Erdoğan'ın Aleviler için 'tür' demesine Akşener'den sert tepki

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Nevşehir'de seçim koordinasyon merkezi açılışında ve Mersin'de düzenlediği mitingde konuştu.

Akşener, Nevşehir'de yaptığı açıklamada, "3 yıl boyunca esnaf gezdim. Bu esnaf dükkanları içinde bir kere bile kendi partimi övmedim, başka partileri yermedim. Milletimizi dinledim, gençlerimizi dinledim, kovulan doktorlarımızı dinledim, dayak yiyen hemşirelerimizi dinledim" ifadelerini kullandı.

Akşener, şöyle devam etti: "Önümüz Kurban Bayramı, Allah'a şükür her birimiz dinimizin, imanımızın, inancımızın gereğini yerine getirmeye çalışan insanlarız. Emekli kardeşlerim, kurban kesebilecek misiniz? Bir karar vereceksiniz, önümüzdeki bayram kurban kesmeyi, inancımızın gereğini yerine getirmek istiyoranız o zaman iki oy vereceksiniz. Bir Kemal'e, bir Meral'e oy vereceksiniz. Emekli kardeşlerim, göreceksiniz Kurban Bayramı'na bir hafta kala 15 bin lira ikramiyeniz hesaplarınızda olacak."

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'daki mitingde Alevilere 'tür' demesine tepki gösteren Akşener, "Diyor ki 'Alevilere saygı duyarız, yani biz her 'tür'e saygı duyarız. Tür ne demek biliyor musunuz? Bu nasıl bir saygısızlıktır' İnsanız biz, insan! Sünnisi ile insan, Alevisi ile insan, ne demek tür! Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bize 'tür' diyor, biz insanız!" ifadelerini kullandı.

SOYLU, BOZDAĞ VE YILDIRIM'A TEPKİ

Akşener açıklamasında iktidarın kutuplaştırıcı sözlerine de tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu eleştiren Akşener, "Diyor ki, eğer Millet İttifakı kazanırsa erkek erkeğe evlilik olurmuş, daha ileri gidip erkeklerle hayvanlar evlenirmiş. Arkadaş bu nasıl bir fantezidir. Bu nasıl bir şuur altıdır!" diye konuştu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a da tepki gösteren Akşener, şunları ifade etti: "Bir tanesi çıkıp diyor ki '14 Mayıs gecesi biz kazanırak şampanya ile kutlayacakmışız, onlar kazanırsa temiz alınlarıyla seccadede.' Harama el uzattığın an bütün edepsizlikler ortaya çıkar, utanç duygusu kaybolur. Harama el uzattığın an kul hakkı yersin. Nerede o temiz alın, hepiniz hırsızsınız!"

AKP'li Binali Yıldırım'ı da eleştiren Akşener, "Yaşından başından utanmadan diyor ki 'Bizler işgalci güçlermişiz.' Gerçekten kafayı yemişler!" diye konuştu.

"EMEKLİLERE VE EMEKÇİLERE YÜZDE 50 ZAM YAPACAĞIZ"

Akşener, Nevşehir'de yaptığı açıklamalarının ardından Mersin'deki mitinginde, Millet İttifakı'nın 14 Mayıs'ta seçimi kazanması durumunda tüm emeklililere emekçilere temmuz ayının başında yüzde 50 zam yapılacağını söyledi.

Akşener'in açıklamaları şöyle:

"Siz oylarınızı verirseniz, yani bir oy Kemal’e bir oy Meral’e verirseniz, Kemal Bey cumhurbaşkanı Meral Akşener de başbakan olur.

Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü. Bugün kutlu olsun. Buradan Millet İttifakı ve Meral Akşener olarak İYİ Parti adına bir söz vermek istiyorum; ocak ayında emeklilerimize ve emekçilerimize yüzde 55 zam yapılmasını istemiştim yapmadılar, şimdi 14 Mayıs’ta seçim alacağız, Recep Bey emekli Kılıçdaroğlu makamına, ondan sonra ilk yapacağımız şey temmuz ayının başında tüm emeklilere ve emekçilerimize yüzde 50 zam yapmaktır.

