Eskiden teknolojik gelişmeleri haberleri verirken heyecanlanır, neresinden anlatmaya başlasam derdim. Kısmen yine aynı durumdayım ama önceliklerimiz kaymış durumda. Teknolojik gelişmeler elbette olmaya devam ediyor. Yeni ürünler, yeni hizmetler gelmeye devam etmekte.

Çok değil iki yıl öncesine kadar eminim her teknoloji meraklısı benim gibiydi. Pandemi ile birlikte aslında hepimizin hayatlarında çok ciddi değişiklikler olmaya başladı. İlk başlarda evde olmayı, işimizi evimizden, parklardan bahçelerden yapmayı sevdik. Sonra bu duruma alıştık. Bir süre sonra bundan da sıkıldık. Herkes için zorlu ve karmaşık bir süreç geçti. Hatta geçmeye devam ediyor. Bu kaotik dönemin sonunda tüm dünyada ekonomik sıkıntılar görülmeye başlandı. Derinleştikçe derinleşti. Hatta bizim gibi ekonomisi evlere şenlik ülkelerde durum çok daha derinden hissedilmeye devam ediyor ki maalesef uzunca bir süre daha gün yüzü görmeyeceğiz. Bunu ben söylemiyorum, işin uzmanları girdiğimiz bu sarmaldan çıkma konusunda açıkçası çok parlak şeyler söylemiyor. %8, %10 gibi enflasyonlarla ekonomisi çok güçlü, üreten, fiyat belirleyen ülkeler, tarihlerinin en zorlu sınavlarını vermeye çalışıyor. İngiltere’de hayat pahalılığının son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasıyla birçok kişi, ikinci ve üçüncü işlerde çalışmaya başladı. BBC’de yer alan bir haberde İngiltere’de gençlerin geçim sıkıntısı yüzünden ne kadar zorlandıklarını ve ek işler yaparak bu durumla mücadele etmeye çalıştıklarını haber yapmış. Her şeye rağmen bu kadar çok işte çalışmalarının bile onlara yemediğini, “Onlyfans” ve benzeri siteler üzerinden erotik, cinsellik üzerine üretilmiş fotoğraflar, videolar paylaşarak ciddi ek gelir kazandıklarını anlatmış. Pandemi döneminde popülaritesi artan bu siteye sürekli içerik üretir hale gelmişler. Evde kapanma olduğu zaman kendi kendine çektikleri görüntüleri siteye yükleyerek hem macera olsun diye hem de ek gelir için bu işi yapmaya başladıklarını söylemişler. Takma isimlerle konuşan içerik üreticileri neredeyse normal işimden daha fazla parayı bu site üzerinden kazanmaya başladığını, normal işinden ola ki atılırsam bu tür içerikleri üreterek hayatta kalmayı planladıklarını söylemişler. İngiliz Seks İşçileri Kolektifi adlı kampanya grubu üyeleri, BBC’ye hayat pahalılığının artması nedeniyle OnlyFans’e katılmak için kendilerinden yardım isteyen kadınların sayısının belirgin şekilde arttığını söylüyor.

***

İngiliz Seks İşçileri Kolektifi, bu tip gelir etme yönteminin çok büyük riskler doğurduğunu ve bununla ilgili acilen önlem alınması gerektiğini söylemekte. Sebebi basit, taciz, takip gibi risklere açık gençlere dönüşmelerinden endişeliler. Site yönetimi cinsel içerikli fotoğraf ve videoların kısıtlanacağını duyurduğunda çok ciddi bir tepkiyle karşılaşmış. Hem üreticilerden hem de tüketicilerden gelen baskılar sonucunda bu politikadan vazgeçilmiş. Aslında site yönetiminin işine gelen bir karar tabi ki. Yüksek trafik ve çok fazla paranın dönmesi onların işine geliyor. Abonelik sistemiyle yürüyen bu sitenin komisyon oranı %20. Yani dönen tüm paranın %20’sini site alıyor.

Erotik içerikler, porno içerikler tüm dünyada sayısı hızla artan üretici ve tüketiciye sahip. Pandemi ile birlikte hızına hız katan bu alan, son zamanlarda en fazla büyüme kaydeden sektörlerin başında geliyor. Bazı gençler bu sektörde çalışmayı çok kolay zannediyor. Yüklü miktarda ödeme almak onlar için birincil öncelik gibi görünmekte. Sonrasında istediği telefonu, bilgisayarı, kıyafeti almak onların en büyük motivasyonu. BBC haberinde konuşan bir Onlyfans içerik üreticisi aslında bu işin ne kadar çok zamanını aldığını ve ne kadar çok çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.

***

Şimdi siz bu yazıyı buraya kadar okurken aklınızda tek bir şey vardı. İngilizler bu hale geldiyse, vay bizim halimize! Doğru mu? Endişelerimiz ortak. Üstelik bu ülkeler,, tüm vatandaşlarına ciddi maddi yardımlarda bulundu. Üreten, hammaddeyi işleyerek daha değerli hale getirerek çok daha pahalıya satmayı başaran, yüksek teknolojiler geliştirerek bunları ihraç eden bu dev ekonomilerin gençleri, ek gelir için ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Endişeliler ve bunun için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Herkes ekonomik sıkıntıda ancak gelişmiş ekonomilerin bu buhranlı dönemden çıkacak güçleri ve doğru ekonomi politikaları var.

Bizim ülkemize dönüp baktığımda korkmamak, endişelenmemek mümkün değil. Ne doğru dürüst bir ekonomik politikamız var, ne karlılığı yüksek üretip sattığımız bir ürünümüz, hizmetimiz var. Hatta son yirmi yılda bilinçli bir şekilde, neredeyse tamamen dışa bağımlı bir hale getirilmiş durumdayız. Değer katarak ürettiğimiz hiç bir şeyimiz kalmadı. Fabrikalar, araziler, evler ne varsa Ruslara, İranlılara, Afganlara, Araplara, Suriyelilere satıldı. Bizim gençlerimiz bırakın rahat bir geleceği, kazandığı üniversitede okuyabilmek için barınacak yer bile bulamıyor. Yazıyı yazarken önce tereddüt ettim. Akıl vermek gibi mi olur diye düşündüm. Sonra tabi ki gençler bu işleri bizlerden çok önce keşfedebiliyor. Tabi bizim coğrafya biraz daha farklı. Onlarda taciz, takip oranı bizim ülkemizden çok daha düşük olduğu için biz de risk çok daha fazla. Gençlerimiz yaşadıkları coğrafyaya göre düşünüp hareket etmeyi tercih ediyorlar. Pırıl pırıl gençlerimiz var. Her şeye rağmen bu ülkede yaşamaya çalışıyorlar. Onlara karşı gerçekten pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medyada paylaşılan bir video gördüm geçen hafta. Bana bir gençlik borçlular, geleceğimi de çaldılar diye bağırıyordu. Çok ama çok haklı! Bunun hesabını eminim bu gençler soracak. Onlar bu yaşadıklarını elbet unutmayacaklar.

Gençler ileride belki çok pişman olacakları bu işleri yapmak zorunda bırakılmamalı. Onlara geleceklerinin iyi olacağını söyleyebilmek adına bizler de elimizden geleni yapmalıyız. Bu hepimizin görevi olmalı. Yazıyı buraya kadar okudunuz, benim başlığımı gördünüz, Ekonomi gündemini düşününce bu yazının başlığı böyle olmalı diye düşündüm. Aklınıza bu yazıya nasıl bir başlık atmak geliyor. öneri başlıklarınızı Twitter’ da bekliyorum.