AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'da gerçekleştirilen 'Gençlik Buluşması' programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Gençlerimize tepeden bakarak faşist dayatmalarıyla onları yönlendirebileceklerini sanan siyasetçilere, genel başkanlara, adaylara şahit olduk. Gençlerimize karşı hiçbir zaman böyle bir yaklaşım sergilemedik. Gençlerimize 'tıpış tıpış gidip şunu yapacaksınız, böyle davranacaksınız' demedik" şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi
Erdoğan: "Hiçbir zaman gençlerimize 'tıpış tıpış gidin' demedik"
AA

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Saray'da Gençlik Buluşması'nda açıklamalarda bulundu.

  
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; "Edirne, Keşan'dan Hakkari Şemdinli'ye, Mersin Tarsus'tan Rize Çayeli'ne, Van Erciş'ten Aydın İncirliova'ya velhasıl kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına ülkemizin her köşesini temsil eden gençlerimizle bugün burada bir aradayız.

"DÜNYANIN EN GÜÇLÜ GENÇLİK TEŞKİLATININ MENSUPLARISINIZ"

Burada Türkiye'nin her ilinde, her ilçesinde, her üniversitesinde temsilciliği olan bir gençlik hareketinden söz ediyoruz. Sizler teşkilatlanma yaygınlığı ve üye sayısıyla sadece ülkemizin değil dünyanın en güçlü gençlik teşkilatının mensuplarısınız.

Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, mücadele arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Sizin gençliğiniz enerji, üretken ve coşkusu siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de bizim için motivasyon kaynağıdır.

"KUŞAKLAR ARASINDAKİ FARKLILIĞI ZENGİNLİK OLARAK GÖRDÜK"

Ziyaret ettiğimiz tüm illerimizde hatta yurt dışı seyahatlerimizde gençlerimizle bir araya gelmeye özel önem veriyorum. Biz gençleri asla arka bahçemiz olarak bakmadık. Gençleri her zaman emaneti teslim edeceğimiz yol arkadaşlarımız olarak gördük. Kuşaklar arasındaki anlayış farklılıklarını tehdit olarak değil tam tersine zenginlik vesilesine dönüştürmeye çalıştık. Kültürümüze yabancı kavramlarla gençlerimizi kuşatmayı planlayanların oyunlarını bozduk. Nice farklı yer ve platformda gençlerimizle bir araya gelip saatlerce karşılıklı sohbet ettiğimiz, şiir ve şarkı söylediğimiz, dertleştiğimiz programların hiçbir birinde kendimizi o ortamda yabancı hissetmedik.

Bizi orada tutan mecburiyet değildi; gençlerimizle olan muhabbetimizin koyuluğu, içtenliği, hasbiliğiydi. Gençlerimize tepeden bakarak faşist dayatmalarıyla onları yönlendirebileceklerini sanan siyasetçilere, genel başkanlara, adaylara şahit olduk. Gençlerimize karşı hiçbir zaman böyle bir yaklaşım sergilemedik. Gençlerimize 'tıpış tıpış gidip şunu yapacaksınız, böyle davranacaksınız' demedik. Kifayetsiz muhterisler gibi de olmadık.

"BİZ ARTIK SİZİN ZAMANINIZIN MİSAFİRLERİYİZ"

Hayatın her alanında gençlerimize alan açmanın, destek olmanın, onların dinamizmini ülkenin ve milletin hayrına yönlendirmenin gayreti içinde olduk. Bunun için istihdam, spor, teknoloji, girişimcilik gibi her alanda gençlerimiz için güçlü bir altyapı kurduk. Partimizin tabelasını astığımız günden beri gençlik kollarımızda yetişen kadromuza teşkilat yönetiminden milletvekilliğine, belediye başkanlığına kadar siyasetteki tüm kariyer kapılarını sonuna kadar açtık.

Partimizin gençlik kollarında yetişen evlatlarımızın hayatın her alanında gösterdikleri başarılarla hep gurur duyduk. Yarın sizlerin arasından da siyasetteki, iş ve çalışma hayatı, akademi, spor ve sanattaki başarılarıyla gurur duyacağımız nice evlatlarımız çıkacak. Biz artık sizin zamanınızın misafirleriyiz.

Vakti geldiğinde siyasette de, yönetimde de ülkeye ve millete hizmet etme sorumluluğunu tümüyle sizlere bırakıp, kendi köşemize çekilecek, torunlarımızı seveceğiz.

Siyaset, iş hayatı, spor ve kültür dahil her alanda kendinizi en iyi şekilde yetiştirerek bu kutlu emaneti teslim alıp daha ileriye taşıyacak yetkinliğe erişmenizdir. Gerisi sizin sırat-ı müstakimden ayrılmadan çalışmanıza, azminize, gayretinize, mücadelenize bağlıdır.

"MİLLETİMİZ BEDELLERİN EN BÜYÜĞÜNÜ ÖDEMİŞTİR"

Ülkemizin, vatanımızın, mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Bu değerlerle bağları kalmayan fert, tıpkı ağaçtan kopan yaprak gibi esen rüzgarın önünde savrulmaya ve nihayetinde yok olup gitmeye mahkumdur.

Uzunca bir süre değerlerimize saldırılması bu yüzdendir. Bu kirli senaryonun yine sahnelenmeye çalışıldığını görüyoruz. Açık konuşmak gerekirse Türkiye'nin son 2 asrı bu doğrultuda sürekli kavga, kayıp, arayış ve bedel ödemeyle geçmiştir. Çanakkale'den milli mücadeleye kadar her cephede vatanını ve namusunu kurtarmak için mücadele eden milletimiz bedellerin en büyüğünü ödemiştir.

Bir taraftan vatan topraklarının bir kısmının elimizden kayıp gitmesinin diğer yandan işgal ve zulümden kaçan milyonların Anadolu'ya yığılmasının sancılarını yaşadık. Bugün olduğu gibi o devrin mandacıları da boş durmuyordu. Kendi aralarında ülkeyi emperyalist güçlerden hangisine peşkeş çekeceği mandacıların kavgasına rağmen milli mücadele zafere ulaşmıştır.

Terör örgütü mensuplarından aydın, akademisyen, gazeteci, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu üyesi kisvesine bürünmüş nice beşinci kol elamanlarının tuzaklarıyla boğuştuk. AK Parti'nin iktidarda olduğu son 21 yılda yaşadıklarımız bile başlı başına bir milli mücadele örneğidir.