Esnaf esnaf gezmeye başladık bir kere kendi partimi övmedim, hiçbir partiyi de yermedim. Sizin sesinizi dinleyip çözüm üretip, sonra bu iktidarda bulunan arkadaşların bu çözümleri alıp uygulamalarını istedik. Pandemi döneminde bir kısmını yaptılar. Yorgun hale gelmiş bizden daha yaşlı bir hale dönmüş gençler gördüm. 82 puan aldığı çocuğu, ayısı dayısı olmadığı için AK Parti'de atanamaış haykıra haykıra ağlayan anneler gördüm. Tencere kaynatmakta zorlanan anneler gördüm. 21 yılda Türkiye’de böyle bir ekonomik kaosu yaratan, insanları istihdam yaratmadığı için işsiz bırakan, meşhur mülakat yüzünden her türlü ayrımcılığa maruz bırakılmış gençleri umutsuz hale getiren bir iktidar…

Biz 14 Mayıs’ta önemli bir seçime gidiyoruz ama bu seçimler seçmenin bayramıdır. Bu siyasetçi denilen tayfa sizi ikna etmek için projelerini anlatmak zorunda. Bu iktidarın bazılarını anlatayım. AK Parti’nin üst düzeyleri bizlere milliyetçilik dersi veriyor. Bu da enteresan. Anlamadıkları için de böyle yalap şap oluyor. Başbakanlık yapmış bir şahıs kağıttan İstiklal Marşı’nı okuyamadı. Ama ne yaptı biliyor musunuz, İstiklal Marşı'nı okuyamadı ama buna karşılık biz işgalciymişiz. Muhalefeti işgalci kendini de istiklal savaşı veren gibi göstermek bu millete ayıptır. Bir tanesi de diyor ki; biz 14 Mayıs’ı Millet İttifakı olarak kazandığımızda iki şey olacakmış, birincisi FETÖ kazanmış olacakmış, ikincisi biz şampanyalar patlatacakmışız. Ben hayatımda ağzıma herhangi bir alkol değdirmedim ama bu arkadaşımız tertemiz alınlarıyla seccadeye alınlarını koyacakmış. O alnın temiz kalması için hırsızlık yapmaycaksın, kul hakkına el sürmeyeceksin, harama el uzatmayacaksın. Sadece mülakatlarla yedirdiğiniz kul hakları o alnızın orta yerinde koca bir kara leke. Ben bu arkadaşımız kadar cıvık cıvık FETÖ öven bir siyasetçiyi görmedim. Bir de üçüncüsü var, psikiyatristlik. Şimdi asayişten sorumlu olması gereken şahıs erkek erkeğe evlilik mevzuuna kafa takmış. Biz kazanırsak erkekleri erkeklerle evlendiriyormuşuz. Böyle bir fantezi dünyasını anlamak mümkün değil. Onu da geçtik erkekleri hayvanlarla evlendirecekmişiz. 15 Mayıs sabahı kazandığımız takdirde darbe yapmış olacakmışız. O gün haksızlığa engel olan sizler Mersin’den bu sesi, bu ahmakların bu kafayı yemişlerin bu sesi duyması lazım. Biz bu yola çıktık darbe değil, millet iradesi olarak kazanacağız değil mi?

"SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİ NEREDE?"

Katledenler bellii, azmettirenler belli. Ey Recep Bey, hani nefesten haberin vardı. Nerede Sinan Ateş’in katilleri? Nerede azmettiricileri? Onun hesabını ben sormazsam benden hesap sorarlar. Bu hesabı sormazsam namerdim, şerefsizim. Sinan Ateş deyince eli ayağı titreyenler, bizi 50 bin tane suçla karşı karşıya bıraktılar. Recep Bey ve arkadaşlarının elinde Hizbullah var. Gaffar Okkan’ın katilleri. Çok hesap sorulacak. Diğer elde de PKK var. Bütün bunları örtmek için iş zıvanadan çıkmış durumda.

18-26 yaş grubunda bütün gençlere 2 bin 500 TL maaş ödeyeceğiz biz, iş bulana kadar. Koşulsuz, şartsız. Şimdi bakın Kurban geliyor. Biz seçileceğiz ve hemen emeklilerimizin hesabına 15 bin lira yatıracağız. Köyler boşaldı, o köylerde okulları açacağız, öğretmen tayini, veteriner tayini, ziraat mühendisi tayini yapacağız. Ama her şeyden önce nefes aldıracağız. 

Suriyelileri biz bu ülkeye niye getirdik? Ne kar elde ettik? Kimine göre 10 milyon, kimine göre 8 milyon insaı bu ülkeye dolduruldu. Karşılığında 7 trilyon dolarlık bir, bu komşularımızla olan ticaret hacmi ortadan kalktı. Buna karşılık Beşar Esad'a demokrasi öğretmeye kalkıştık. Biraz evvel anlattıklarım sanki demokrasiymiş gibi. Ve 8 milyon Suriyeli ülkede. 2 yılda tamamı bu ülkeden gidecek."