Eğitime daha az bütçe

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verileri, önceki gün Anadolu Ajansı’nda eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı doğrulamadı. Türkiye’nin eğitime diğer ülkelerde olmadığı kadar büyük kaynak ayırdığını savunan Yılmaz, “OECD ülkelerinin milli gelirden eğitime ayırdığı pay 5,4, Türkiye’nin ise 6,2” diye konuştu.

Pastanın büyüğü dini eğitime
Bakanlığın bütçesinden eğitim yatırımlarına 2002 yılında ayrılan yüzde 17,18’lik pay 2009’da yüzde 4,57’ye geriledi. “4+4+4” eğitim sistemi ile ortaya çıkan okul ihtiyacı 2009’dan 2014’e kadar bütçeden eğitime ayrılan payın az da olsa yükselmesini sağladı. Ancak 2014 yılında yüzde 9,32 olan oran 2018’de yüzde 8,36’ya düştü. Geçen yıla oranla bu yıl 7 milyar lira artarak 92 milyar 528 milyon lira olan MEB bütçesinin yüzde 7’si dini eğitime ayrıldı. Bu kaynağın yüzde 96’sının ise imam hatip liseleri için kullanılması kararlaştırıldı.

OECD’nin, “Eğitime Bakış” raporuna göre yıllık ortalama kamusal eğitim harcamaları eğitim kademelerine göre karşılaştırıldığında Türkiye ve OECD ülkeleri arasındaki makas her geçen yıl daha da açıldı. İlkokuldan üniversiteye kadar geçen eğitim süresinde öğrenci başına yapılan yıllık harcama OECD ülkelerinde 10 bin 759 dolarken Türkiye’de bu tutar 4 bin 259 dolara kaldı. Türkiye, Meksika ile birlikte öğrenci başına yapılan yıllık eğitim harcamasının en düşük iki ülkeden biri oldu.

Okul öncesinde de son sıra
Türkiye okul öncesi eğitimde OECD ülkeleri içinde de son sırada kendisine yer buldu. Okul öncesi eğitim yaşına gelen çocuk sayısındaki büyük artışa rağmen 2011-2012 döneminde 1 milyon 59 bin öğrenci okul öncesi eğitim görürken bu sayı 2017 yılında 1 milyon 17 bin oldu. Okullaşma oranı ise yüzde 35.52’de kaldı. Yine 2011-2012 eğitim yılında 25 bin 172 olan okul öncesi eğitim kurumlarının sayısı 2016-2017 eğitim yılında 23 bin 556’ya geriledi.