Devlet-patron ortaklığına son!

Havalimanı emekçilerine emek ve meslek örgütleri de destek verdi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB; 3. Havalimanı'nda insanlık dışı çalışma koşullarına karşı iş bırakan ve sabaha karşı gerçekleştirilen polis ve jandarma baskınıyla gözaltına alınan işçilerin haklı taleplerine ilişkin ortak bir açıklama gerçekleştirdi.

Ortak açıklamada, "Soruyoruz: “İş kazalarına karşı önlemler alınsın, yatakhaneler-banyolar temiz olsun, tahtakurusu sorunu çözülsün, maaşlar elden verilmesin, SGK ve vergi hırsızlığı yapılmasın, ücretler zamanında ödensin” taleplerini karşılanamayacak talepler olarak görüp işçilere saldırı emrini veren irade kimdir" denildi.

Şirketi kolladılar

Hukuk dışı ve insanlık dışı 18'inci yüzyıl çalışma koşullarını sona erdirmek yerine işçilerin üzerine kolluk gücü gönderilmesinin işverenler ile ülkeyi yönetenlerin ortaklığının açık bir itirafı olduğu ifade edilen açıklamada, "Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı “gözaltı” araçları bu düzenin sembolü olarak tarihe geçmiştir. Belli ki devletin bir çok ihalesinin torpillisi olan, vergileri sıfırlanan, doğayı yok eden, emeği yok sayan projeleriyle bilinen, millete yönelik küfürleriyle namlanan 3-5 şirketin güvenliği, işçilerin iş güvenliğinden, sağlığından, yaşamından önemlidir" ifadelerine yer verildi.

Kara leke

AKP iktidarı “köle değiliz” diyen havalimanı işçilerini gözaltına alarak, Türkiye’nin tüm işçi ve emekçilerine “Hayır kölesiniz” yanıtı verdiği vurgulanan açıklama, "İnsanlık dışı çalışma çalışma koşullarını, devletin zor aygıtları kullanılarak dayatanlar bilsin ki, 29 Ekim’de bir siyasi gösteri ile açmak istedikleri Havalimanı, doğa katliamıyla, işçi ölümleriyle, işçilerin haklı taleplerinin zor kullanarak ezilmek istenmesiyle, yandaşları zengin eden döviz üzerinden garantili sözleşmelerle anılacaktır. Bu kara lekelerin daha da büyümemesi için gözaltına alınan işçiler derhal serbest bırakılmalı, işçilerin tüm talepleri karşılanmalıdır" sözleriyle son buldu.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"İş cinayetlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı iş bırakan 3. Havalimanı işçilerinin talepleri 15 Eylül 2018 Cumartesi günü sabaha karşı gerçekleşen polis ve jandarma baskınıyla bastırılmak istendi. Yaklaşık 500 işçi, devletin kolluk güçleri tarafından gözaltına alınarak, taşeron şirketlerin araçlarıyla
karakollara taşındı.

Soruyoruz: “İş kazalarına karşı önlemler alınsın, yatakhaneler-banyolar temiz olsun, tahtakurusu sorunu çözülsün, maaşlar elden verilmesin, SGK ve vergi hırsızlığı yapılmasın, ücretler zamanında ödensin” taleplerini karşılanamayacak talepler olarak görüp işçilere saldırı emrini veren irade kimdir?

Hukuk dışı ve insanlık dışı 18. yüzyıl çalışma koşulları sona erdirmek yerine işçilerin üzerine kolluk gücü gönderilmesi, işverenler ile ülkeyi yönetenlerin ortaklığının açık bir itirafıdır. Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı “gözaltı” araçları bu düzenin sembolü olarak tarihe geçmiştir. Belli ki devletin bir çok ihalesinin torpillisi olan, vergileri sıfırlanan, doğayı yok eden, emeği yok sayan projeleriyle bilinen, millete yönelik küfürleriyle namlanan 3-5 şirketin güvenliği, işçilerin iş güvenliğinden, sağlığından, yaşamından önemlidir.

AKP iktidarı “köle değiliz” diyen havalimanı işçilerini gözaltına alarak, Türkiye’nin tüm işçi ve emekçilerine “Hayır kölesiniz” yanıtı vermiştir. İnsanlık dışı çalışma çalışma koşullarını, devletin zor aygıtları kullanılarak dayatanlar bilsin ki, 29 Ekim’de bir siyasi gösteri ile açmak istedikleri Havalimanı, doğa katliamıyla, işçi ölümleriyle, işçilerin haklı taleplerinin zor kullanarak ezilmek istenmesiyle, yandaşları zengin eden döviz üzerinden
garantili sözleşmelerle anılacaktır.

Bu kara lekelerin daha da büyümemesi için gözaltına alınan işçiler derhal serbest bırakılmalı, işçilerin
tüm talepleri karşılanmalıdır.

- Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilsin.

- Servis sorunu çözülsün.

- Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılsın, tahtakurusu sorunu çözülsün.

- Maaşların tamamı hesaba yatırılsın, elden maaş ödemesi yapılmasın.

- Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödensin.

- 6 aydır maaşları yatırılmayan işçilerin ödemeleri yapılsın.

- İş cinayetleri çözülsün.

- Revir personeli işçilerle ilgilensin, gerekli sağlık malzemelerinin temini sağlansın, işçilere dönük
aşağılayıcı muamele engellensin.

- İşçi ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin.

- Sorunlara sebep olan İGA yetkilileri görevden alınsın.

- Bayram ikramiyesi verilsin.

- Azerbaycanlı işçilerin bulunduğu ekibin başı Selim Öztürk, yarattığı mağduriyet dolayısıyla işten atılsın.

- İşçi kıyafetleri verilsin.

- Serviste geçen süre mesai olarak verilsin.

- Bu taleplerin kabul edildiği basın karşısında okunsun."