6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden ailelerin oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, bugün pek çok kentte Adalet Nöbeti başlattı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde yapılan açıklamada, adil yargılama talep edildi.

Depremzedeler adalet nöbetine başladı: Adil yargılama istiyoruz

Oğulcan AYDIN

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedeler Türkiye’nin pek çok şehrinde bugün adalet nöbetine başladı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde bir araya gelen yurttaşlar, adil yargılama talep ederek "Deprem suçları politiktir" dedi

Maraş Merkezli depremlerde yıkılan binaları inşa edenler hakkında etkin bir yargılama gerçekleştirilmesini talep eden depremde yakınlarını kaybeden ailelerin oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, bugün pek çok kentte Adalet Nöbeti tuttu.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin C blokunun önünde başlayan Adalet Nöbetine, ailelerin yanı sıra Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri ile Avukat Kemal Aytaç da katılarak destek verdi.

"ADALET ENKAZ ALTINDA KALMASIN"

Eyleme katılan yurttaşlar, "Canlarımız gibi adalet de enkaz altında kalmasın", "Katiller taksirle değil olası kastla yargılansın" pankartları açıldı ve "Kader değil, cinayet", "Depremin hesabı sorulacak", "Deprem suçları politiktir" sloganları attı.

Burada konuşan Adana’daki Tutar Yapı Sitesi C blokta yakınlarını kaybeden depremzede avukat Gülsüm Özdoğru, adil yargılama istediklerini söyledi.

Özdoğru şunları söyledi:

"6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre en az 50 bin insan yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra 35 binden fazla bina yıkıldı, 300 bine yakın binada da ağır hasar oluştu. 1.5 milyon insan evsiz kaldı. Bu yıkıma sebep sadece deprem değil insan yaşamına uygun güvenli şehir inşa etmeyenlerdir. Kim olursa olsun tüm sorumlular yargılamaya tabi tutulmalıdır. Ülkemizde daha önce meydana gelen depremlerde olduğu gibi yargılamalar sonuçsuz kalmamalı, tüm sorumlular adalet karşısında hesap vermelidir."

Depremin ardından hukuksal süreci değerlendiren Özdoğru, tutuklamaların göstermelik olduğunu söyleyerek, "Depremden hemen sonra toplumun öfkesini azaltmak için bazı binaların müteahhitleri tutuklandı. Sorumlu olan müteahhitlerin tutuklanması yasa gereğidir. Ancak mevzuatın emrettiği gibi, bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespiti ve yargılamaya tabi tutulmaları gerekmektedir. Yasa herkese eşit bir şekilde uygulandığı takdirde fonksiyonunu yerine getirir. Aksi halde şahsa göre uygulanan bir metinden ileri gidemez. Dolayısıyla sorumluluğu bulunan herkesin tespit edilmesi, adil ve etkin bir yargılamaya tabi tutulması esas talebimizdir" dedi.  

"BİR YIL GEÇTİ BİLİRKİŞİ RAPORU YOK"

Özdoğru, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın afete müdahale konusunda geç kalındığına ilişkin itiraf niteliğindeki açıklamalarına da dikkat çekti.

Özdoğru, "AFAD’ın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 30 ila 56’ıncı maddeleri arasında görev ve yetkileri “afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetlerin ülke düzeyinde etkin bir şekilde gerçekleştirmesi için gerekli önlemlerin alınması ve olayların meydana gelmesinden hemen önce hazırlık ve risk azaltma, olay sırasında yapılacak müdahaleler ve iyileştirme çabaları” olarak belirlenmişken bizler 6 Şubat’ta yalnız bırakıldık. Bahsi geçen kurum ve kuruluşların da adalet önünde yargılanması için başvurularımızı yaptık" diye konuştu.

Zamanaşımını kabul etmeyeceklerini de söyleyen Özdoğru şu ifadeleri kullandı:

"Açılan birçok soruşturma dosyasından binadan yetersiz delil alındığını sonradan anladık. Şimdi ise enkazlar temelleriyle birlikte kaldırıldığından yeniden numune aldıramıyoruz.  Depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen bu seferde bilirkişi raporlarını bekliyoruz. Halen bilirkişiye gönderilmeyen dosyaların gönderilmesini bekliyoruz. Çünkü zamanaşımı süreleri acımasızca işlemeye devam ediyor. Adliyede savcılar yoktu, savcıları bekledik. Evraklar kayboldu, onların bulunmasını bekledik. Canlarımızı yitirdik, şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Depremin üzerinden 11 ay geçti biz hala adaletin oluşacağına dair bir emare bekliyoruz. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekliyoruz. İhmali bulunan kamu görevlileri için soruşturma izinlerinin çıkmasını, halen kaçak olan bazı şüphelilerin yakalanmalarını, tutuklu olanların adil bir yargısal sürece tabi tutulmasına bekliyoruz."

BirGün’e konuşan Gülsüm Akgüneş şunları aktardı: "Hatay Antakya’da gerçekleşen depremde kız kardeşim Fatma Kaya Peksoy, annem Hayriye Kaya Peksoy, Çınar Kaya Peksoy, Mahmut Kaya Peksoy’u kaybettim. Kız kardeşim orada polis olarak görev yapıyordu. Şu an için davada herhangi bir sonuç elde edemiyoruz. Adaletin sağlanmasını istiyoruz."