17Ağustos'ta yaşa

SİNAN K. BİLGENOĞLU / 17Ağustos'ta yaşanan Marmara Depremi’nin altıncı yıldönümünde çeşitli açıklamalar yapıldı. Meslek odaları altı yıldan beri hiçbir şeyin değişmediğini, deprem konusunda aynı bilinçsizliğin devam ettiğini ve devletin üzerine düşeni yapmadığı nı söylerken, yetkililer geçen altı yılı değerlendirdi.

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yaptığı bir basın açıklamasıyla Türkiye’nin olası bir depreme halen hazır olmadığını, depremden sonra Türkiye’deki deprem hareketinin artmasına rağmen mühendislik, mimarlık ve planlama anlamında afet yönetimi açısından istenilen düzeye gelinemediği vurgulandı. TMMOB, ceza hukukunun imar suçlarına karşı duyarlı hale getirilmesini, imar suçu işleyenlere yalnı zca para ya da işten uzaklaştırma cezası değil, meslekten uzaklaştırma ve hürriyeti bağlayıcı ceza yaptırımları na gidilmesini istedi.

 Açıklamada, “Yapılması gereken siyasi erkin iradesini ortaya koyarak, üniversiteleri, meslek odalarını, sivil toplum örgütlerini ve ilgili diğer aktörleri bir araya getirerek uygulanabilir planlama ve örgütlenmeleri yaparak harekete geçirilmesidir. Bunları becerebilecek teknik beceri, bilgi birikimine ve deneyime sahibiz. Olmayan ortak akıldır” denildi.

 AFET ÜLKESİ

 TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İsmet Cengiz, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara Depremi’nin ardından dönemin siyasi iktidarının, yaraların hemen sarılacağı, bir daha böyle acıların yaşanmaması için gereken önlemlerin alınacağı gibi açıklamalarda bulunduğunu, ‘unutmadık’ kampanyalarının ve bağış çağrılarının yapıldığını hatı rlattı. İsmet Cengiz, aradan 6 yıl geçmesine rağmen o dönemdeki iktidar da dahil olmak üzere bugüne kadar gelen iktidarların hiçbirinin henüz ciddi bir adım atmadığını ileri sürdü. Türkiye'de geçen 6 yıllık süreçte afet olgusunun sadece depremlerle sınırlı kalmadığını, bu süreçte heyelan, su baskını gibi olaylarda birçok vatandaşın hayatını kaybettiğini belirten İsmet Cengiz, “Türkiye sadece bir deprem ülkesi değil, akla, plana, bilime aykırı olarak uygulanan rant politikaları nedeniyle bir afet ülkesi olmuştur” dedi.

 KIZILAY’DAN ÖZELEŞTİRİ

 Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kızılay’ın, Türkiye'nin herhangi bir yerinde meydana gelecek bir afete 2 saatte ilk ekibini gönderebilecek bir organizasyona kavuştuğunu bildirdi. Küçükali, 1999 yılında yaşanan 17 Ağustos depreminin yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazı lı açıklamada, büyük Marmara Depremi sonrasında, Türkiye’nin büyük felaketler karşısında çağdaş bir organizasyondan yoksun olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Türk Kızılayı' nın tarihi boyunca büyük felaketlerde halkın yardımına koştuğunu, yaralarını sardığını ve halkın sevgi ve güvenine mazhar olduğunu ifade eden Küçükali, “Ancak Marmara Depremi’nin büyük yıkıcı gücü karşısında itiraf etmeliyiz ki devletin bütün kurumları gibi gönüllü bir kuruluş olan Türk Kızılayı'nın organizasyon yapısı da ayakta kalamamıştır” dedi.

 DEPREMİ UNUTMAYALIM

 Bolu Valisi Ali Serindağ yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ve Bolu’nun deprem kuşağında bulunduğunun unutulmaması gerektiğine değindi ve, olası depremlerde can ve mal kaybı nın en aza indirilmesi için depreme hazırlık çalışmalarının çok iyi yapılması gerektiğini söyledi. Serindağ, “Konutlarımızı, işlerlerimizi ve kamu binalarını, deprem kuşağında olma bilinciyle yapmalıyız. Esas olan depreme ilişkin tedbirleri önceden almaktı r. Afet yönetimini önceden çalışır halde bulundurmak çok önemli” diye konuştu.

 GÖLCÜK TANINMAZ HALDEYDİ

 Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin ilçeye verdiği hasarın büyük ölçüde giderildiğini, kalan eksiklerin de hazırlanan projeler çerçevesinde tamamlanacağı nı bildirdi. Ellibeş, yaptığı açıklamada, depremde ilçede 12 bin 500 ev ve işyerinin yıkıldığını, yaklaşık 6 bin kişinin yaşamını yitirdiğ ini ve kentin tanınamaz hale geldiğ ini anımsatarak, o günleri unutmanı n mümkün olmadığını söyledi. Deprem döneminde belediye başkan yardımcısı olarak görev yaptığını ve yaşanan acılara yakından tanık olduğunu dile getiren Ellibeş, “Aradan geçen 6 yılda, fiziki hasarı büyük ölçüde giderdik, kalan eksikleri de gidermeye çalışıyoruz” dedi. Mehmet Ellibeş, Kavaklı Sahili düzenleme çalışmaları nın ikinci kısmının ihale edildiğini ve yakında tamamlanacağını, ayrıca kalıcı konut bölgesinde sosyal tesisler yapılacağını sözlerine ekledi.

 PREFABRİKLER BOŞALACAK

 Kocaeli Vali Vekili Necmettin Kalkan, kalıcı konutların 17 bin 457’sinin hak sahiplerine teslim edildiğini ifade ederek, “Şu anda Kocaeli’nde 321 kalı cı konut boş. Mahkeme kararıyla hak sahipliğini kazananlara bu konutlardan veriyoruz” diye konuştu. Kalıcı konutların 218’inin Hereke Beldesi’nde olduğunu ifade eden Necmettin Kalkan, ancak bu bölgeyi depremzede hak sahiplerinin kent merkezine uzak olduğu gerekçesiyle tercih etmediğini belirtti.

 SANAYİ TAŞINIYOR

 Kocaeli Sanayi Odası Genel Sekreteri Hamdi Doğan, deprem yönünden riskli bölgelerdeki sanayi kuruluşları nın başka bölgelere taşınması için çalışma yaptıklarını bildirdi. “Deprem riski olan bölgelerdeki sanayi kuruluşlarını başka bölgeye taşımak gerekiyor. Deprem veya çeşitli sebepler yüzünden 60’a yakın firma taşınmak istiyor. Biz de yeni Organize Sanayi Bölgeleri için çalışma yapıyoruz. Körfez ve Derince İlçeleri'nde zemin açısından riskli bölgelerde birçok sanayi kuruluşu var. Çalışma tamamlanı nca da ilgili bakanlığa iletip girişimleri başlatacağız” diyen Hamdi Doğan Kocaeli'nde büyük ve küçük toplam 345 sanayi kuruluşunun zarar gördüğünü, toplam maddi zararın ise yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu anımsattı.