Fikri Işık: Tartışmamız gereken TEOG’dan daha önemli meseleler var

Gebze Teknik Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Eğitim sistemimizde tartışmamız gereken TEOG’dan daha önemli meseleler var” dedi.

“TEOG’dan çok daha önemli bir tartışmayı ihmal ediyoruz”

Eğitim sistemi üzerinde yapılan TEOG tartışmalarına da dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Işık, “Şu anda TEOG üzerinden yoğun bir eğitim tartışması yapıyoruz. Ama TEOG’dan çok daha önemli bir tartışmayı ihmal ediyoruz. Bizim eğitimde önceliğimiz çok bilen insan mı olmalı, yoksa çok iyi insan mı olmalı? Çok bilen insan istiyorsak bunun yöntemleri farklı. Bugün okuduğum bir haberde, global bir firmanın yapay zeka ile ürettiği yazılımın 40’ı aşkın dilde simultane tercüme yapabildiği yazıyordu. Bunun için arada bir tercüman yok. Yapay zeka ile tercüme teknolojisini birleştirimişler ve böyle bir teknolojiyi geliştirmişler. Bu belki simultane tercüme işinden geçinen pek çok insan için ciddi bir risk. Yine başka bir haberde, işitme engelliler konuşulanları bir gözlük sayesinde okuyabiliyorlar. Yani çok bilmenin değerini aslında kaybettiği, bilgiye ulaşmanın çok kolaylaştığı bir çağı yaşıyoruz. Bu çağın getirdiği riskleri de hesap ettiğimizde çok iyi insan yetiştirme, etik değerlere sahip, iyi insan olma, iyi bir vatandaş olma anlayışına sahip insan yetiştirmeyi ön planda tutmalıyız. Özgüveni yüksek güçlü gençler yetiştirmeliyiz. 6 Basamak dediğimiz Bilgi, Kavrama, Yorumlama, Analiz ve Sentez aşamalarını bilen gençler yetiştirmeliyiz ki her şarta adapte olabisin. Eğitime bu noktadan bakmalıyız” ifadelerini kullandı.

"Ar-Ge ve inovasyonun yapıldığı bir ülke olmayı henüz başaramadık"

Başbakan Yardımcısı Işık, Ar-Ge ve inovasyonun yapıldığı bir ülke olmayı başaramadığımızı ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bilim ve teknolojiye bugün yaptığımız yatırımlar yarın bizim küresel düzeyde yerimizi belirleyecek. Artık üniversitelerde dördüncü kuşak tartışılıyor. Dünyada dördüncü kuşak üniversiteler şu anda hayata geçiyor. 1850'lere kadar üniversitenin temel misyonu bilgi aktarımıydı. 1850'lerden sonra araştırma misyonu bunun yanına eklendi. 1980'lerde teknoloji geliştiren üniversiteler dünyada kendinden söz ettirmeye başladı. Şimdi artık disiplinler arası çalışmalar yürüten üniversiteler dünyada revaçta. Bu açıdan baktığımızda özellikle son yıllarda biz, Türkiye'de bilim ve teknolojiye ciddi yatırımlar yaptık. Bütçeyi inanılmaz artırdık. Pek çok konuda Türkiye çok ciddi atılım gerçekleştirdi. Doğrusu bu fiziksel ve bütçesel artışlara paralel bir başarıyı ise yakalayamadık. Her şey para değil. Çok para ayırmamız çok başarılı olacağımız anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan sonuçlara göre, eğitime bütçesinin çok küçük bir kısmını ayıran Vietnam, dünyanın eğitimde en başarılı ülkelerinden biri olarak gözüküyor. Ar-Ge ve inovasyon alanında da aynı sıkıntı var. Türkiye'de yeterince kaynak olmasına rağmen projelerde ciddi sıkıntılar var. Bürokratik engelleri de kaldırmamıza rağmen beklentimiz olan çok daha fazla. Ar-Ge ve inovasyonun yapıldığı bir ülke olmayı henüz başaramadık"

(İHA/DHA)