Dolmabahçedeki derbide Beşiktaş ve Fenerbahçe birbirine üstünlük sağlayamadı. İki takımın mücadelesinde kalite ise vasattı. Beşiktaş son anlarda hava harekâtıyla şansını denedi, Kanarya ise ne istediğini biliyordu.

Dev maç sessiz

Dolmabahçe’de derbi zamanı... Bir tarafta Beşiktaş, diğer yanda Fenerbahçe... Bir tarafta oyuna müdahaleleri tartışılan Valérien Ismaël, diğer yanda yaptıklarıyla rüzgârı arkasına almış Jorge Jesus... Nefesler tutulmuş, Volkan Bayarslan’ın ilk düdüğü bekleniyor.

Başakşehir’e boyun eğse de, evindeki maçların ilk yarılarını oldukça çoşkulu oynayan Kartal’ın karşılaşmaya nasıl başlayacağı papatya falı baktırıyor. Ismaël savunmada Saiss ile Tayyip Talha’ya görev vermiş. Milli aradan sonra yapılacak müsabakada orta sahada Josef-Salih-Dele Alli tercih edilmiş. Kulübedeki Gedson, Fransız hocanın hamlelerinden biri olacağa benziyor. Dele Alli’nin yerine girerse şaşırmamalı. Sözleşmesi uzatılan Ersin’in performansı merak ediledursun, camiada gözler Weghorst’a çevrilmiş durumda.

Fenerbahçe’de Portekizli teknik direktörün ilk 11’i sonuca göre çok konuşulacak gibi duruyor. Sakatlıktan dönen Serdar Aziz’in durumu tabelayı etkileyebilir. Böyle zorlu bir karşılaşmada yapılacak bir hatanın bedeli çok ağır olabilir. Rakiplerine ileride basan sarı-lacivertlilerin orta sahasında Arao’yla Crespo’ya büyük yük düşeceğe benziyor. Geçen sezon Beşiktaş forması giyen Batshuayi kulübeyken, Joao Pedro ve Valencia Kanarya’nın gol umutları olacak.

Dolu tribünlerde tek bir eksik vardı; deplasman taraftarı. Bir gün onların da takımlarını statta desteklemesi dileğiyle derken, derbi demir alıyordu. İlk dakikalarda Kanarya daha etkiliydi. Fenerbahçe yine ofsayt taktiği uyguluyor, rakibini ilk bölümde sürekli tuzağa düşüyordu.

30’da Tayyip Talha’nın kafasıyla az farkla auta çıkıyor, hemen akabinde gelişen ani akında Valencia’nın çaprazdan vuruşunu Ersin iyi kurtarıyor- du. İlk devrede gol sesi çıkmıyordu. Beşiktaş’ta Dele Ali, Fenerbahçe’de de İrfan Can koca yarı boyunca sırıtmıştı. Bakalım ilk hamleyi kim yapacaktı?

İkinci 45 dakikada da oyun üstünlüğü sarı-lacivertlilerdeydi. İlk müdahale Jesus’tan geliyor, Batshuayi, Mert Hakan ve Osayi-Samuel’i sahaya atan Jesus, dizginleri iyice eline almayı planlıyordu. Çok beklemeyen Ismaël, Gedson, Ghezzal ve Tayfur’u çimlere sürüyordu. 87’e Rosier tek başına getirmiş, ortasında Weghorst’un kafası az farkla auta gitmişti. Hemen akabinde Ghezzal’in kullanadığı duran topta aynı futbolcunun kafası direkten dönmüştü. Beşiktaş’ın baskısı sonuç getirmeyince, taraflar birer puana razı oluyordu. 2014’ten bu yana sahasında rakibine boyun eğmeyen siyah-beyazlıların serisi devam ediyordu.

Dağ fare doğurdu Dolmbahçe’de. Ligin iştahlı iki takımının mücadelesinde kalite vasattı. Ismaël sanki Gedson’la başlasa, Fenerbahçe’nin oyun üstün- lüğünü eline almasının önüne geçebilirdi. Beşiktaş’ın son dakikalardaki hava harekâtı başka maçlarda işe yarayabilir sanki. Kanarya’ya gelince... İlk 75 dakika ne istediklerini çok daha iyi biliyorlardı. Her maç farklı oyuncular, farklı planlar... Jesus’un yaptıkları ziyadesiyle takdiri hak ediyor.