MEB’in mali hesaplarında yapılan Sayıştay denetimleri, eğitim alanındaki içler acısı tabloyu ortaya koydu. Denetimler ile eğitim yöneticisi kadrolarına yapılan liyakatsiz atamalar, FATİH Projesi ile bütçeye getirilen fazladan yük ve ihalelerdeki usulsüzlükler açığa çıkarıldı.

Eğitim sistemi baştan kokmuş

MUSTAFA BİLDİRCİN

Sayıştay’ın Milli Eğitim Bakanlığı’nın mali hesaplarında yaptığı incelemeler, Türkiye’nin eğitimdeki içler acısı halini bir kez daha gözler önüne serdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına yapılan atamaların liyakatsizliği, FATİH Projesi’nin eğitim bütçesine yükü ve ihalelerdeki usulsüzlükler Sayıştay denetimlerine takıldı.

Sayıştay’ın, “MEB 2020 Yılı Denetim Raporu”, eğitim alanındaki plansızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.

LİYAKATSİZ ATAMALAR

Sayıştay denetçileri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına, mevzuatta öngörülen atama şartlarını taşımayan kişilerin asaleten atandığını tespit etti. 2020 yılında toplam 49 ilçe milli eğitim müdürünün göreve atandığını ifade eden denetçileri, bakanlık yetkililerinin ise 17 ilçe milli eğitim müdürü hakkında, “Yazılı ve sözlü sınavı kazanarak eğitim kurumu müdürlüğüne atandığı” bilgisinin Valiliklerden temin edilemediğin bildirdiğini kaydetti. Denetçiler, “Eğitim sisteminin etkili, güven duyulan ve yasal çerçeve ile uyumlu yönetilmesinin güvence altına alınması için” yasal düzenlemelere uyulması gerektiği konusunda MEB yetkililerini uyardı.

FATİH BÜTÇEYE İLAVE YÜK

FATİH Projesi’nin eğitim bütçesine yükü de Sayıştay raporu ile bir kez daha ortaya konuldu. Revize edilen, “Eğitimde FATİH Projesi İşbirliği Protokolü” kapsamında yer alan altyapı yatırım bedellerinin ilave maliyet getirdiği belirtildi. 2015 yılında imzalanan ilk protokolde, MEB’e bağlı bütün okulların internet erişimleri ve altyapı bedelleri kapsam içerisindeyken protokolde 2017 yılında yapılan değişiklikler ile kapsamın daraltıldığı ifade edildi. 2019 yılında yapılan son değişikle ise yeni yapılacak okulların erişiminin ancak fiber ya da bakır bağlantı altyapıları için ödenecek bir bedel sonrası sağlanabileceği yönünde düzenlemeler getirdiğine vurgu yapıldı.
Sayıştay, 2019 yılı Revize Protokol’de öngörülen altyapı işinin doğrudan Türk Telekom tarafından yapılmasının mümkün olmadığının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Söz konusu yapım işinin ayrıca ihale edilmesi ise Bakanlık bütçesine ilave mali yük getirecektir. Erişime ilişkin alt yapı yatırım bedellerinin ödenmesi ile oluşacak ilave mali yükün ortadan kaldırılması, işin önemi dolayısıyla iş bütünlüğü ile sürekliliğinin sağlanması ve olası aksamaların önüne geçilmesi için kamu yararı gözetilerek altyapı yatırım bedelinin, Ana Protokol hükmüne göre düzenlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”

İHALELERDE PAZARLIK

Sayıştay’ın, MEB’e yönelik denetimleri ile açığa çıkarılan diğer bazı bulgular ise şunlar oldu:

>> Okulların hangi yöntemle internete erişim sağladığına ve okullarda bulunan altyapıya ilişkin bir veri tabanı bulunmamasının ihale ve işlerin yapım süreçlerini olumsuz etkilediği görülmüştür.
>> Gerekli şartlar oluşmadığı halde bazı yapım işlerinde pazarlık usulü (21/b) ihaleler yapıldığı, bu ihalelerde rekabetin yeterince sağlanamaması sebebiyle ihale/sözleşme bedelinin işlerin yaklaşık maliyetine çok yakın gerçekleştiği ve gerekçeleri açıklanamayan bazı uygulamaların yapıldığı görülmüştür.
>> Bakanlık harcama birimleri tarafından dağıtım şirketlerine doğal gaz kullanım sözleşmeleri kapsamında güvence bedeli ödendiği görülmüştür.