Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu ve Kent Hareketleri Bileşenleri...

Devlet gasp ediyor, şirket kâr ediyor

OLGU KUNDAKÇI

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu ve Kent Hareketleri Bileşenleri “acele kamulaştırma” yöntemi üzerinden doğanın ve yaşam alanlarının talan edilmesine karşı savcıları göreve çağırdı. Dün Çağlayan Adliyesi önünde yapılan açıklamada, devlet tarafından el konulan yaşam alanlarının şirketlere devredilerek sermayenin yağmasına açıldığına dikkat çekildi.

Grup adına açıklama yapan Şenay Elhüseyni, Kamulaştırma Kanunu’nda istisnai olarak yer alan ancak Bakanlar Kurulu toplantılarında alınan kararlarla uygulamaya konulan acele kamulaştırma yöntemiyle toplumun ortak kullanım yerlerinin ve kişilerin yaşam alanlarının devlet eliyle şirketlere devredildiği ve el konulan taşınmazların sayısının binleri aştığını vurguladı. Elhüseyni, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından Hidroelektrik Santraller (HES), Rüzgâr Enerji Santralleri (RES), Güneş Enerji Santralleri (GES), Termik Santraller, güneş enerjisi üretim tarlaları, nakil hatları, baraj, madencilik, petrol ve ulaşım için el konulan alanların sermayeye devredilerek talan edildiğini belirtti.

'DOğA SERMAYEYE DEVREDİLİYOR'
Bu yağma sürecine benzer bir sürecin kentlerde de afet yönetimi ve kentsel dönüşüm adı altında gerçekleştiğini ifade eden Elhüseyni şöyle konuştu: “Anadolu’nun her yerinde, acele kamulaştırma yani müsadere yöntemiyle devletin ve sermayenin ortaklaşarak, halklara ve yaşam alanlarına nasıl bir zihniyetle yaklaştığı açıkça ortadadır. Devlet, tüm canlılara ait olan doğal alanları da her türlü kullanım hakkı ile birlikte sermayeye devrederek olağanüstü bir hızla gasp etmektedir. Devlet şirketlerle el ele vererek doğayı ve yaşam alanlarını metalaştırarak içindeki tüm varlıkları da bir piyasa malı haline getirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla yasalar değiştirilmekte, kanun hükmünde kararnameler çıkarılmakta, çevre nazım planları şirketlerin lehine yeniden düzenlenmekte, devletin güvenlik birimleri ordusu ve polisi şirketler için çalışmaktadır. “

HUKUKİ MÜCADELE SÜRÜYOR
Doğal alanların sermaye birikimine sokulmasına karşı yürüttükleri mücadelenin süreceğini vurgulayan Elhüseyni, “Başta Dersim Peri Suyu olmak üzere, hakkında dava açılsın açılmasın Reşadiye’de, Solaklı’da, Efemçukuru’nda, Hasankeyf’te, Loç’da, Senoz,’da ve Türkiye’nin bütün diğer yerlerinde Bakanlar Kurulu ya da EPDK kararıyla el konulan taşınmazlar gerçek sahiplerine iade edilmelidir. Afet yönetimi ya da kentsel dönüşüm, üçüncü köprü projeleri bahanesiyle sermayeye yaşam alanlarımızın peşkeş çekilmesini öngören bütün kanun tasarıları ve kararları geri çekilmelidir” diye konuştu. Elhüseyni, savcıları göreve çağırarak bu uygulamalar durdurulmadığı takdirde acil kamulaştırma kararlarıyla el konulan ve şirketlerin kullanımına açılan taşınmazlar için Anadolu’nun her yerinde suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.