DEM Parti’nin, hayatını kaybeden 12 asker için yayınlanan açıklamasında, “Son günlerde yaşanan ağır can kayıplarından üzüntü duyuyoruz. Hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifa diliyoruz. Gençlerin toprağa düşmesi, bitirilmeyen çatışma ortamının yarattığı bir sonuçtur” dendi.

DEM Parti’den hayatını kaybeden askerler için mesaj

DEM Parti Meclis Grubu, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit bölgesinde 12 askerin hayatını kaybetmesinin ardındanbir mesaj yayımlandı.

Hayatını kaybedenler için başsağlığı dilenen mesaj şöyle:

“Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü için Meclisi sorumluluk almaya çağırıyoruz.

Son günlerde yaşanan ağır can kayıplarından üzüntü duyuyoruz. Hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifa diliyoruz. Gençlerin toprağa düşmesi, bitirilmeyen çatışma ortamının yarattığı bir sonuçtur.

Hiçbir eve ateş düşmemesi; Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Laz, Çerkes, Gürcü, kim olursa olsun hiçbir gencimizin ölmemesi temel hedefimizdir. Politikalarımızın tamamı bu anlayış üzerine inşa edilmiştir.

Biliyoruz ki bu acı sonuçların nedeni Kürt sorununda 100 yıldır süren çözümsüzlüktür. Olması gereken ise demokratik ve barışçıl bir çözüm için ortak akıl yaratabilmektir.

Daha önce de ifade ettik, bir kez daha söylüyoruz: Kürt sorununun, demokratik siyaset alanında demokratik ve barışçıl çözümü için yapılması gerekenleri yapmaya, sorumluluk almaya ve atılması gereken adımları atmaya hazırız. Tarih ve bugün yaşananlar üzerimize hangi görevleri yüklüyorsa layıkıyla yerine getirme konusunda kararlıyız.

Çözüm için daha önce de belirttiğimiz gibi Ankara’da, yani Meclis’te yapılması gerekenler vardır. Öncelikle iktidarıyla muhalefetiyle parlamento, "Bu sorun hepimizin sorunudur" diyebilmeli ve bu sorunun çözümü için kınama, lanetleme, hakaret içerikli bir dil kullanmak yerine hiçbir genç bedenin toprağa düşmemesi için sorumluluk almalıdır ve bunu bugün yapmalıdır.  Yapılacak bir genel görüşme sonrasında kurulacak bir ortak komisyon da atılması gereken adımların yaratılacağı zemini olgunlaştıracaktır. Bu temelde; Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü doğrultusunda anayasal ve yasal düzenlemelerin neler olabileceğine dair her türlü tartışmayı büyük bir kararlılıkla yürütmeyi bir kez daha teklif ediyoruz.”