Emekçiler, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına birçok hakkı çalınmış halde giriyor. Emekçilerden çalınanlar sermayeye teslim edildi. İşçi sınıfı ise yoksulluğa, açlığa ve düşük ücretlere mahkûm şekilde çalıştırılıyor.

Emekçi kaybetti
AKP döneminde grev yapması yasaklanan emekçiler arasında Bekaert işçileri de var.

EMEK SERVİSİ 

Asgari ücretin erimesinden kıdem tazminatı hakkının gasp girişimine, yüksek enflasyondan grev yasaklarına ve iş cinayetlerinden özelleştirmelere kadar ülkedeki emekçiler Cumhuriyet’in 100’üncü yılına büyük sorunlarla giriyor. Emekçiler Cumhuriyet dönemi kazanımlarına yenilerini eklemek için mücadele etmek yerine özellikle son dönemde AKP iktidarının mevcut haklarını da elinden almasına yönelik direnişini sürdürüyor. 

Cumhuriyet’in ilk yıllarında güvence altına alınan birçok hakta geriye gidilirken bunun temel sebepleri ise 12 Eylül 1980 darbesi ve darbe uygulamalarını yasal hale getiren AKP. Emeklilerden emekçilere ve kamu görevlilerine kadar ücretli kesimin neredeyse tümü açlığa mahkûm edilmiş, yoksulluğa itilmiş durumda. Cumhuriyet döneminde işçilerin kazanımlarından bir kısmı şöyle: 

İlk hafta tatili kanunu 1924’te çıkarıldı. 

1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kamusal sağlık hizmetlerinin düzenlemesini sağladı. 

Kıdem tazminatı, asgari ücret gibi birçok hakkı güvence altına alan kanun ise 1936’da çıkarıldı. 

1938 Cemiyetler Kanunu ile getirilen sendika kurma yasağı, 1946’da kaldırıldı. 

1961 Anayasası ile sendikal haklar güvence altına alındı. Grev yasağı kaldırıldı. 

GÜVENCESİZ VE YOKSULLAR 

1980’den sonra ise birçok konuda zorluklar yaşanmaya başlandı. İstihdam yaratan ve ucuz ihtiyaç maddeleri sağlayan kamu işletmeleri özelleştirilmeye başlandı. Böylece emekçiler hem güvencesiz iş koşulları hem de yoksullukla karşı karşıya bırakılmaya başlandı. Bu başlangıcın devamını getiren ise AKP oldu. AKP’nin uygulamalarının bir kısmı şöyle: 

SERMAYE KAZANDI: 

Başkanlık dönemi öncesinde milli gelir içinde emeğin payı yüzde 35,3 iken 2022’de yüzde 25,2’ye geriledi. Buna karşılık milli gelir içinde sermayenin payı başkanlık rejimi öncesi yüzde 48 iken 2022’de yüzde 56,7’ye yükseldi. Son üç yılda emeğin pastadan aldığı pay 7.6 puan azaldı. Üç yılda emeğin payı 27 yıl geriye gitti. 

ORTALAMA ÜCRET: 

AKP’li yıllarda asgari ücret hızla ortalama ücret haline geldi. 2005 yılında asgari ücret ortalama ücretin yüzde 46’sı iken 2020’de yüzde 60’ına çıktı. 

ASGARİ ÜCRET ERİDİ: 

Türkiş’in son açıkladığı açlık sınırı verileri, asgari ücreti solladı. Türkiş’in son açlık sınırı verileri 13 bin 334 TL olurken asgari ücret hâlâ 11 bin 402 TL. 

MAAŞ KALMADI: 

AKP döneminde işçiler daha fazla çalışıp üretirken ücretleri geriledi. AKP hükümetleri döneminde işçiler daha çok çalışıp daha çok üretirken daha az ücret aldı. 

ENFLASYON TIRMANDI: 

Enflasyon hızla tırmandı. AKP’nin iktidara geldiği Aralık 2002’de yüzde 29,7 olan enflasyon TÜİK verilerine Ekim 2023’te yüzde 61,53 oldu. 

VERGİLERİN PAYI ARTTI: 

Dolaylı vergiler 1990’da yüzde 48 ve 2000’de yüzde 59 iken 2022’de yüzde 64’e ulaştı. 1990’da yüzde 52 ve 2000’de yüzde 41 olan kazanç üzerinden alınan dolaysız vergiler ise yüzde 33’e geriledi. 

