Deniz Feneri’ne dokunan yandı

Deniz Feneri soruşturmasının görevden alınan üç Cumhuriyet savcısı hakkında Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame hakkında açıklama yapan YARGI-SEN Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, söz konusu iddianamenin amacının yargıyı hizaya getirmek olduğunu vurguladı.

Eminağaoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Geçmişte bir askeri görevlinin, yargıyı hizaya getirmek için bomba attırdıklarını beyan ettiği hatırlandığında; şimdilerde ise askeri vesayete karşı olduğunu söylemesine rağmen o vesayetin yerini alan irade, yargıya yine hiza bombaları atmakta, ancak yargıdaki sorunlar bugün daha da büyük ölçekte yaşanıyor.”

‘ADİL YARGILAMA KAYBOLUYOR’

Eminağaolu, iktidarı ilgilendiren olaylar veya iktidarın beklentileriyle örtüşmeyen işlemler ortaya çıktığında HSYK’nin iktidardan daha hızlı hareket ederek baskı altında tuttuğu yargı yoluyla bu “hiza bombalarının” atıldığını belirtti. Eminağaoğlu, bunun yargıç ve Cumhuriyet savcılarının güvencelerini yok ettiğini, Deniz Feneri gibi soruşturmalarda da adil soruşturma ve yargılama koşullarını ortadan kaldırdığını belirtti.

NE OLMUŞTU?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten üç savcıyı görevden almıştı. Son olarak da Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede; Savcı Nadi Türkaslan'ın “Resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından 11 yıla, savcılar Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz'ün de "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 3'er yıla kadar hapsi istendi. İddianamede, üç savcının ayrıca kamu görevinden de men edilmesi talep edildi.