İzmir'de gerçekleşen depremin ardından 1 yıl geçti. Depremin 1'inci yılında birçok soru yanıtsız kaldı

Depremin 1'inci yılında sorular yanıtsız kaldı

BİRGÜN EGE

İzmir'in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin üzerinden 1 yıl geçti. Depremin 1'inci yılında mağduriyetler devam ederken, birçok soru yanıtsız kaldı.Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, yaptığı yazılı açıklamada, hiçbir kabahati olmamasına rağmen 117 kişinin dünyaya gözlerini kapadığını söyledi. Dr. Kahraman, "Sorumluluk kimde o halde. Sorumluluk sosyal devlet olma ilkesi ile devletin kendisinde. Ölen 117 canımızı geri getiremeyiz ancak onların yakınlarından hepimizin özür borcu var.

Bir bölgedeki plana esas nüfus yoğunluğu üzerinden okul, hastane, polis teşkilatı ve itfaiyeye ilişkin kararlar, su – kanalizasyon hatlarına ilişkin kararlar alınır ve netleştirilir. Plan yapılırken sosyal donatı ve yeşil alan miktarları da nüfus yoğunluğuna göre oluşturulur. Nüfus öngörüleri elbette projeksiyonlar ile belirlenir. Ben yaptım oldu ile nüfus yoğunluğunu arttırıcı kararlar verilemez. Eğer bu mümkün ise hepimizin oturduğu binalar kat sayısı kadar kat hakkını tüm binalara verip kimsenin cebinden para çıkmadan düzenli aralıklar ile şehri yeniden inşa etmek mümkün olurdu" dedi.

Dr. Kahraman, "Devlet kat sayısını azaltıp evleri küçülterek yoğunluğu düşürdü oysa bu alanlar haricindeki alanlarda büyükşehir belediyesi ada bazında yüzde 30 emsal artışı getirdi. Kamu yararına çalışan kurumlar aynı bölgede aynı soruna çare ararken neden birbirinin zıddı kararlar aldı. Yüzde 30 emsal arttırıyoruz gibi bir yaklaşım gerçekçi değildir. Bir defalık bile görmezden gelinemez" diye konuştu.

'KARARLARIN BİLİMSEL NEDENİ VAR MI?'

Dr. Kahraman, yanıtlamaya bazı soruları şu şekilde sıraladı:

"-Bakanlık tarafından ilan edilen yedi proje alanında sekiz kata kadar inşaat izni verilirken yeni yapılan projelerde zemin +5 kat inşaat izni verilmiştir. Bu kararın bilimsel nedeni var mıdır? Varsa nedir? Yaklaşım kazanılmış hakkın ihlali değil midir?

-Yedi proje alanı hangi kriterlere göre oluşturulmuştur. Projeler neden hiç askıya çıkarılmadan ihale edilmiştir? İhalenin kamu yararına en uygun bedelle yapıldığının kanıtı var mıdır?

-Depremden zarar görmüş 652 adet ağır hasarlı bina varken orta hasarlı ve az hasarlı binaların dahi dahil edilmek suretiyle sadece yedi proje alanı oluşturulmasındaki kamu yararı nedir?

-Yıkımı resen gerçekleştirilen binaların enkaz bedelleri vatandaşlara ödenecek midir?"

Dr. Kahraman depreme dair yanıt verilmeyen soruları ise şu şekilde sıraladı:

"-İdareniz tarafından hasarsız, az hasarlı veya orta hasarlı olduğu halde yıkılmış bina var mıdır? Eğer yıkıldı ise hangi dayanak ile yıkılmıştır?

-Halen ağır hasarlı olup yıkılmayan kaç bina vardır?

7269 ve 6306 sayılı kanunların borçlandırma rakamlarının tesisi, yapılandırılması ve ödeme şekil ve şartları farklılık arz etmektedir. Binaların 7269 ve 6306 sayılı kanunlara tabi kılınarak ayrıştırıldığı gerçeğine binaen, uygulamada aynı afeti yaşamış vatandaşlar arasında gerek borç tahakkuku gerekse geri ödeme süre ve koşullarında da bu fark yaratılacak mıdır?"