SENDİKAL HAKLARI ZAYIFLADI: 

AKP iktidarında yüzde 14 civarında resmi sendikalaşma oranı, yüzde 12,4 fiili sendikalaşma oranı ve yüzde 8,1 civarında toplu sözleşme kapsamı oldu. Özel sektörde işçilerin yüzde 95,3’ü sendikal korumadan yoksun kaldı. 

GREV HAKKI YOK EDİLDİ: 

Greve katılan işçi sayısı 1963’ten bu yana en düşük düzeye indi. AKP hükümetleri grev ertelemelerinin kapsamını genişletti. 20 grev erteleme kararnamesi yayımlandı ve 195 bini aşkın işçinin grevi yasaklandı. 

EMEKLİLER KAYBETTİ: 

Emekliler arasında eşitsizlikler yaratıldı. Emekli aylığı güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırı düşürüldü. 9 milyon emekli 7 bin 500 lira maaşa mahkûm edildi. 

ÇALIŞMAYA BAŞLADILAR: 

4 milyon 81 bin emekli ya bir işte çalışıyor ya da iş arıyor. 2002’de yüzde 37 olan çalışan veya iş aramayan emekli oranı 2021’de yüzde 45’e yükseldi. 

KIDEM TAZMİNATI: 

AKP kıdem tazminatını ortadan kaldıracak Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni (TES) gündeme getirdi. Hem işçilerin hem kamu emekçilerinin tazminat hakkı tehlikede. 2002’de asgari ücretin 4,8 katı olan kıdem tazminatı tavan tutarı 2023 itibarıyla asgari ücretin 2 katına geriledi. 

İŞSİZLİK ARTTI: 

AKP öncesi ortalama yüzde 8 civarında seyreden dar tanımlı işsizlik oranı AKP’li yıllarda ortalama yüzde 11’e yükseldi. 2022’de ise dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,2’ye ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,8’e yükseldi. 

KADINLARDA DAHA YÜKSEK: 

2018’de dar tanımlı kadın işsizliği yüzde 13,7 ve geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 22,5’ti. 2022’de ise dar tanımlı kadın işsizliği 13,4 ve geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 28,4 oldu. Puan farkı 15’e yükseldi. 

İŞVEREN FONU

2002’de toplam 56,9 milyon TL olan İşsizlik Sigortası Fonu giderlerinin 46,8 milyon TL’si işçilere yapılan ödemelere ayrılmıştı. 2022’de 55,6 milyar TL giderin 12,3 milyar TL’si işsizlere ayrıldı. 

İŞ CİNAYETLERİ DURMADI: 

2002 ve 2023 yılları arasında resmi verilere göre bildirimi yapılan iş kazası sonucu ölen işçi sayısı toplam 31 bin 955 oldu. 2006-2021 arası dönemde bildirimi yapılan iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm sayısı 22 bin 305. 

BİRİKİMLER ÖZELLEŞTİRİLDİ: 

Toplam özelleştirmelerin yüzde 1’i Anavatan Partisi (ANAP) döneminde (1983-1992), yüzde 10’u Koalisyon Hükümetleri (1992-2002) döneminde yapılmışken özelleştirmelerin yaklaşık yüzde 90’ı AKP hükümetleri döneminde yapıldı. 

ÇALIŞMA HAKKI YOK EDİLDİ: 

OHAL’in en ağır bilançosu ihraçlar oldu. İki yıllık OHAL döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşandı ve 135 bin kamu görevlisi ihraç edildi. 

*** 

Emekten yana Cumhuriyet 

100’üncü yıla ilişkin açıklama yapan KESK, Cumhuriyet kazanımlarının birer birer ortadan kaldırıldığına dikkat çekti. KESK tarafından yayımlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Gelir adaletsizliği, emeğin güvencesizleştirilmesi, ücretlerin düşürülmesi ve sosyal hakların gasp edilmesiyle emekçi sınıfların yaşamını doğrudan etkileyen bölüşüm sorunu giderek daha da ağırlaşmıştır. Tüm emekçilerin, çalışma koşulları esnekleştirilip iş güvenceleri ellerinden alınarak taşeronlara teslim edilmektedir. 100. yılında Cumhuriyet’in demokratikleşmesi daha da yakıcı bir ihtiyaç haline gelmiştir. Tek adam rejimine son veren, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik yeni bir anayasa üzerinde şekillenecek demokratik bir Cumhuriyet karanlık gidişata son verecek yegâne çıkış yoludur!”