultay aracılığı ile gerçek bir değişim konuşulmalı.

Ülkede kaçak bir medresede asılı bulunan çocuk gerçekliği varken kadroların laiklik söyleminden çekindiği, laiklikle bir bağ kuramadığı yerden değişim çıkamaz. Eğitim birliğinin ortadan kaldırıldığı, emek örgütleri ile sol sosyalist yapılarla diyalogların kurulmadığı yerden de değişim çıkmaz.

Yeni bir siyasetin tartışılması kaçınılmaz noktadadır. Ülkede en büyük sorumluluğu AKP’nin olduğu FETÖ konusunda simge isimleri listelere koyarsanız, ırkçılığı asıl üreten sorumluları es geçip, konuyu sığınmacılara indirgerseniz seçimde başarının gelmeyeceği açık olur.
Öte yandan ittifaklar düzleminde de yine partilerin elit kesimleri anlaştı. Seçmende nasılsa sinerji yaratılır yanlıştı. Üstelik seçmenlerinin olup olmadığı hiç tespit edilememiş partiler bunlar. Ve sorumluluktan kaçıp meclisteki çıkardığı vekillerle başarı yaratan bir durumdalar. Ancak bu kayıp hiç yaşanmamış gibi davranamazlar ve yenilgiyi yüzeysel okuyamazlar. Herkesin sorumluluklarını bilmesi bir öz eleştiri yapması şart.”

Prof. Dr. Menderes Çınar

Adaylık meselesinden tartışmak doğru değil

“Muhalefetin seçim yenilgisini sadece Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına bağlamak bence hatalı olur” diyen Prof. Dr. Menderes Çınar ise, “Muhalefetin stratejisi toplumsal muhalefetin büyüklüğünün yeterli olduğunu düşünerek bunu indirgenmiş bir demokrasi gündemi ile azaltılmış seçeneklere kanalize etmeyi amaçlayan bir agregasyon/toplama stratejisiydi.

Agregasyonda sorunlar vardı. Millet İttifakı içinde kazanacak aday tartışması veya YSP/HDP’nin bir çeşit ‘yanaşma’ statüsünde işbirliğine katılması bunun örnekleriydi.

Demokrasi gündemi ise parlamenter sistemin restorasyonundan ibaretti ve bu esasen siyasi seçkinler için bir demokrasi alanı açan, ancak toplumun fay hatlarını onarma konusunda sessiz kalan bir gündemdi” ifadelerini kullandı.

Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP köklü bir parti, uzun bir tarihe ve bu tarihte birbiriyle çelişen miraslara sahip. Bunları derli toplu bir anlatıda birleştirdiği bir kimlik kuramıyor kendisine. Kendisine bir siyasal kimlik kuramadığı için hem rakiplerinin damgalamasına/sterotipleştirmesine açık hale geliyor hem de iktidar stratejisi sağdan soldan, öyle anlaşılıyor ki daha çok sağdan, insan devşirmeye, vitrin yenilemeye dayanıyor.

Tabi siyasi kimlik tanımlamaya kalktığında da içindeki değişik hiziplerin engelleyici girişimleriyle karşılaşıyor. Solculaşması örneğin içindeki ulusalcı kanadı rahatsız edecektir.

Bu durum aranan, CHP için en uygun olan liderin hizipleri bir arada tutacak, en iyi yönetecek lider olduğunu gösteriyor. Ya da tersinden, lider bu farklı hizipleri dengeleme üzerine kurulu bir liderlik stratejisine dayanıyor, parti içine liderlik topluma liderlikten daha belirleyici oluyor CHP söz konusu olduğunda. Yaşlansa da sabit bir semen kitlesinin olması da bu durumu kolaylaştırıyor.”

Doç. Dr. Tuba Eldem

Öncelikle bir yol projesi hazırlanmalı

Doç. Dr. Tuba Eldem de şunları ifade etti: Kısır tartışmalar üzerinden lider odaklı bir değişim talebi mevcut ancak seçim sonucuna yol açan nedenlerin analizi edilmeden lidere odaklı değişim başarı getirmeyeceği çok açıktır. Öncelikle ortaklık duygusu yaratabilecek, kitleleri hareketlendirecek bir vizyon koyulmalı ve buna uygun bir yol projesi hazırlanmalı. Ayrıca demokratik bir örgütlenme zeminleri yaratılmalı ve çağın zamanına uygun kadrolarla genç ve kadınlar düzeyinde dinamik, zamanın ruhunu yakalayan kadrolar iş başına getirilmeli. Ortak bir ideoloji ve değerler sistemi etrafında bu minvalde gelen kadrolar ile bir değişim süreci geçirilmeli.”